Telgrafla verilen bir demeç

Giriş…

Bugünkü makalemin konusu İstanbul merkezli olarak yayın hayatını sürdürmekte olan Tasvir-i Efkâr gazetesinin Kuvay-ı Milliye’nin durumu hakkında telgrafta Sivas’taki Temsil Heyetine gönderdiği suallere Temsil Heyeti Başkanı Mustafa Kemâl Paşa’nın 25 Ekim 1919 tarihinde telgrafla verdiği cevaplara (demece) ilişkindir. Bu makale Ankara Ulus gazete ve haber sitesindeki son yedi makalemin devamı olarak da addedilebilir.

DÖNEME İLİŞKİN GELİŞMELER…

Millî Mücâdele’nin programını içeren Amasya Genelgesi’ndeki (22.06.1919) hususlardan biri de Sivas’ta millî bir kongrenin toplanması olup bu karar gereği toplanan Sivas Kongresi’nde (04-11.09.1919), kongre kararlarını takip edecek ulusal bir icrâ organı olan ve başkanlığını da Mustafa Kemâl (Paşa)’in yaptığı (23.07-07.08.1919 tarihlerinde gerçekleşen Erzurum Kongresi’nde seçilmiş olandan farklı ve) yeni bir Temsil Heyeti seçilmiş, ülkenin toprak bütünlüğünün sağlanması ve bu amaca yönelik olarak millî direnişin bir elden ve güçlü bir şekilde sürdürülebilmesi için ülkedeki Müdafaa-i Hukuk dernekleri ve direniş yapıları Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti (AvRMHC) altında toplanmış, Erzurum Kongresi’nde alınan kararlar genelleştirilmiş, manda ve himâye reddedilmiş, işgâlci güçlere karşı da silahlı mücâdele kararı da alınmıştı.

Bu süreçte Temsil Heyeti ile Anadolu’da ivme kazanan millî hareketi boğmaya çalışan Sadrazam Damat Ferit Paşa arasında Sivas Kongresi sonrasında artan gerginlik ve Anadolu’nun İstanbul ile haberleşmeyi kesmesi (12.09.1919) sonucu Damat Ferit Paşa Hükûmeti istifa etmiş (01.10.1919), yerine de millî harekete kısmen destek veren Ali Rıza Paşa Hükûmeti kurulmuştu (02.10.1919).

Temsil Heyeti tarafından yeni Hükûmete bildirilen (03.11.1919) taleplere cevaben Hükûmetten beklenen bildiri 7 Ekim’de İstanbul gazetelerinde yayımlanır, telgrafla da illere bildirilir. Bu bildirinin ardından Temsil Heyeti, millete bir bildiri yayımlayarak Hükûmetle tam bir anlaşma sağlandığını, Hükûmete yardımcı olacağını ve millî amaçlar yönünde çalışmaya devam edileceğini bildirir.

Bu akılcı hamle, yeni kabineyi temsilen Bahriye Bakanı Salih Hulusi Paşa’nın, Temsil Heyeti ile görüşmek üzere İstanbul’dan denizyoluyla Samsun’a ve oradan da Amasya’ya gelmesini mümkün kılmıştır.

Temsil Heyeti Başkanı Mustafa Kemâl Paşa ve arkadaşları da Sivas’tan Amasya’ya hareket etmeden önce kendi aralarında görüş birliği oluşturmak için önemli konularda özellikle kolordu komutanlarıyla istişarelerde bulunurlar.

Temsil Heyeti üyesi Mazhar Müfit (Kansu) Bey; Amasya’da Bahriye Nazırı Salih Hulusi Paşa ile görüşülecek konular belirlenirken yeni Meclis’in nerede toplanacağı Temsil Heyeti arasında tartışmaya neden olmuş, Mustafa Kemâl Paşa, yeni Meclis’in kesinlikle Anadolu’da bir yerde toplanmasını, İstanbul’da faaliyetinin zararlı ve mantıksız olacağını söylemiş ve bu görüşün de kabul edildiğini belirtir.

AvRMHC Temsil Heyeti olarak Mustafa Kemâl (Paşa) ve arkadaşları 16 Ekim’de Sivas’tan hareketle Tokat üzerinden 18 Ekim’de Amasya’ya gelir. Bahriye Nazırı Salih Hulusi Paşa 19 Ekim Pazar günü Amasya’da gösterilerle karşılanır ve ertesi sabah taraflar arası görüşmelere başlanır. Bu görüşmeler, 20-22 Ekim’de, Amasya’da İstanbul Hükûmetini temsilen Bahriye Nazırı Salih Hulusî Paşa ile Temsil Heyeti adına (eski 3. Ordu Müfettişi) Mustafa Kemâl Paşa, eski Bahriye Nâzırı) Hüseyin Rauf (Orbay) Bey ve (eski Beyrut Valisi) Bekir Sami (Kunduh) Bey arasında yapılmıştır.

