
Abdulkerim SOLAK
Kıyılar gerçekten halkın mıdır?
4 Nisan 1990 tarihinde kabul gören ve 17 Nisan 1990 tarihinde 20495 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 3621 sayılı kıyı kanununun 5. maddesinde; "Kıyılar, herkesin eşit ve serbest olarak yararlanmasına açıktır" ibaresinin açık ve anlaşılabilir bir şekilde yer aldığını görüyoruz. Aynı zamanda bu kanunun gerektirdiğine göre; "kıyı ve sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir" ibaresinin de vurgulu şekilde yazıldığını gözlemleyebiliyoruz.
Peki, kıyılar gerçekten halkın mıdır?
Geçtiğimiz yıllarda Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın ücretsiz halk projesi, 2025 yılında da kesintisiz şekilde devam ediyor. Bu konuda Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Çevre Bakanlığı’nın yaptığı çalışmaları görmezden gelmek mümkün olmadığı gibi, tebrik etmemek de ayıptır.
O kadar arge çalışması, plan ve proje, vatandaşların kıyılardan daha verimli ve daha güzel şekilde faydalanılmasının sağlanması için sürdürülmektedir ve bu yüzden Kültür ve Turizm Bakanlığı’na teşekkür etmek gerekmektedir.
Buraya kadar her şey normal. Sorun yok fakat ülkemizin en ünlü plajlarının yer aldığı lokasyonlarda bulunan beach işletmeleri için de aynı kararlar uygulanacak mıdır, yoksa kıyılar bazen de halka ait değil midir?
2025 yılı beach ücretlerini gördüğüm de, insanların ücretsiz tatil yapabileceğine inancım kalmadı.
Çünkü Türkiye’nin en ünlü plajlarının yer aldığı lokasyonların pek çoğunda beach işletmeleri hizmet veriyor. Halk için ayrılmış olan bölümler ise oldukça ufak ve yaz sezonu yoğunluğunu düşününce de bu alanın yeterli olup, olmadığı konusunda endişelerim tavan yaptı.
Bu yüzden kıyılar halkındır diyor isek; 3621 sayılı kıyı kanunu içerisinde yer alan;
“Ek : (1/7/1992 - 3830/2 md.) Sahil şeritlerinde yapılacak yapılar kıyı kenar çizgisine en fazla 50 metre yaklaşabilir.” İfadesine de sadık kalmanın yanı sıra; halkın denizden ve sahilden faydalanabilmesi kapsamında, bu oran daha da artırılmalıdır.
Vatandaşın yılda bir defa kullanacağı Bayram izni veya yaz tatili izni, verimli ve kaliteli geçsin turizm potansiyelimiz artsın istiyorsak, bu tarz bir çalışma yaparak, vatandaşın deniz ve plaj kullanımı konusunda şartları iyileştirebiliriz diye düşünüyorum.
Çevre Bakanlığı’nın ve Kültür Bakanlığı’nın ücretsiz halk projesinin gelecek süreçte de meyvelerini fazlasıyla vereceğini düşündüğüm için, bu şartların iyileştirilmesinin de mümkün olabileceğini öngörüyorum.
Umarım, kıyılar halkındır dediğimiz günlerde; vatandaşların denize dürbün ile bakmak zorunda kalmadığını da görebiliriz diye düşünüyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.