Suriye’de Esad rejimi devrildi ve muhaliflerin önderliğinde yeni bir süreç başladı. Esad’ın devrilmesi ve muhaliflerin yönetimi ele geçirmesine giden 11 yıllık süreçte Suriyelilere ve Suriyeli muhaliflere en büyük desteği veren ülke Türkiye’ydi.
Türkiye’de resmi rakamlara göre yaklaşık 3 milyon, diğer verilere göre ve vatandaşa göre ise en az bunun iki katı geçici koruma statüsündeki Suriyeli yaşıyor. Yapılan anketler ve vatandaşın çeşitli konularda gösterdiği eğilim gösteriyor ki Türk milletinin ezici çoğunluğu Suriyelilerin ülkelerine dönmeleri konusunda hemfikir.
Türkiye’deki Suriyeli kadınların doğurganlık hızı 5.3’ken Türklerin doğum oranı 2’nin altında. Türkiye’de geçici koruma statüsünde bulunan Suriyelilerin sayısının bir önemi olmaksızın bu rakamlar bile bazı adımlar atılması gerektiğini gözler önüne seriyor. Atılması gereken adımların geciktiği her gün, yaklaşık bin yıldır vatanımız olan Anadolu topraklarındaki demografik üstünlüğümüze vurulan bir hançer olarak bize geri dönecektir.
Suriye’de iç savaşın son bulmuş ve Suriyeli muhalifler yönetimi devralmışken vatandaşın tek gündemi vardı “Suriyeliler ne zaman ülkelerine geri dönecek?”. Vatandaşlarda bütün Suriyelilerin geri döneceğine ilişkin ciddi beklentiler oluşmuşken yetkililerden gelen Suriyelilerin isterse kalabileceğine yönelik açıklamalar hayal kırıklığının yanında büyük bir öfkeye de neden oldu.
Anadolu toprakları ne dingonun ahırı ne de tatil köyüdür. Kimse elini kolunu sallayarak bu topraklara gelip de üzerinde hak iddia edemez. Türkler bu topraklarda yaşamak için bedel ödedi, kan döktü ve gerektiğinde gözünü kırpmadan canını verdi. Atalarımızın, evlatlarımızın kanıyla sulanan bu topraklarda yaşamak isteyenin “isteğine” ya da “gönüllülüğüne” değil ödediği bedele bakılır. Bu bedeli ödememiş olan ve zulüm gördükleri için misafir ettiğimiz bütün Suriyeliler ülkelerine geri gönderilmelidir.
Atalarımızın ödediği, evlatlarımızın ise hala ödemeye devam ettiği bir bedel karşılığında vatanımız olan bu topraklarda yabancı herhangi bir unsur istememek ırkçılık değil aksine ırkçılık karşıtı bir vatanseverliktir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.