Trendyol Süper Lig’de heyecan başlayalı dört hafta oldu. Lig'in ilk 4 haftasını Galatasaray lider olarak tamamlarken, Kasımpaşa ile Gençlerbirliği ise puan alamadı. Dört hafta sonunda yine en konuşulan hakemler oldu desek yeridir.

Öte yandan Süper Lig'de 4. hafta tamamlandı ve milli takım maçları için verilen araya girildi. İlk 4 hafta sonunda Galatasaray, aldığı 12 puanla liderlik koltuğunda yer aldı. Sarı-kırmızlıların ardından Trabzonspor 10 puanla 2, Göztepe de 8 puanla 3. sırada bulunuyor. Eksik karşılaşmaları olan Fenerbahçe 7 puanla 5, Beşiktaş da 3 puanla 11. sırada araya girdi.

Lige dört yılın ardından yükselen Başkentin tek Gençlerbirliği maalesef hiç iyi başlamadı. Kırmızı siyahlılar gerek futbol olarak gerekse kadro olarak çok düşük kaldı. Gerçi son sıradaki rakiplerinin Gençlerbirliği’nden farkı yok onu da belirtmiş olayım.

Gençlerbirliği ligde oynadığı 4 maç sonunda rakip filelere 3 gol atarken kalesinde 8 gole engel olamadı. Kırmızı siyahlılar -5 averaj sonunda hiç puan alamayarak ligin sonuna şimdiden demir attı.

Daha ligin başındayız Başkent ekibinin yönetimi şimdiden tedbirlerini alıp takıma gerekli iyi takviyeler yapmaz ise işlerinin çok zor olduğunu belirtmekte fayda var. Sonra dizinizi dövmeyin olur mu?

Kırmızı siyahlılar lige yükseldi fakat bu futbolla, bu kadro ile tutunması çok zor. Ne bu kadro Gençlerbirliği’ni ligde tuta ne de bir adım öteye götürmez. Ben şimdiden uyarmış olayım lige çıktığı düşen ilk takım olacak gibi görünüyor bu gidişle.

Şimdi milli maçlar nedeniyle lige ara verildi fakat bu bir çözüm olmayacak. Kadro yapılanmasına baktığımızda gerçekten fena değiller ama toplama bir takım olunca işleri çok zor. Bu oyuncuların uyumu, birbirini tanıması biraz zaman alacak fakat o zamanda iş işten geçmiş olacak.

Başkentin güzide kulübü sezona başlarken kadrosunu güçlendirmek istedi fakat ortaya çıkan tabloda alının oyunculara bakılırsa bu pek işe yaramamış gibi görünüyor. Gelen oyuncuların kalibresi Süper Lig düzeyinde değil. Hal böyle olunca alınan sonuçlar normal geliyor bana.

Takım kadrosuna bakınca daha önce ligimizde Galatasaray’da oynayan ve ligimizi yakından tanıyan Nijeryalı forvet Henry Onyekuru dışında adını bile bilmediğimiz bir sürü oyuncu var. Bu oyuncular elbette kalitelidir bundan yana kuşkum yok ama bunlar Gençlerbirliği’nin ihtiyacı olan oyuncular mı diye sormak lazım?

Evet daha ligin başı takım birbirini tanıdıkça daha iyi olacaktır diye umutlu olmak istiyorum fakat ortaya konulan futbol sonrası ben pek bir umut görmüyorum. Hüseyin Eroğlu takımı Süper Lig’e çıkarda eyvallah ama burası başka bir arena. Burada kimsenin gözünün yaşına bakmazlar harcarlar.

Birinci Lig’de şampiyon olmak mesele değil, mesele Süper Lig’de aynı istikrarı koruyup yapacağınız iyi takviyelerle takımınızı ligde tutmak en büyük meziyet. Çünkü burası kurtlar sofrası. Sizin bazen iyi niyetiniz ayağınıza dolaşır ve neye uğradığınızı şaşırırsınız.

Gençlerbirliği için geç değil ama transfer için mutlaka iyi bütçeniz olması gerekiyor. O da Kırmızı Karalı takımda yok. Kulübün borçları, oyuncuların alacağı derken işlerinin çok zor olduğunu söylemem lazım.

Yönetim ne yapacak, Başkan Osman Sungur’un işi çok zor Allah yardımcısı olsun. Bu kadro ile ligde tutunmaları gerçekten çok zor. Biran önce tedbir almaktan başka çare yok. Çare derken hemen teknik direktörü değiştirmesinler. Teknik direktör değişimi çare değil bunu zaten görüyoruz.

Ligin alt sıralarında puan tablosuna baktığımızda takımlar aşağı yukarı birbirine denk. Burada kim daha dirençli, daha kuvvetli ayakta kalırsa o takımlar ligde kalacak. Bunu şimdiden söylemekte fayda var.

Gençlerbirliği’ne kolaylıklar diliyorum işleri zor ama umutsuz olup enseyi karartmaya gerek yok. Takım bir maç kazanırsa belki arkası gelir diyerek umutlu olmak istiyorum. Saygılar…