Gazze Yanıyor, Dünya Seyrediyor!

İsrail’in Gazze’de sürdürdüğü vahşet artık sıradan bir saldırı değil; sistematik bir yok etme operasyonu, insanın vicdanına, aklına ve ahlakına meydan okuyan bir barbarlık. Bombaların altında can veren çocuklar, yıkılmış evlerinin enkazı arasında hayatta kalmaya çalışan kadınlar, hastanelerin koridorlarında çığlık atan yaralılar… Tüm dünyanın gözleri önünde yaşanan bir felaket bu. Ve daha da acısı: Bu felaket yaşanırken dünyanın büyük kısmı sadece izlemekle yetiniyor.

İsrail hâlâ öldürüyor, hâlâ aç bırakıyor, hâlâ bombalıyor ve Filistin’in toprağına, ağacına, geleceğine göz göre göre saldırmaya devam ediyor. Bütün bu tablo karşısında, ekranların karşısına geçip garantör ülke etiketiyle şov yapan devletler ise hâlâ beklemekle yetiniyor. Ne bekledikleri, kimin talimatını, hangi masayı, hangi hesabı kolladıkları meçhul. Ama kesin olan bir şey var: Bekledikçe ölenler çoğalıyor, geciken her adımla zulüm derinleşiyor.

Zalim durmuyor; çünkü onu durdurması gerekenler sadece kamera karşısında konuşuyor. Mazlum ise susuyor; çünkü sesi çıkacak nefesi bile kalmamış durumda. Gazze’de bir millet boğuluyor, bir halkın geleceği toprak altında gömülüyor. Açlık, susuzluk, soğuk ve hastalık… Savaşın öldürmediğini, dünyanın ilgisizliği öldürüyor.

İslam ülkeleri boykot çağrıları yapıyor, mitingler düzenliyor, sosyal medyada öfke kusuyor. Ama hepsi bu! Sahada etkili olabilecek kararlar ise vitrinlik açıklamaların ötesine geçmiyor. Eğer samimiyet, cesaret ve irade yoksa, yapılan her açıklama sadece bir görüntüden ibarettir. Kameralar kapanınca biten bir hassasiyet vicdan değil, diplomatik gerekliliktir.

Amerika’nın desteğiyle güçlenen İsrail ordusu can almaya devam ederken Avrupa, “endişeliyiz” demekten öteye geçemiyor. Endişenin kimseye faydası yok. Endişe mazlumu doyurmuyor, yaralıyı iyileştirmiyor, yetimi korumuyor. Dünyanın güçlüleri, çıkarlarını kaybetmemek için mazlumun kanını görmezden geliyor.

Dahası, Gazze’de her gün yeni bir sayfa açılıyor: Açlıktan kıvranan insanlar, yağmurun altında titreyen çocuklar, ilaçsız bırakılan hastalar… Ölen sadece insanlar değil; insanlığın kendisi de bir mezar taşı bekliyor.

Gerçek şu ki: Gazze’de bir katliam yaşanıyor ve bu katliam, uluslararası toplumun sessizliğiyle daha da büyüyor.

Artık sorulması gereken soru şu:

Dünyanın gözü önünde yaşanan bu vahşet karşısında kim neyi bekliyor?

Tarihin kaydı açıktır; susan da yazılır, bakan da, görmezden gelen de… Ve bir gün hesap sorulduğunda kimse “haberim yoktu” diyemeyecek.

Gazze yanıyor…

Ve dünya hâlâ seyrediyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Zafer Çam Arşivi