Amasya Görüşmeleri’nde kabul edilen “Amasya Protokolleri”; vilayetlerin seçilmiş temsilcilerinden oluşan Sivas Kongresinden destek alan milliyetçilerin, İstanbul’daki hükûmetle “protokol” yapabilecek kadar güçlendiklerini tescil eden tarihî belgelerdir.

KUVÂ-YI MİLLİYE’NİN DURUMU HAKKINDA VERDİĞİ DEMEÇ

- Millî Teşkilâtın (AvRMHC’nin) iç ve dış siyâset hakkındaki programı ne­dir?

Millî Teşkilât bir siyasi parti olmadığından iç ve dış siyasete ilişkin detaylı bir programı yoktur. Millî Teşkilâtın her konudaki bakış açısını, Sivas Kongresi’nde belirlenip 11 Eylül 1919 tarihinde yayımlanan beyannâme tamamen içermektedir.

- Ermeni meselesi hakkında ne düşünüyorsunuz? Erzurum, Van, Bitlis vilayet­lerinden pek sınırlı olarak bir miktar arazi terkine karşı mıdırlar? [1]

Osmanlı sınırı dışında mevcut olan bir Ermenistan’ı memnuniyetle görü­rüz.

- [Parlamento] Seçimler[in]den sonra Millî Teşkilâtı kaldırılacak mıdır?

- Millî Teşkilâtın millî iradeyi hâkim kılmaktaki gayesi, Millet Mec­lisi’nin toplanarak yasama hukuku ve denetim görevine tam bir emniyet ve serbestî ile bizzat sahip olmasıyla gerçekleşecektir. Bundan dolayı her türlü taarruz ve müdahaleden uzak ve güvenli bir şekilde büyük bir ciddiyetle yasama görevini yapmayı üstlendikten ve bu da fiilen gerçekleştikten sonra bu günkü faaliyet şekliyle varlığını sürdürmesine sebep kalmamış olacağından Millî Teşkilât, iç tüzüğü gereğince çalışmasını sonlandıracaktır.

- [Ali] Rıza Paşa kabinesiyle meydana gelen 9 Kasım uzlaşmasına rağmen Millî Anadolu’daki idari kontrolü muhafaza edecek midir?

- Mevcut Hükûmetin icraatlarına kesinlikle müdâhalemiz yoktur.

- Salih [Hulusi] Paşa’nın Amasya’ya gelmesi?

- Salih [Hulusi] Paşa’nın Amasya’ya gelmesi [Amasya’da geçekleşen görüşme] hiçbir anlaşmazlıktan kaynaklanmış değildir, fer’î bazı konular hakkında fikir alışverişi amacına yöneliktir.

- Türkiye’nin yabancı yardımı olmadan canlanması mümkün olacağı kanaa­tinde misiniz? Bu yardımı ne tarzda anlıyorsunuz? Bir veya birkaç yardım hakkında bakış açınız nedir?

- Bu konuda yorum ve bakış açılarımızı izah eden [Sivas] kongre[si] beyânnamesinin 7’nci maddesini aynen anmakla yetiniriz:

(7’nci madde) Milletimiz, insanî, çağdaş gayeleri yüceltme ve teknolojik, sınaî ve iktisadî hâl ve ihtiyacımızı takdir eder. Bundan dolayı devlet ve milletimizin iç ve dış bağımsızlığı ve bütünlüğü saklı kalmak şartıyla [Sivas Kongresinin] altıncı madde[sin]de açıklanan sınır dâhilinde milliyet esaslarına riayetkâr olan ve ülkemize karşı istila emeli beslemeyen herhangi devletin teknolojik, iktisadî, sınaî yardımını mem­nuniyetle karşılarız ve bu adil ve insanî şartları içeren bir barışın da acilen kararlaştırılması insanlığın esenliği v eve dünyanın huzuru adına öncelikle millî emellerimizdir.

- [Millî Teşkilât] Boğazlar meselesi için nasıl bir çözüm şekli teklif ediyorlar?

