Nadir toprak elementleri (NTE), kimyasal, manyetik ve optik özellikler gösteren 15 tane lahtanit, ileitriyum ve skandiyumdan oluşan 17 elementtir.

Olayı yukarıda ifade ettiğim gibi konuyu teknik ayrıntıya boğarsak çoğu kimsenin hiçbir şey anlamayacağından emin olun.

O halde teknik ayrıntıya girmeden, neredeyse üçüncü dünya savaşına neden olabilecek bir olayı daha açık bir ifade ile dile getirmenin doğru olduğunu düşünmekteyim.

Şu kadarını söylemek gerekir ki, bu elementler toprakta nadir bulunmasının yanı sıra, mıknatısların üretiminde, elektrikli motorlarda, rüzgâr türbinlerinde çok daha fazla ihtiyaç duyulmaktadır. Yani özetle hayatın her alanında teknoloji ilerledikçe, daha fazla enerji, daha fazla güç demek olan, nadir toprak elementleri daha da aranılır hale gelmiştir.

Enerjinin her türüne, üstelik en yüksek seviyede sahip olmanın en önemli unsurunun, nadir toprak elementleri olduğu bir gerçeği yaşıyoruz.

Bir adım daha öteye gidersek, sanayide, ticarette, stratejik sorunların çözümünde, burada elde edilen enerji, çok rahatlıkla en etkili silaha dönüştürülebilir. Yani NTE stratejik ham madde kategorisindedir.

Daha açık bir deyimle, bizlerin yeni yeni duyduğumuz, devletlerin gizli ajandalarında bulunan NTE, cep telefonlarından elektrikli araçlara, en küçük elektrikli ev aletlerinden, uçaklarda, füzelerde, silahların geliştirilmesinde kullanılan YENİ BİR SİLAH türüdür.

Öyle bir silah ki, istenildiği gibi işlenildiği takdirde, ortaya çıkan korkunç enerjiyi siz nerede nasıl istiyorsanız o şekilde kullanabilir ve ülkeler üzerindeki hâkimiyetinizi üçe beşe katlayabilirsiniz.

Öyle bir enerji ki, savaş gemilerinizi aylarca hatta yıllarca su üzerinde veya su altında tutabilir, patlama gücü olağanüstü boyutta olan bomlalar üretebilirsiniz.

Böyle bir enerjiye sahip olan bir ülke, hem caydırıcı özelliğine hem de ülkelere korku salma gücüne sahip hale gelecektir.

Ancak önemli olan nadir toprak elementlerine sahip olmak değil, onu işleyebilecek teknolojiye sahip olmak ve istediğiniz boyutta enerjiye çevirebilmektir. Bunu yapan ülke, dünyaya hükmeden ülkeler arasına gireceğinden kimsenin kuşkusu olmasın. Enerjiyi yönlendirerek, istediğiniz ülkede, istediğiniz yıkımı yapmanız içten bile değil. Hem de elinizi soğuk sudan sıcak suya sokmadan.

Hiç kimse, nadir toprak elementlerinden elde edilen enerjiyi abarttığımı sanmasın. Çin ve ABD arasındaki ekonomik savaşın (ki bunun sıcak savaşa dönüşmesi içten bile değil) altında yatan asıl neden bu.

Çünkü, NTE Çin’de yoğun bir şekilde bulunmakta ve Çin bundan isteği enerjiyi ürettiğinde dünyanın tek hakim gücü olacağını ABD dahil bütün ülkeler bilmektedir. ABD ve Avrupa’nın bütün korkusu elbette bu.

Trump’ın dünyanın birçok ülkesinde NTE ile ilgili anlaşmalar yapmasının altında yatan gerçekte bu. Elbette en etkili kıtalararası nükleer gücü sahip olmanın yolu da buradan geçmektedir.

Tabidir ki bizi ilgilendiren asıl konu kendi ülkemiz. İşin en can alıcı noktası da burasıdır. Çünkü dünyada ki bütün ülkeler bilmektedir ki NTE konusunda Türkiye dünyanın en zengin ülkelerden birisi olduğudur.

Tam da bu noktada ülkemizin bu elementleri işleyip o müthiş enerjiye sahip olmaması için emperyal güçler ellerinden geleni değil gelmeyeni de yapmaktadırlar. Bazen hainliklerle yapamadıklarını güzellikle yapmaya çalışmaktadırlar! Bilinmelidir ki, herkes bu elementlerin ne kadar önemli ve anlamlı olduğu konusunda, yeterli bilince ve bunun ne demek olduğunun farkında.

Bunun içinde, geçte olsa bu alanda yapılan çalışmalar hızlanmış olup, yeni araştırmalar yapılmaktadır. Mesela Eskişehir/Beylikovada bulunan 694 milyon tonluk toryum, florit ve basnazit cevher kaynadığındaki 12,5 milyon tonluk NTO’nun kazanılmasında kullanılacak teknolojinin oluşturulması için pilot tesis kurulmuştur. Ayrıca Malatya, Burdur ve Isparta’da arama çalışmaları devam etmektedir.

NTE alanında yapılan araştırmaları izlemek ve teşvik amacıyla, Nadir Toprak Elementleri Araştırma Enstitüsü kurulmuştur.

Yakın bir gelecekte Türkiye dünya da ilk üçe girerse kimse şaşırmasın. Teknolojik alt yapının en kısa zamanda tamamlanacağı gerçeği bizleri geleceğimiz açısından heyecanlandırmaktadır.