Aysel Ayşe Aygün Özer

Aysel Ayşe Aygün Özer

Devletin dini olmaz vicdanın olur

“Laiklik dinimizde yok” bu cümle, son yıllarda o kadar sık duyulur oldu ki, sanki tartışılmaz bir gerçekmiş gibi kabul ediliyor. Oysa bu iddia, hem laikliği hem de dini yanlış anlamaktan kaynaklanıyor. Çünkü laiklik bir inanç değil, bir yönetim biçimidir.

Din, insanın kalbini ve vicdanını düzenler. Laiklik ise devletin işleyişini. Bu ikisini birbirine karıştırmak, minberle mahkeme kürsüsünü aynı yere koymak gibidir. Din, insanı tanrıya yaklaştırmayı amaçlar; Laiklik, insanların birbirine eşit davranmasını sağlar. Biri inanç alanına, diğeri hukuk alanına aittir.

Laiklik, “dinsizlik” anlamına gelmez. Tam tersine, herkesin inancını özgürce yaşayabilmesinin güvencesidir. Bir devlet dini korumaya kalktığında, önce “hangi dini” koruyacağına karar vermek zorundadır. İşte tehlike tam orada başlar.

Bir inanç öne çıkarılır, diğerleri geri plana itilir. Tarih boyunca dinin siyasete alet edilmesi hep baskı, ötekileştirme ve korku doğurmuştur. İnanç, zorla dayatıldığında anlamını yitirir.

“İslam’da laiklik yok” diyenler, İslam’ı bir devlet anayasası gibi yorumluyor. Oysa Kur’an bir hukuk kitabı değil, bir ahlak ve inanç rehberi.

Kur’an’da “Her topluma bir yol, bir düzen verdik” denir. Bu, yönetim biçimlerinin topluma ve zamana göre şekillenebileceğini gösterir. Hz. Muhammed’in kurduğu Medine Sözleşmesi de, farklı dinlerden insanların birlikte, barış içinde yaşamasını sağlayan bir toplumsal mutabakattır. Yani aslında laikliğin ilk örneklerinden biri.

Laiklik, dini zayıflatmaz; siyasetin eline düşmekten kurtarır. Çünkü devlet bir dinin koruyucusu olduğunda, o dinin anlamı siyasetin dilinde erir. Devletin dini olmaz; vatandaşın olur. Devletin vicdanı olmaz; İnsanın vicdanı olur.

Bugün laikliğe karşı çıkanlar, “dini savunuyoruz” sanıyorlar. Oysa farkında olmadan dini, siyasetin eline teslim ediyorlar. Dinin siyasete karıştığı her yerde, önce özgürlükler kaybolur; ardından inanç samimiyetini yitirir.

Laiklik, işte bu yüzden sadece bir yönetim ilkesi değil, aynı zamanda inancın özgürlüğüdür.

Vicdanın sustuğu yerde ne adalet kalır, ne inanç. Bu yüzden tekrar etmek gerekiyor: Devletin dini olmaz, vicdanın olur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Aysel Ayşe Aygün Özer Arşivi