Abdulkerim SOLAK

Abdulkerim SOLAK

Hakemler bu ülkenin evladı değil mi?

38 müsabaka ile gerçekleştirilen 2024-2025 Süper Lig sezonunun 24. hafta futbol müsabakalarının düzenleneceği önümüzdeki haftaya geçerken ülkenin gündemi yabancı hakem oldu.

Galatasaray-Fenerbahçe derbisinin tarihi yaklaşırken ve futbol severlerin tansiyonu adım, adım yükseliyor. Lig tarihine iz bırakan olay Galatasaray-Adana Demirspor müsabakasında meydana geldi ve Adana Demirspor futbolcuları maçın henüz ilk yarısında sahadan ayrıldı ve 1-0 önde olan Galatasaray ve tüm futbol camiası derinden sarsıldı.

Bu olaylar yaşanırken ortaya “yabancı hakem” iddiaları ve söylemleri ortaya çıktı.

Ülke olarak; ne futbol izlemeyi biliyoruz, ne futbol oynamayı biliyoruz ne de spor ile ilgili güzel bir anı biriktirebiliyoruz. Biz ne yapıyoruz bilmiyorum ama hakemlere destek olmayı da beceremiyoruz.

Hakemler insandır hata yapabilir. Ancak, 2024-2025 futbol sezonunun daha 24. Hafta müsabakaları düzenlenmemişken yabancı hakem isteklerini tekrar, tekrar dile getirmek Türk hakemlerine ihanet değil midir?

Hakemler bu ülkenin evladı değil mi? Neden tüm konularda “yabancı” isteğimizi dile getiriyoruz fakat sistem ve uygulamalara gelince Türk aklı çalışır diyoruz bunu anlamak gerçekten zor.

Bu yüzden aslında kaybediyoruz. Balığı baştan kokutuyoruz. Bir Galatasaray taraftarı olarak; 2024-2025 sezonunda futbol ve futbol izleme keyfi noktasında açlık ve büyük bir boşluk hissediyorum.

Günümüz futbolu teknoloji ekseninde geliştikçe gelişti. Özellikle Avrupa kulüplerinin yönetim şekli ve federasyon bağlantılarını gördükçe, ülke olarak bizden ne olur diye düşünmeden edemiyorum.

Ülke olarak; profesyonel düzeyde spor müsabakalarında iyilik ve mücadele süreçlerinde verimlilik ve kaliteyi baz alamıyorken; alt yapı düzeyi olarak da belirtebileceğim amatör branşlarda başarı nasıl gelecek bilmiyorum.

Yakın gelecekte insanların holiganlık yaptığı, futbolcuların tehdit edildiği, hakemlerin dövüldüğü ve federasyonun eleştiri üzerine eleştiri aldığı bir döneme girdiğimizde; eski futbol tadı yok dediğimiz de aslında hepimiz bu pastayı kendimiz kesmiş olacağız.

Ama o gün geriye dönüp baktığımızda; ne yabancı futbolcuların ülkemize transfer olduğunu görebileceğiz, ne de Dünya kulüpler sıralamasında Türk takımlarının izine rastlayabileceğiz.

Bu süreç nasıl düzeltilecek bilmiyorum ama gidilen yolun yol olmadığını, ülke olarak güzel bir silkelenme süreci yaşamamız gerektiğini düşünüyorum.

İnsanlar evinde oturup 90 dakika bir futbol müsabakası izleme keyfinden mahrum olacaksa, binlerce medya ve muhabirin ekmeğine taş konulacak ise buyurun Türk futbolu olarak ne kaldıysa övünebilir ve bununla gurur duyabilirsiniz.

Ama ben bu durumun hiç iç açıcı olmadığını, gelişmeyen her sürecin köreldiğini ve körelme noktasında artık yok olduğunu düşünüyorum.

Türk futbolu ve Türk sporuna verilmesi gereken desteğin, lafa geldiğinde Avrupalı olmaya gerek yok biz Türk’üz dedikten sonra, Türk’ün aklı ile hareket edilmediğinde de biz sporu ve sporcuyu geliştiriyoruz demenin, bu vatana hiçbir faydası olmayacaktır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulkerim SOLAK Arşivi