- Boğazlardan serbest geçiş tabiidir, ancak başkentimizin bu güzer­gâh üzerinde olması sebebiyle onun da güvenli bir hâlde bulundurulması zarûrîdir. Boğazlardan geçişteki serbestînin ve başkentimizin güvenliğinin sağlanması için genel güvenlik tedbirleri konulmasını mümkün görüyoruz. Allah korusun bu mesele hükûme­te ait olduğundan tarafımızdan hiç bir şekilde bir teklif belirtilemez.

Sonuç…

Mustafa Kemâl Paşa’nın ifadesiyle kendisinin Samsun’a çıktığı 19 Mayıs 1919 tarihinde başlamış olan Millî Mücâdele’de, bahse konu tarihten daha 4.5 ay bile geçmeden millî bir kongre yapılmış, bu kongrede yürütme yetkisini de haiz (kendisinin başkanı olduğu) bir Temsil Heyeti seçilmiş, millî harekete düşman olan Damat Ferit Paşa Hükûmeti de bu Temsil Heyetinin kararlılığı sonucu istifa etmek (01.10.1919) zorunda kalmış, yerine millî harekete kısmen destek veren Ali Rıza Paşa Hükûmeti (02.10.1919) kurulmuş, Anadolu ve İstanbul arasında kesilen irtibat tekrar tesis edilmiş, ve ilişkiler normalleşmeye başlamıştır. Millî hareketin etki ve kapsama alanı bakımından da fikir veren bu önemli gelişmeler kararan ümitler adına son derece olumlu gelişmeler olmuştur.

Sivas Kongresi sonrasındaki süreçte millî hareketin temsilcisi Mustafa Kemâl Paşa liderliğindeki Temsil Heyetinin dirayetli duruşu, Temsil Heyetinin, İstanbul Hükûmetinin temsilcisi Bahriye Nâzırı Salih Paşa ile birlikte eşit taraf olarak Amasya’da görüşmelerde bulunması ve bu görüşmelerde millî meselelere ne denli duyarlı ve vâkıf oldukları, bu görüşmeler sonrasında Mustafa Kemâl Paşa’nın 25 Kasım’da Tasvir-i Efkâr gazetesi ile gerçekleştirmiş olduğu röportaj gerek Temsil Heyetinin gerekse de Temsil heyetinin Başkanı olan Mustafa Kemâl Paşa’nın millî hareketin ülke içi ve ülke dışı gelişmeler hakkında fevkâlade bilgili ve öngörülü olduğunu ortaya koymuştur. Bu yetkinlik ve engin öngörü de millî harekete artan bir güç ve ivme katacaktır.w

© 2025 Bu makalenin / yazının içeriğinin telif hakları yazarına ait olup, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereği kaynak gösterilerek yapılacak kısa alıntılar ve yararlanma dışında, hiçbir şekilde önceden izin alınmaksızın kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayımlanamaz ve dağıtılamaz.

