Eyüp Kara
Havanda su dövdüler
İki büyük kulübümüz yüzyıllık derbide karşı karşıya geldiler. Sadece karşı karşıya geldiler o kadar. Ortada futbol adına bir güzellik göremediğimiz gibi yine hakem konuşuldu, yine oyuncu kavgaları, yine tartışmaların olduğu bir maçı geride bıraktık.
Bir yanda son iki yılın şampiyonu Galatasaray, bir yanda yıllardır şampiyonluk hasreti çeken Fenerbahçe’nin derbi karnesi yine kırıklarla dolu. Yüzyıllık rekabet adından öteye gitmedi benim nazarımda.
Ortada ne futbol vardı ne de futbol adına bir güzellik. Adeta kör dövüşü şeklinde geçen bir doksan dakikayı geride bıraktık. Düşünün daha maç başlamamış futbolcular ısınmak için sahaya çıkıyor aman o da ne ısınmayı bırakmış birbirlerine girmişler.
Gel de bu ortamda futbolu konuş, gel de bu iki takım ülkemizi Avrupa’da temsil ediyor diyerek avun. Mümkün değil zaten oynadıkları futbolla Avrupa’nın orta sınıf takımları karşısında ecel terleri döküp zor bela berabere kalıyorlar. İşte futbolumuzun hali bu olsa gerek.
Adı derbi ama futbolu kocaman bir hiç. Ne heyecan var ne ciddi bir organize atak ne de bir ciddi gol pozisyonuna girmiş iki takım. Ancak uzaktan şut atarak gol arayan iki takımın mücadelesi sadece derbi heyecanı olarak benim için geride kaldı.
Fenerbahçe ev sahibi olarak lider Galatasaray ile aradaki bir puanlık farkı kapatıp liderlik koltuğuna oturmak için seyirci avantajını kullanarak kazanmak için sahaya çıktı. Galatasaray ise aradaki bir puanlık farkı koruyup rakibine yenilmemek için Kadıköy’e gelmişti maçın doksan dakikasına baktığımızda.
Fenerbahçe ev sahibi olmanın avantajını kullanamadı ve büyük bir fırsatı elinin tersiyle tepti. Galatasaray ise neredeyse üç puanla ayrılıyordu ki uzatma dakikalarında kalesinde gördüğü golle üç puanı tam kaptım derken Kadıköy’de bırakarak evine döndü.
Fenerbahçe teknik direktörü Domenica Tedesco ciddi kadro hatası yaptı. Nene diye ne oynadığı bir futbolcuya neredeyse 8 dakika oyunda tutarak Galatasaray’ın ekmeğine yağ sürdü. Nene çıktığı dakikaya kadar ne bir orta yapabildi, ne de çalımlarla bir oyuncu geçip Galatasaray kalesinde tehlike yaratabildi.
Bir diğer hayal kırıklığı ise Youssef En-Nesyri oldu benim için. 63 dakika oyunda kalan En-Nesyri adeta uyur gezer gibi sahada dolaştı durdu. Yahu sen Fenerbahçe takımının santraforu isen en azından bir kafa topu al, bir gol girişiminde bulun. Bir oyuncu bu kadar silik olabilir mi? Gerçekten yazık aldığı paranın hakkını veremeyen oyuncuların başında geldi sahada kaldığı süre içinde.
Galatasaray ise kadro kurmakta bile zorlandığı maçta sakat oyuncularının çokluğu nedeniyle savunma ağırlıklı bir oyun ortaya koyup ani ataklarla Fenerbahçe kalesinde gol aradı ve bunda da ilk yarıda Gabriel Sara başarılı oldu ve 1-0 öne geçmesini bildi.
Fakat ikinci yarı sarı kırmızılı takım gerçekten çok yoruldu. Haliyle bu yorgunluk oyununa da yansıdı. Skoru korumak için telaşlı bir oyun ortaya koyan sarı kırmızılılar bunun bedelini uzatma dakikalarında fazlasıyla ödedi. Bence savunmaya çekilmeleri büyük hataydı ve hatanın bedeli 3 puana mal oldu.
Günlerdir maçın hakemi Yasin Kol üzerinden yürütülen kirli oyun tutmadı bence. Yapılan onca eleştiriye ve karalamaya karşın Yasin Kol kötü maç yönetmedi. Maçın ardından Galatasaraylılar her zamanki feryat figan yine açıklamalarda bulunmaya devam ediyor.
Avrupa maçında hakemi şikayet ediyorlar, Türkiye’de hakemden şikayet ediyorlar. Yahu size ne lazım, hangi hakem lazım onu söyleyin de o hakem sizin maçlarını yönetsin güle oynaya 3 puanı alın da millet rahat etsin. Yazık gerçekten ortada futbol adına olumlu bir şey yok ama maçın suçlusu hakem oluyor. Bu nasıl bir zihniyettir, bu nasıl bir kafa yapısıdır anlamak mümkün değil.
Neticede Yasin Kol ufak tefek hatalar dışında maça etki yapmadı. Ama Galatasaraylılara sorarsan 3 puanların Yasin Kol çalmış eve götürmüş şaka gibi değil mi? Yahu sen doksan dakika ne oynadın ki beraberliği hakeme bağlıyorsun anlaşılır gibi değil.
Dediğim gibi bir derbi sona erdi sadece ezeli rakiplerin vıdı vıdısı kaldı. Ortada ne futbol gördük, ne de futbol adına ileriye ümit veren oyun vardı. Hakem konuşmaktan öteye gitmeyen futbolumuzdan umutlu olmaya gerek yok.
Hakemden şikayet ediyorsunuz Avrupa arenasına çıktığınızda hakem adil olup adaletli düdükler çalınca bu kez afallıyorsunuz ve kollanmayı özlüyorsunuz. İşte bu yüzden futbolumuz neden yerlerde sürünüyor derseniz alın size en güzel örneği. Ne zaman ki hakem üzerinden yürümeyi bıraktığımızda o zaman gerçek başarı gelecektir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.