Savrulma

Bugünkü makalemin konusu Sivas Kongresi sonrasında Millî Mücâdele’nin sesini duyurmak için Sivas’ta kurulan ve zamanla millî çizgiden gayrı millî bir çizgiye savrulan İrade-i Milliye gazetesidir.

Genel Durum …

Gerek Mondros Mütârekesi (30.10.1918) sonrasında gerekse de I. Dünya Savaşı’nın mağlubu olan devletlerle imzalanacak barış antlaşmasının şartlarını hazırlamak üzere Savaşın galipleri tarafından açılan (18.01.1919) Paris Barış Konferansında ABD, İngiltere ve Fransa’nın da destek verdiği olumsuz gelişmelerden biri de Doğu Anadolu’nun bazı vilâyetlerini de içine alan Amerikan mandasında genişletilmiş bir Ermenistan devletinin kurulmasına yönelik çabalardı. Bu tehlikeye karşı yapılan bölgesel nitelikli Erzurum Kongresi’nde, (10-23.07.1919), Amasya Genelgesi doğrultusunda kararlar alınmış, kongreye başkanlık eden (ordudan müstafî) Mustafa Kemâl de oluşturulan Temsil Heyetine başkan olarak seçilmişti.

Bu kongrenin ardından (Millî Mücâdele’nin programına ilişkin bir millî strateji belgesi olan Amasya Genelgesi (22.06.1919) gereği kararlaştırılan hususlardan Sivas’ta millî bir kongre toplanması kararına yönelik olarak) yapılan Sivas Kongresi’nde (04-11.09.1919) de alınan kararları takip edecek ulusal bir icrâ organı olan ve başkanlığını da Mustafa Kemâl’in yaptığı yeni bir Temsil Heyeti seçilmiş, bu kongrede ülkenin toprak bütünlüğünün sağlanması için tüm tüzel millî direniş unsurları Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti adı altında toplanmış, Erzurum Kongresi’nde alınan kararlar genelleştirilmiş, manda ve himâye reddedilmiş, işgâlci güçlere karşı da silahlı mücâdele kararı da alınmıştı.

İrade-İ Milliye…

Sivas Kongresi'nin son günü (olan 11 Eylül’de ve Kongre'nin sekizinci günü) görüşülen ve kabul edilen kararlardan biri de Millî Mücâdele’nin sesini basın kanalıyla ülkeye ve dünyaya duyurabilmek için Sivas'ta çıkarılacak olan İrade-i Milliye gazetesi için Kongre üyelerinden Hâmi, Vâsıf, Mehmet Şükrü ve Hüsrev Sâmi Beyler görevlendirilmişti.

Mustafa Kemâl tarafından Temsil Heyeti adına kurulmuş olan gazetenin Sivas Valiliğinden çıkış izni de Sivas gençlerinden öğretmen (Demircioğlu) Selahattin (Ulusalerk) Bey adına alınmış, tırYazı İşleri Müdürlüğünü Eski Bitlis Valisi ve Temsil Heyeti üyesi Mazhar Müfit (Kansu) Bey yapmış olan Millî Mücâdele’nin ilk gazetesi olan bu gazetenin başlığının altında da amacı ve mesleğini gösteren şu cümle yer almıştı: “Metalib ve âmâl- i milliyenin müdafiidir.” (Millî istekler ve emellerin savunucusudur)

Temsil Heyetinin yayın organı olan bu gazetenin ilk sayısı 14 Eylül’de Sivas'ta yayımlanmış, Sivas Kongresi'nin kararına dayanılarak Vilâyet matbaasında basılarak çıkarılan bu gazete dört sayfa olarak çıkmış ve bin adet basılmış, baskı sayısı da gördüğü rağbet üzerine kısa sürede hızla artmıştır.

İlk sayılardaki başyazıların Mustafa Kemâl tarafından dikte ettirildiği gazetenin ilk sayısında yer alan çıkış sebebi de “millî hareketin halka ve dünyaya duyurulması” olarak açıklanmış, Mustafa Kemâl’în Sivas Kongresi açış konuşması, Padişah'a çekilen telgraf, millete yayımlanan bildiri, Mustafa Kemâl’in Havza'dan Padişah'a yolladığı bir telgrafa ilaveten Kongre delegelerinden tarihçi ve yazar İsmail Hami'nin (Danişmend) Bey’in “Milli Hârekâtın Sebepleri" başlıklı bir başyazısı yayımlanmış, yazıda, Damat Ferit için "hain" ve "alçak" sözleri kullanılmış, "Yabancı kuvvetlerine dayanmanın yegâne çaresi de tabii ki yabancı sözü dinlemekle sağlanabilir" denilmiş, makale kapsamında Türkiye’nin kalkıştığı millî hareketin sebepleri açıklanırken, I. Dünya Savaşı sırasında Almanya ve Bulgaristan gibi devletler ile yapılmış olan iş birliği tartışılmış. Arap ülkelerinin Osmanlı Devleti’nin elinden alınması sert bir şekilde ele alınmış; Irak, Hicaz ve Yemen gibi Müslümanların yaşadığı ülkelerin elden çıkmasına karşı durulmuştur.