SONNOT

[1] Bahriye Nâzırı Salih Paşa’nın Amasya’dan İstanbul’a döndükten hemen sonra 25 Ekim’de Amasya’da Temsil heyeti ile gerçekleşen görüşmeler hakkında bilgi verirken eşzamanlı olarak aynı Mustafa Kemâl Paşa’nın Amasya’dan telgrafla Fransız Le Temps François Psalty’ye telgrafla verdiği mülâkatın Türkçe tercümesi Vakit gazetesinde yayımlanır. Fransız gazeteciye verilen cevaplar arasında bilhassa da Ermeni Meselesi üzerine olanı (Soru: Ermeni Meselesi hakkında ne düşünüyorsunuz? Cevap: [Millî Teşkilat] Erzurum, Van ve Bitlis vilayetlerinden pek sınırlı şekilde bir miktar arazi verilmesine taraftar mıdırlar? Cevap: Cevap: Osmanlı sınır dışında oluşmuş bir Ermenistan’ı memnuniyetle görürüz.) kesin bir kararlılık vurgusu taşırken; “Millî Teşkilâtın yol haritası” da (Soru: [Parlamento] Seçimler[in]den sonra Millî Teşkilât (AvRMHC) kaldırılacak mıdır? Cevap: Millî Teşkilât’ın millî iradeyi egemen kılmaktaki amacı, Mebûsan Meclisinin (parlamentonun) toplanarak yasama hukukuna ve kontrol vazifesine [her türlü yabancı gücün etkisinden uzak bir şekilde] tam bir emniyet ve serbestî ile fiilen sahip olmasıyla gerçekleşecektir. Millî Meclis’in (parlamentonun) her türlü taarruz (saldırı-tecavüz) ve müdâhaleden korunmuş bir şekilde tam bir ciddiyetle vazifelerini yapmaya başladıktan ve bu [durum] da fiilen doğrulandıktan sonra [Millî Teşkilatın] bugünkü faaliyet tarzında varlığını devam ettirmesine sebep kalmamış olacağından, Millî Teşkilât Tüzüğü gereğince çalışmalarına son verecektir.”) açıklanmaktadır. Le Temps gazetesi muhabirinin “[Millî Teşkilatın] Erzurum, Van ve Bitlis vilayetlerinden pek sınırlı şekilde [Ermenistan’a] bir miktar arazi verilmesine taraftar olup-olmadığı” sinsice bir sual idi. Zirâ 26 Mayıs 1918 tarihinde kurulmuş olan Ermenistan Cumhuriyeti’nin ve diasporadaki Ermenilerin I. Dünya Savaşı sonrasında Karadeniz’den Akdeniz’e, Karabağ dağlarından Suriye’ye kadar olan sahayı içine alan bir Büyük Ermenistan hayali vardı. Savaşın mağlubu olan devletlerle imzalanacak barış antlaşmalarının şartlarını belirlemek üzere savaşın galibi olan ülkelerin 18 Ocak 1919 tarihinde açtıkları Paris Barış Konferansı’nda da İtilaf Devletleri, sınırları bu denli geniş olmasa da genişletilmiş bir Ermenistan projesine destek veriyordu. Böylesi bir proje Osmanlı Devleti’nin doğusunda da kayda değer ölçüde toprakları içine almaktaydı. Le Temps gazetesi muhabiri, Mustafa Kemal’e (Paşa’ya) yönelttiği bahse konu suali ile, kibar bir şekilde, Millî Teşkilatın, Erzurum Van, Bitlis vilayetlerinden bir miktar arazinin Ermenistan’a verilmesine razı olup-olmadığını sormaktaydı. Mustafa Kemâl (Paşa) de bu suale karşı “Osmanlı sınır dışında oluşmuş bir Ermenistan’ı memnuniyetle görürüz.” diyerek ustaca cevap vermiştir. Muhabirin “[Parlamento] Seçimler[in]den sonra Millî Teşkilâtın kaldırılıp-kaldırılmayacağına” ilişkin sualine de Mustafa Kemal (Paşa) ustaca ve herhangi bir tereddüde yer bırakmayacak şekilde cevap vermiştir. Bu iki sual İstanbul merkezli yayın hayatını sürdüren Tasvir-i Efkâr gazetesinin telgraf üzerinden Temsil Heyeti Mustafa Kemâl Paşa ile yaptığı söyleşide de aynen yer almıs, bu suallere de Paşa tarafından aynı şekilde cevap verilmiştir.

KAYNAKLAR

Anka Enstitüsü, Atatürk’ün Söylev ve Demeçlerinden Seçmeler, https://ankaenstitusu.com/wp-content/uploads/ 2016/06/ soylev_ve_demecleri.pdf, Erişim Tarihi: 30.10.2025; Atatürk Araştırma Merkezi ve Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü, Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri Cilt 1 (1906-1921) Editör: Yüksel Özgen, Atatürk Araştırma Merkezi Yayınları, Ankara 2024; .Celal Erikan, Kurtuluş Savaşı Tarihi, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 3. Baskı, İstanbul 2014; Falih Rıfkı Atay, Çankaya, Bateş Yayınları, İstanbul 1980; Gotthard Jaeschke, Türk Kurtuluş Savaşı Kronolojisi (30 Ekim 1918-11 Ekim 1922), TTK Bsmv., Ankara 1970; Hikmet Özdemir, “Amasya Mülakatı”, https://ataturkansiklopedisi.gov.tr/ bilgi/amasya-mulakati/, Erişim Tarihi: 30.10.2025; Hikmet Özdemir, Amasya Belgelerini Yeniden Okumak, Atatürk Araştırma Merkezi Yayınları, Ankara 2010; Mazhar Müfit Kansu, Erzurum’dan Ölümüne Kadar Atatürk’le Beraber, Cilt II, Türk Tarih Kurumu Basımevi, 2. Baskı, Ankara 1986; Mustafa Kemâl Atatürk Nutuk, Biz Bize Basın Yayın Eğitim Hiz. San. Tic.Ltd.Şti., Ankara 2007; Zeki Sarıhan, Kurtuluş Savaşı Günlüğü, C. II, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara 1994.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İrfan Paksoy Arşivi