İlişkilerde empati kaybı: Kimse kimseyi anlamak istemiyor

Son zamanlarda fark ettim…

Bir şeyler eksiliyor hayatımızdan.

Eskiden biri üzülse hissederdik, şimdi fark etsek bile “zamanım yok” deyip geçiyoruz.

Sanki herkes kendi derdinin içine kapanmış, kimse kimsenin kalp sesini duymak istemiyor.

Belki de en çok bu yüzden yorulduk.

*

Bir dostum dertleşmek istediğinde, elim telefona gidiyor ama onu aramak yerine “yazarım” diyorum.

Çünkü yüz yüze konuşmak artık zor geliyor, göz göze gelince duygularla baş etmek gerekiyor.

Oysa bir mesajda sadece kelimeler var, duygular yok.

Empati yerini mesafeye bıraktı.

*

Eskiden biri üzülmesin diye cümlelerimizi özenle seçerdik.

Şimdi “doğruyu söylüyorum” bahanesiyle birbirimizi kırmayı meşrulaştırıyoruz.

Haklı olmak, iyi olmaktan daha önemli hale geldi.

Oysa çoğu zaman birini anlamak, haklı çıkmaktan daha değerlidir.

Ama kim hatırlıyor artık bunu?

*

Bazen düşünüyorum…

Birini anlamak aslında ne kadar basit:

Biraz dinlemek, biraz susmak, biraz kalbini koymak yeterli.

Ama biz artık duymadan cevap veriyoruz, hissetmeden yargılıyoruz ve anlamadan vazgeçiyoruz.

*

Belki de hepimizin biraz durmaya ihtiyacı var.

Birinin gözlerinin içine bakıp “Gerçekten nasılsın?” demeye.

O cümleyi içten sormaya.

Çünkü empati bittiğinde, sevgi sessizleşiyor.

Ve insan en çok, anlaşılmadığında yalnızlaşıyor…

Sağlıcakla kalın…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Saliha Yazan Arşivi