Cuma günü öldü

Sevgili Ankara Ulus Gazetesi okurları. Biliyorsunuz hain darbe girişiminin üzerinden dokuz yıl geçti. Geriye dönüp bakınca dokuz yıl ne çabuk geçmiş gibi görünüyor değil mi? Dile söylemesi kolay ama sevdiklerini kara toprağa verenlere sorun daha dünkü gibi taze duruyor acıları.

Ama gerçekten dokuz yıl nasıl çabucak geçmiş bunu en sevdiklerini şehit verenler ve gazilerimize bir sorun. Geçmiş mi, geçmemiş mi?

Bu güzel vatana ihanet eden hainler 15 Temmuz gecesi Türk milletinin ferasetini ve cesaretini bir kez daha görmekten eşekten düşmüş karpuzdan beter oldular. Bunu size bir fıkra ile anlatmak isterim değerli okurlarımız.

Darbe girişimcisinin biri cuma günü ölmüş, fıkrada bu ya cuma günü de gömmüşler.

Darbe girişimcisinin oğlu hocaya gitmiş ve

-Babam cuma günü öldü, öbür tarafta nasıl karşılanır?

Hoca

-Baban kendisinden olmayan rütbeli askerleri şantajla görevden aldırtır kendi adamlarını o göreve yerleştirir miydi?

-Yerleştirirdi ama cuma günü öldü.

-Baban kendisinin piyon gibi kullanıldığını bile bile paralel yapıya hizmet eder miydi?

-Hizmet ederdi ama cuma günü öldü.

-Babanın peygamberi kimdi, kıblesi nereydi?

-Babamın peygamberi Fethullah Gülen, kıblesi Pensilvanya’ydı ama cuma günü öldü. Hoca sonunda sinirlenmiş ve

-Cuma günü ellemezler ama Cumartesi gereğini yaparlar.

Birileri Yüce Türk devletinin İslam’ın son kalesi Türkiye’ye darbe yapmak isterken nelerle karşılaşabileceklerini hesaba katmamışlardı.

Ziya Paşa ne güzel demiş, “Nush ile yola gelmeyene etmeli tekdir, tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir…”

Biz nush dedik olmadı tekdir dedik olmadı anlatamadık, kötek dedik anladığımız dilden konuşmaya başladılar. Nereye hizmet ettiklerini, halkın silahıyla halka silah sıkmayı nasıl vicdanlarına yedirdiklerini hepsini anlattılar.

Bu anlatılanlar bile darbe girişiminin Recep Tayyip Erdoğan’ın başkan olabilmesi için çevrilen bir tiyatro olduğunu düşünenleri ikna edemedi. Çünkü onlar inanmak istediklerine inandılar. Olup biteni bir tiyatro sanıp evlerinde oturup çaylarını yudumladılar. Meydanlara inmediler, tepki göstermediler, sahip çıkmayı reddettiler bu cennet vatana.

Siyasi ideolojileri vatan sevdasının önüne geçmesine izin verdiler. Onlar kaybetti mi peki? Hayır kaybetmediler çünkü bu vatanın evlatları kazandı, darbeyi püskürttüler. Düşmana vermediler Türkiye’yi, 208 şehidin kanıyla sulandılar asil Türk bayrağını, inmediler meydanlardan. Korku saldılar etrafa, Türk’ün kim olduğunu haykırdılar bütün dünyaya.

Demem o ki bu darbe günlerini sakın unutmayın, yarın unutur aklınızdan çıkarırsanız bu kez daha ağır sonuçlarla karşılaşırsınız bunu da aklınızın bir köşesine yazın. Vatanına milletine sahip çıkanlar her zaman muzaffer olmuştur.

Ülkesini birkaç dolara satanların sonu ya ömür boyu hapis ya da kaçak yaşamak. Hal böyle olunca vatanına, milletine sahip çıkacaksın başka yolu yok, gidecek başka vatan da yok…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Eyüp Kara Arşivi