İlim öğrenmenin önemi

İslam ilme ve ilim ehline büyük önem vermiş ilim rütbesini rütbelerin en yükseği olarak kabul etmiştir. İlim kesin ve sağlam bir biçimde bir şeyin gereğini bilmek anlamına gelmektedir. İlim aynı zamanda yüce Allah’ın subuti sıfatlarından biri olup Allah’ın gizliği, açığı gelmişi geçmişi olmuşu olanı ve olacağı kısacası her şeye tam eksiksiz olarak bilmesi demektir. İnsanın dünya ve ahret mutluluğuna yönelik her türlü bilgiye ilim denir.

İnsan ilim sayesinde rabbini tanır, Allah’a nasıl iyi bir kul olacağını öğrenir, yine insan ancak ilim öğrenmek ile yanlış yollara sapmaktan kurtulur, doğruya, iyiye, güzele ve faydalı olana yönelir kişinin dinin gereğini yerine getirebilmesi de yine ilim ile mümkündür bundan dolayı ilim öğrenmek en faziletli amellerden biri kabul edilir.

Kur’an’ın ilk inen ayetleri ise şöyledir, “Yaratan rabbinin adı ile oku o insanı alaktan yarattı oku senin rabbin en cömert olandır, o kalemle yazmayı öğretendir insana bilmediğini öğretendir”. Dinimize göre ilim sahibi olmak bir insan için en büyük meziyettir, bu sebeple alimler fazilet bakımından diğer insanlardan daha üstün bir payeye sahiptirler.

Yüce Allah Kuranda ilmi övmekte kıymetini açıklamakta ilim sahiplerinin diğer insanlar arasındaki üstünlüğünü bildirmektedir. Ayeti Kerimelerde şöyle buyrulmaktadır; deki hiç bilenler ile bilmeyenler bir olur mu bilen ve bilmeyen bu iki zumrenin hali kör ve sağır ile gören ve işiten kimselerin hali gibidir. Bunların durumları hiç birbirine denk olur mu hala düşünmez misiniz Allah içinizden iman edenler ile ilme nail olanların derecelerini yükseltir. İlim öğrenmek cennete girme sebebidir, nitekim Allah Rasulü (s.a.v) ilim tahsili ile meşgul olan ilim sevdalılarına bu konuda müjdelerde bulunmuştur.

Bir kimse ilim elde etmek arzusu ile bir yola girerse Allah o kişiye cennetin yolunu kolaylaştırır, muhakkak melekler yaptığından hoşnut oldukları için ilim öğrenmek isteyen kimsenin üzerine kanatlarını gererler. Başka bir hadiste ise ilim yolcuları hakkında ilim tahsil etmek için yolculuğa çıkan kimse evine dönünceye kadar Allah yolundadır, buyurmuştur. İlim tahsilinde niyet ve gaye önemlidir, ibadetlerde olduğu gibi ilim tahsilinde de ihlas ve samimi niyet her şeyden önce gelir, bir hadisi şerifte şöyle buyrulur; kim kendisinde Allah’ın rızası aranan bir ilmi sadece dünyalığa sahip olmak için öğrenirse o kimse kıyamet gününde cennetin kokusunu bile duyamaz.

Bir insanın ilim tahsilindeki gayesi ve hedefi bu geçici dünyanın sınırlı ve gelip geçici olan nimetlerini maddi zenginliklerine elde etmek olmamalıdır, ilim tahsili insana bu tür kazançlarda sağlamaktadır, diğer taraftan toplumsal hayatın devamı için çeşitli meslek erbabına ihtiyaç duyulduğu da bir gerçektir. Halis bir niyet taşıması insanlara faydalı olmak sureti ile Allahu Tealanın rızasını kazanmak gibi ulvi gayeler gütmesi gerekir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Şule Erciyas Arşivi