Öncelikle bir konunun altını ısrarla çizmek istiyorum. Nedir Gastronomi? Fransızcadan dilimize yerleşmiş bir kelime. Kelimenin kökenine indiğimizde Yunancasını da buluruz, İngilizcesini de. Gastro kök olarak “mide-göbek-bağırsak anlamına gelmektedir. Böyle olmasına rağmen dilimize yerleşmiştir. Peki, neden buna izin verilmiştir? Dünyaca ünlü şeflerimiz neden bu kelimeyi toplu olarak kullanmaktan vazgeçmiyorlar?

Hiç kimse, yabancı bir kelimeyi bizim kadar öz dillerine sokarak, kendi mutfaklarının tanıtımını yapmamaktadırlar.

Düşünün bir kere, Türk mutfağında 19 bin çeşit yemek bulunmakta, ülke genelinde ise 40 ayrı çeşit mutfak vardır. Tarihten günümüze, Orta Asya’dan, Selçuklulardan, beylikler ve Osmanlı kültürünün mirasçısı olan Cumhuriyet Dönemi Türk Mutfağı, birçok dünya mutfaklarını etkilemiştir.

O halde bu konu ile ilgili bütün şeflerimiz, gastronomi yerine, “Türk Mutfak Sanatları veya Türk Yemek Sanatları “ deyimini kullanmalıdırlar. Başka dillerle Türk mutfağı anlatılamaz. Öyle ki bizim mutfağımız, yörelere göre de farklılıklar gösterir. Karadeniz mutfağı, Güneydoğu mutfağı, Orta Anadolu mutfağı gibi.

Yine Türk mutfağının çeşit zenginliği, damak tadına uygunluk yönünden olduğu kadar, birçok yemek ve yiyecek türü ile sağlıklı ve dengeli beslenmeye ve vejetaryen mutfağına kaynaklık edebilecek örnekleri de barındırmaktadır.

Türk Mutfak Sanatlarını sadece ve sadece asla bir aşçılık olarak göremeyiz, değildir de. Türk Mutfak Sanatları deyince aklımıza; gıda, mutfak bilimi, beslenme, ekonomi, yönetim ve organizasyon, işletmecilik, turizm, tarih, sanat, hukuk, felsefe, biyoloji, antropoloji, arkeoloji, tasarım, ziraat, etnobotanik, sosyolojiyi de içinde barındıran çok geniş bir anlam taşır.

Gastronomi şefi yerine, ”Türk Mutfak Sanatları Şefi” deyimi zannımca çok daha uygun olacaktır. Elbette bunun dilimize ve yapmış olduğumuz etkinliklere, festivallere yerleştirmemiz şeflerimizin sorumluluğunda ve onların iradesi ile gerçekleşecektir.

Türk Mutfak Sanatı, bir milletin kültür, sanat ve medeniyetinin en önemli yapı taşlarından biri olduğu unutulmamalı, dünya mutfaklarındaki yeri en üst sırada olmalıdır. Bundan dolayı şeflerimizin göstermiş oldukları gayret ve mücadeleden dolayı, Türk Mutfağını zirveye taşıdıkları için her birine ayrı ayrı teşekkür ediyorum.

Bu anlamda, Ankara Gençlik Parkında, “ Ankara Medeniyetleri Türk Mutfak Sanatları ve Yerel Lezzetler Festivali” düzenlenmiştir.

Festival proje sahibi, Akkider (Anadolu Kırsal Kalkınma ve İklim Değişikliği Derneği) Başkanı Rasim Uzun, Festival yöneticisi, Esdap ( Eskişehir Dünya Gastronomi Aşçılar Pastacılar Sosyal Yardımlaşma Dayanışma Kültür Derneği) Başkanı Şükran Çiftçi’nin önderliğinde, İç Anadolu Birliği ve şahsımın basın ve medyadan sorumlu olarak görev yaptığı festivalde, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Ankara Valiliği, Ankara Büyükşehir Belediyesi, Başkent Üniversitesi, Yüksek İhtisas Üniversitesi, Gazi Üniversitesi, Tugafed, Türsab, Tarımkon, Ankara Kulübü, tivi6, World Türk, Elips tv, Araf Şirketler Grubu, Ekmekçiler Grup, Sakarya, Akvil, Polatlı Postası, Anadolu Ankara Turizm İşletmeciler Derneği, Beypazarı Bostancılar Tar.Ürt.Paz.Koop, Başkent Konukevi gibi;

Güçlü paydaşları ile ortaklaşa hayata geçirilen bu festivalde, Türkiye’de ve Dünyada sayısız madalyalara sahip, Türkiye’nin en sevilen duayen ve fenomen şefleri yer alacaktır.

Türk Mutfak Sanatlarının yaklaşık üç yüz şefi, bu sanatın bütün inceliklerini yapmış olacakları yemeklerde göstereceklerdir. Türk Mutfak Sanatlarının kalbi Ankara’da atacaktır.

Ayrıca bu festivalde, paneller ve her akşam Kültür Bakanlığı Sanatçılarından oluşan (Türk Halk, Türk Sanat ve Türk pop) müzik şöleni gerçekleşecektir.

Bunun yanı sıra kurulacak stantlarda, her türlü sağlık kontrolünden geçmiş, kaliteli ürünler halkımızın hizmetine sunulacaktır.

24-25-26 Ekim 2025 tarihinde Ankara Gençlik Parkı’nda gerçekleşecek olan bu festivale bütün halkımız davetlidir

Not: Festival, 24 Ekim 2025 saat 14.00 de, eski meclisin önünden kortej eşliğinde Gençlik Parkı’na yürüyerek başlayacaktır.