Mekkenin Fethi

Hz Peygamber (s.a.v) Hz İbrahimden beri tevhid inancının merkezi olan kabeyi putlardan temizlemek ve mekkeyi putperestliğin merkezi olmaktan kurtarmak istiyordu. Medineli Müslümanlar ile Mekkeli müşrikler arasında olan hudeybiye anlaşması gereği sulhün müddeti on yıldı, ancak müşrikler üzerinden henüz iki yıl geçmeden anlaşma maddelerini ihlal etmeye başlamışlardı, bir gece kureyşin müttefiki nüfase oğulları müslümanlar ile birlik olan kaboğullarına baskın yapmıştı bu arada kureyşlilerde boş durmamış nüfaseoğullarına yardım etmişlerdi bu durum hemen Peygamber Efendimize bildirildi o da kaboğullarına yardım edeceğine söz verdi mekkelileri haber göndererek ya öldürülenlerin diyetlerini ödemelerini ya da nüfaseoğulları ile aralarındaki anlaşmayı fesh etmelerini istedi, aksi taktirde onlara savaş açacaktı, mekkeli müşrikler ne diyet ödemeye nede nüfaseoğullarına ise aralarındaki ittifakı bozmaya razı oldular.

Fakat çok geçmeden yaptıklarına pişman olan kureyşliler Ebu sufyanı anlaşmayı yenilemek üzere medineye gönderdiler ancak girişimleri başarısızlık ile sonuçlandı Rasulullah anlaşmayı yenilemeyi kabul etmedİ.

Hz Peygamber kararını vermişti hicret yolculuğu esnasında büyük bir hüzün ile ardında bıraktığı memleketi Müslümanların zorla çıkarıldığı topraklar artık feth edilmeli idi. Hz Adem den beri yer yüzünün kutsal mabedi olan kabe putlardan arındırılmalıydı, Mekke sadece dini değil siyasi ve ticari bakımından da önemli bir merkez idi orası alındığında İslamın ve Müslümanların hakimiyetleri biraz daha perçinlenmiş olacaktı.

Hz Peygamber fetih hazırlıklarını büyük bir gizlilik ile yürütüyor bir yandan da Allah’ım yurtlarında ansızın karşılarına çıkıncaya kadar kureyşlilerin casus ve habercilerini tut diye dua ediyordu, medineden dışarıya her hangi bir haber sızmaması için bütün çıkışlar durdurulmuştu bir taraftan ashabına sefer için hazırlanmalarını emrederken diğer taraftan kendisine bağlı bütün kabilerin medine de toplanmaları için haber saldı.

Hz Peygamber mekkenin kan dökülmeden ve kabenin hürmetine zarar gelmeden fethedilmesini istiyordu mekkeliler karşı koyarsa kan dökülürdü bunun için hazırlıklar çok gizli tutuldu. Mekke ile medine arasında bütün yollar kontrol altına alındı ayrıca dikkatleri başka yöne çekmek içinde necid tarafına bir seriye gönderildi hazırlıklar tamamlanınca rasulullah ramazan ayının onuna tekabul eden Çarşamba günü şehrin idaresini ebu ruhma devrederek beraberindekiler ile birlikte medineden ayrıldı.

İslam ordusu müttefik güçlerinde katılımı ile yaklaşık on bin kişilik ihtişamlı bir ordu haline gelmişti medineden çıkışta az olan askeri gücünyol boyu katılımlar ile bu sayıya ulaşması önemli bir savaş stratejisi idi.

Eşsiz isyasi dehası ile farklı bir harp taktiği uygulayan Allah rasulü ebu sufyanın hem imanının pekişmesi hemde müslümanların askeri gücünün bizzat gözleri ile görmesi için amcası abbasa hitaben ebu sufyanı al ordunun geçit yerine götür İslam ordusunun ihtişamını seyrettir buyurdu. Bunun üzerine Hz Abbas ebu sufyanı vadinin darboğazına getirdi kabileler bölük bölük bayraklarını çekip bütün heybetleri ile geçmeye başladılar.

Peygamberin adına yaraşır bir şekilde gösterdiği hoşgörü aslında bir beldeden ziyada gönüllerin fethini sağladı.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Şule Erciyas Arşivi