Gazetenin çıkan nüshaları Millî Mücâdele hakkında kamuoyu oluşturmak için ülke genelinde Müdafaa-i Hukuk Cemiyetlerine, belediyelere, diğer cemiyet ve halk birliklerine gönderilmiştir. İşgâl altındaki yerlerde uygulanan sansür, gazetenin buralara gitmesini engellediği için bayındırlık başmühendisliği, eğitim, ziraat ve vakıflar müdürlükleri gibi resmî damgalı zarflar içinde koyarak yollama yolu benimsenmiştir.

İrade-i Milliye, Heyet-i Temsiliye’nin Sivas’ta bulunduğu süre zarfında Millî Mücâdele ile ilgili bilgiler, Mustafa Kemâl’in bildirileri, Temsil Heyeti kararları ve çeşitli yazılar yer alıyordu. İrade-i Milliye’nin ne olduğu, niçin Millî Mücâdele’ye girişildiği, ülkenin neden bu duruma düştüğü ve mevcut durum kamuoyuna bu gazete vasıtasıyla duyurulmaktaydı.

Mustafa Kemâl, Temsil Heyeti ile birlikte İrade-i Millliye’yi de Ankara’ya götürmek istemiş ise de Sivas eşrafı “bu gazetenin yayın hayatına başlamakla bu şehre tarihî bir şeref vermiş olması münasebetiyle bu yüksek şerefi ülkede ebedileştirmek istediklerini belirterek gazetenin kendilerine bağışlanması ve aynı maksat uğrunda bu ışığın Sivas’ta devam ettirilmesi gerektiğini” ifade etmişler, Mustafa Kemâl de bu isteği dikkate alarak gazeteyi Sivas’ta bırakmıştır.

Başlangıçta haftada bir kez çıkarılmakta olan gazete, zamanla haftada iki gün ve sonraları da günlük olarak çıkmaya başlamıştır.

Temsil Heyeti’nin Ankara’ya gitmesinden sonra gazete, Mustafa Kemâl’in kontrolünden de uzak kaldığından bazı yakınmalara da sebep olmuş, bu yakınmalar Mustafa Kemâl’e de iletilmiştir. Paşa, 15 Ocak 1920 tarihinde Sivas Merkezî Heyetine yazdığı bir yazıda, gazetenin parasını ödemiş olan abonelere gönderilmesinde yaşanan aksaklıklara dikkat çekerek gazetenin aksatılmadan abonelere gönderilmesi gerektiğini hatırlatmıştı. Paşa, Ankara’da olmasına rağmen Millî Mücâdele’nin önemli yayın organlarından biri olan gazetenin her yere ulaşmasını sağlamak amacıyla gerekli girişimlerde bulunmuştur.

Mart 1922 ayına dek Sivas’ta çıkarılmaya devam edilen gazete zamanla bölücülüğe kayan ve aynı zamanda şahsî çekişmelere giden gruplardan birine alet olmuş, 10 Ocak 1920 tarihinde Ankara’da Hâkimiyet-i Milliye gazetesi çıkmaya başlayınca her geçen gün daha da sönmüş, Hâlis Turgut’un sorumlu müdürü olduğu dönemde gazete İstiklâl Mahkemesi tarafından iki kez kapatılmış, gazetenin Şubat 1921 ayındaki 2,5 aylık kapandığı dönemde de Vilâyet matbaasında basılması imkânı kalmamıştır. Büyük Taarruz’dan altı ay önce bölücü faaliyetlerini şiddetlendirmiş olan gazetenin son nüshasının Mart 1922 ayında çıktığı tahmin edilmektedir.

Sonuç…

Yayın hayatını 1922 yılı sonuna dek sürdürmüş olan gazetenin koleksiyonları, basılmakta olduğu Vilâyet Matbaası’nda çıkan yangın nedeniyle kaybolmuştur. Bu gazetenin 2,5 yıllık serüveni aynı zamanda millî bir çizgiden gayrı millî bir çizgiye savruluşu da göstermektedir.

© 2025. Bu makalenin / yazının içeriğinin telif hakları yazarına ait olup, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereği kaynak gösterilerek yapılacak kısa alıntılar ve yararlanma dışında, hiçbir şekilde önceden izin alınmaksızın kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayımlanamaz ve dağıtılamaz.

KAYNAKLAR

Belkıs Ulusoy, “Millî Mücadele’de Propaganda, Atatürk ve Basın”, İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Dergisi, https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/212371, Erişim Tarihi: 16.10.2025.

Hülya Baykal, “Millî Mücadele’de Basın”, DergiPark Akademik, Yıl 1988, Cilt: 4 Sayı: 11, https://dergipark. org.tr/ tr/download/article-file/1172313, Erişim Tarihi: 16.10.2025.

Hüseyin Yıldırım, “İrade-i Milliye Gazetesi”, Dergipark Akademik, Yıl 1992, 1 Cilt: 8 Sayı: 23, https:// dergipark.org.tr/tr/download/article-file/1166594, Erişim Tarihi: 15.10.2025.

İzzet Öztoprak, “İrade-i Milliye, 11.02.2021, https://ataturkansiklopedisi.gov.tr/detay/759/%C4%B0rade-i-Milliye-Gazetesi, Erişim Tarihi: 16.10.2025.

Yücel Özkaya, “Millî Mücadele Başlangıcında Basın ve Mustafa Kemal Paşa’nın Basınla İlişkileri”, DergiPark Akademik, Yıl 1985, Cilt: 1 Sayı: 3, https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/1154362, Erişim Tarihi: 16.10.2025.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İrfan Paksoy Arşivi