
Zafer Çam
EKRANLARDAN KALPLERE SIZAN AHLAKSIZLIK: Kaybolan değerlerimizin sessiz çöküşü
Televizyonu açtığınızda ne göreceksiniz? Aileleri parçalayan programlar, ahlakı hiçe sayan diziler, gençliği zehirleyen içerikler...
Bunlar ne canlı olarak ne de başka toplumlarda genel olarak. Burası bizim bölge.
Sözde Yüzde 99'u Müslüman olan bir ülkelerde, İslam ahlakının en temel değerleri, ekranlarda sistematik biçimde yok ediliyor.
Biz ise ya izliyoruz ya da susuyoruz... İslami kimlik siliniyor, yerine boşluk doluyor İslam'ın adaleti, merhameti, hayâ ve ahlakı vardır.
Ama bugün Müslüman çoğunluğa sahip bir ülkede bu kavramlar ya unutulmuş ya da sadece dilde yaşamış durumda.
Müslüman kimliği sadece nüfus cüzdanında yazan bir ibareye dönüşmüş. Yaşantıda, davranışta, ahlakta izine rastlamak zorlaştı.
Yeni nesil ekranlarda büyüyor. Eğitimini sosyal medyada, karakterlerini dizilerde buluyor. Rol modelleri yapıcıları, âlimler ya da anne-babalar değil artık.
Onların yeri uğruna her türlü değeri çiğneyen 'fenomenler' aldı. Televizyonlarda yayınlanan gündüz kuşağı programları, toplumun yayılmasını adeta canlı yayında gözlerin önüne seriyor.
Gündüz Kuşağı: Ahlaksızlığın prime Time'ı. Dedikodu seansları, “kim kiminle ne yapmış” muhabbetleri, evlilik değil, parasız takaslar, gizli kameralar, DNA testleri, yırtılma ve reyting...
Evet, yaygınlığımız şey bir dizi değil, her gün milyonların izlediği gündüz kuşağı programları. Sözde yardımlar yapıyorlar, ama aslında toplum alarmı zor bir zarar veriyorlar.
Bu programlar öyle bir üreme geldi ki, aile kavramı, mahremiyet, utanma gibi değerler artık ekranlarda alenen çiğneniyor.
İhanet ballandırılarak anlatılıyor, zina normalleştiriliyor, ar namus alay konusu ediliyor. Bütün bunlar, insanların gözlerinin içine baka baka yapılıyor.
Bu yayınlara izin veriliyor, hatta korunuyor. RTÜK çoğu zaman ya sessiz ya da etkisizdir.
Denetleme oranları var ama caydırıcılık yok. Yayıncılar için önemli olan reyting. Çünkü reyting demek para demek.
Toplumun ayrılıkları ise bu kar-zarar hesaplarının umurunda değil. Bugün televizyondaki dizilere bir bakın. Hemen dizide kaybetme, ihanet, yalan, intikam başrolde. Aile yapısı henüz yok.
Karı koca arasında sadakat değil şüphesi; anne-baba arasında güven değil kavga; Çocuklar arasında saygı değil isyan ediliyor.
Zenginlik ve ihtiraslar yüceltiliyor, alın teri küçümseniyor. Bir zamanlar Dallas dizisiyle başlayan kültürel yozlaşma, artık her kanalda kendi yerli versiyonlarıyla devam ediyor.
Oyuncular değişti, senaryolar aynı. Entrika dizileri artık hayatımızın bir parçası oldu. Muhafazakâr Görünen Bir Toplumun Gerçek Yüzü
Bu yozlaşma ne yazık ki kendini “muhafazakâr” olarak bir siyasi anlayışın kuralının onlarca yıldır tekrarlandığı bir durum.
Dindarlık ve ahlak üzerine nutuklar atılırken, ekranlarda tam tersi bir genel bakış. Aileyi korumakla övünenler, ailelerin en büyük düşmanı olan programlara göz yumuyor.
Bu bir parçalayıcı değil, açık bir parçadır. Ahlaki değerlerinin korunmadığı bir toplumun geleceğinin karanlığıdır.
Bir milletin mayası bozulduğu için onu tekrar yoğurmak çok zordur. Ne Yapmalı? Toplum olarak ipeklenmek zorundayız.
Önce ekranlardan, sonra kalplerden başlayarak temizlik yapmalıyız. Medya denetimi sıkılaştırılmalı, aile ve ahlak düzeyinde yayınlar teşvik edilmelidir.
Çocuklarımızın izledikleri, dinledikleri ve öğrendiklerinin farkındalığı olarak büyümeleri sağlanmalı. Sivil toplum, eğitim camiası ve kanaat önderleri el ele vermeli.
Son söz; Bu yazı sadece bir eleştiri değil, bir çığlıktır. Ahlaksızlığın normalleştiği bir düzenlide sessiz kalmak, o ahlaksızlığa ortak olmaktır.
Evet, bugün yaşanan ekranlarda başlıyor ama boyunca, evde, kaçak ortaya çıkıyor. Bir toplumun özgürleşmesi, önce kendi bireylerini kabul etmesiyle mümkündür.
Gelin artık uyanalım. Evlatlarımızı, ailemizi, toplumumuzu korumak için elimizi taşın altına koyalım. Edep, hayâ, ahlâk; sadece eski zamanların değerleri değil, sunduklarımızın da teminatıdır.
Sustukça kaybediyoruz. Tepki verdikçe, ses çıktıkça, mücadele ettikçe yeniden kazanabiliriz. Çünkü bir toplumsal ahlakını ve dini İslam'ı kaybettiğinde, onun şeyini tamamladı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.