Bir eğitim öğretim yılının daha sonuna geldik. Çocuklarımız aylarca çaba gösterdi, bazen yoruldu, bazen zorlandı, bazen sevindi ama her şeye rağmen ilerledi. Şimdi karne zamanı. Kimi çocuk sayfalarında başarı öyküleri yazan bir karneyle dönecek eve; kimi mahcup, kimi kaygılı… Ama unutmayalım ki karne bir son değil, bir süreçtir. Gerçek başarı ise; çocuğun kendi yolculuğunda ne kadar anlam bulduğu, ne kadar ürettiği, düşündüğü, hissettiği ve hayal kurabildiğiyle ilgilidir.

Eğitim Sadece Akademik Değildir

Bugün hepimiz biliyoruz ki; eğitim, yalnızca akademik puanlarla ya da sınavlarla ölçülebilecek kadar basit bir süreç değildir. Eğitim, bir çocuğun hayatla ilk temas ettiği, kendini tanımaya başladığı, sınırlarını keşfettiği, karakterini inşa ettiği uzun ve derin bir yolculuktur. Bu yolculuk sadece sınıf duvarlarında değil; sokakta, mutfakta, parkta, kitapta, oyunda ve en önemlisi evde yaşanır.

Ne yazık ki bazen biz yetişkinler olarak bu yolculuğu sadece kendi gözlüğümüzden görürüz. Kendi hayallerimizi, kendi eksiklerimizi, kendi beklentilerimizi çocuklarımızın omuzlarına yükleriz. Oysa unutmamalıyız:

Hayat onların… Hayal de onların olmalı.

Bizler sadece yanlarında yürümeliyiz. Onlara yol çizmeye değil, yollarını aydınlatmaya çalışmalıyız. Rehber olmalı, yön değil; ışık olmalı, gölge değil...

Yaz Tatili: Tembellik Zamanı Değil, Tazelenme Zamanı

Yaz tatili, sadece ekran başında saatler geçirmek ya da sabahları geç kalkmakla harcanacak bir dönem olmamalı. Tatil; çocuklarımızın kendini tanıdığı, merak ettiği şeylere yöneldiği, yeni beceriler kazandığı, hayal kurduğu ve dinlenerek yeniden doğduğu kıymetli bir fırsattır. Elbette dinlenmeli, oynamalı, eğlenmeli… Ancak bu süreci daha anlamlı kılmak, çocuklarımızın iç dünyasına bir adım daha yaklaşmamızı sağlar.

Aileler olarak bizlere düşen en önemli görev, çocuklarımızı bu dönemde biraz olsun dijital ekranlardan uzaklaştırmak; onun yerine sanata, spora, edebiyata, doğaya ve insani değerlere yaklaştırmaktır.

Yaz Tatilinde Çocuklarınızı Destekleyebileceğiniz 8 Alana Bilimsel Bakışla Göz Atalım:

1. Spor Aktiviteleri

Sadece fiziksel gelişim değil; disiplin, sabır, zaman yönetimi ve stresle baş etme becerisi kazandırır.

Düzenli spor yapan çocuklarda özgüven ve akademik başarı düzeyi daha yüksektir (WHO, 2021)

2. Müzik Eğitimi

Ritim duygusu, odaklanma, dinleme becerisi ve beyin gelişimine katkı sağlar.

Müzikle ilgilenen çocukların IQ gelişimi daha hızlıdır (Schellenberg, 2004).

3. Görsel Sanatlar (Resim, Heykel vb.)

Yaratıcılık, estetik duyarlılık ve duygusal ifade becerileri gelişir.

Sanatla ilgilenen çocuklar, stresle başa çıkmada daha güçlüdür (Goleman, 1995).

4. Tiyatro ve Drama

Kendini ifade etme, topluluk önünde konuşma ve empati yeteneği kazandırır.

Tiyatro çalışmaları yapan çocuklarda sosyal kaygılar önemli oranda azalır (APA, 2017).

5. Edebiyat ve Yazma Atölyeleri

Dil becerileri, düş gücü ve soyut düşünme gelişir.

Okuma-yazma etkinlikleri, düşünsel esneklik kazandırır (OECD, 2019).

6. Doğa Etkinlikleri ve Gönüllülük

Sorumluluk duygusu, doğaya saygı ve toplumsal bilinç gelişir.

Doğa ile vakit geçiren çocukların kortizol düzeyleri (stres hormonu) azalır (Harvard Health, 2019).

7. Kulüpler ve Grup Etkinlikleri

Takım çalışması, paylaşım, liderlik ve sosyal dayanışma gelişir.

Ekip çalışması içinde olan çocukların özgüven düzeyleri yüksektir.

8. Teknoloji Bağımlılığıyla Mücadele

Alternatif etkinlikler, ekran süresini otomatik olarak azaltır.

Amerikan Pediatri Akademisi (AAP), yapılandırılmış kursların ekran bağımlılığını azalttığını vurgulamaktadır.

Velilere Son Mesaj: Her Çocuk Bir Evren

Her çocuk başka bir evren; biricik, özel ve özgündür. Kimisi notalarda saklıdır, kimisi toprakta, kimisi sözcüklerde… O yüzden onları tek bir ölçüte göre değerlendirmek, sadece sınav sonuçlarına odaklanmak; onların o eşsiz potansiyelini görmezden gelmektir.

Veliler olarak bizlerin görevi; çocukları yarış atı gibi koşturmak değil, içlerindeki yeteneği ve ilgiyi fark edip o alanda destek olmaktır. Onlara bolca "Neyi seviyorsun?", "Nasıl hissettin?", "Ne yapmak isterdin?" diye sormak; yolculuklarına eşlik etmek en büyük hediyedir.

Çünkü Hayal Kuramayan Çocuk, Gelecek Tasarlayamaz!

Bu yaz tatili, çocuklarımıza bir gelecek kurma fırsatı sunuyor. Kimi kitap yazacak, kimi tiyatro oynayacak, kimi kediye bakacak, kimi uçurtma uçuracak… Bırakalım özgürce düşlesinler. Biz de o düşlerin yıkılmaması için yanında, arkasında duralım.

Çocuklarımızın hayal kurmasına engel değil, hayallerine köprü olalım. Çünkü:

Her çocuk potansiyel bir yıldızdır. Ama yıldızlar sadece karanlıkta parlar

Saygılarımla…