Hamas lideri İsmail Haniye her hangi bir İslam ülkesi meclisinde konuşmalıdır

Demokrasi ile yönetilen modern toplumlarda, insanın, insani değerlerin önemi ve anlamı oldukça büyük olmalıdır. Hak ve özgürlüklerden tutunda, hayat hakkının kutsallığına varıncaya kadar. Ama ne ilginçtir ki kendisini demokrasinin beşiğiolarak tanımlayan ülkeler, neredeyse aleni olarak su yerine insan kanı içiyorlar. Ve bunu hiçbir gizleme gereği bile duymadan bütün dünyanın gözü önünde yapıyorlar. Alkışlarla, türkülerle, şarkılarla da kutluyorlar.

Diyorlar ki, “bakın gördünüz mü soykırıma ortak olduklarını alenen kabul ettiler”. Yahu Allah aşkına adamlar bunu hiçbir zaman saklamadılar ki, her fırsatta soykırım silahlarını kendilerinin verdiklerini söylemediler mi?

Zamanımızın Hitleri Netanyahu, ABD Parlamentosunda konuşup ayakta alkışlanınca mı resmileşti? Filistin’de, Irak’ta, Afganistan’da, Suriye’de, Sudan’da, Vietnam’da ve daha birçok ülkede yaptıkları ne idi? Bırakın başka ülkeyi sadece Irak’ta bir milyonun üzerinde insanı katletmediler mi? Üstelik pişkin pişkin kendilerinin haklı olduklarını, “Demokrasi getirdik, öz savunma yaptık” gibi komik iddialarla ortalıkta dolaştıklarını hepimiz bilmiyor muyuz?

ABD Kongresinde sadece Netanyahu alkışlanmadı! Gazze’de şehit olan çocukların, kadınların silahsız masum insanların katledilmeleri alkışlandı. Netanyahu’nun, ikiyüzlülüğü, alçaklığı, iftiraları, yalanları, yaptığı soykırım ve katliamları alkışlandı. Kongre üyeleri onursuzluğu, vicdansızlığı, haysiyetsizliği alkışladı.

Düşünün Uluslararası mahkemede soykırımcı, katliamcı olarak tescil edilen Netanyahu alkışlanıyor. Hani hep soruyoruz ya nerede demokrasi, nerede insan hakları, nerede insanın hayat hakkı diye? Öyle bir şeyin olmadığını bir kez daha gördük. Sadece unutanlara hatırlattılar.

ABD nin utanç günü diye gazeteler başlık attı. Hiç utanmış, çekinmiş, haysiyet sahibi insanlara benziyorlar mıydı? Tam aksine, “aferin sana, iyi yaptın, az bile yaptın, devam et seninleyiz, kim tutar seni yürü”, anlamlarına gelen alkışlar bir saat boyunca kesilmedi.

Netanyahu konuşmasında çok doğru bir laf etti, “Bu medeniyet ve barbarlığın savaşıdır”. Kesinlikle doğru. Tarih, İsrail’in yaptığı böyle bir barbarlığı ancak haçlı sürülerinin Anadolu’da yaptığı katliamlarda gördü. ABD’nin, Avrupa’nın ve İsrail’in barbarlıkta kimse ellerine su dökemez.

Gelelim bizim ne yaptığımıza. Sahi ne yapıyoruz? ABD ve İsrail’i eleştirmekten başka. Adamların eleştirileri önemsedikleri nimi sanıyoruz? Veya yapılan eleştiriler umurlarında mı sanıyoruz? Elbette değil. Dışarıda protestolar devam ederken, Kongrede konuşma yapılmadı mı?

O halde soykırımcının yaptığı bu alçaklığa aynı derece de en sert cevap, Hamas Lideri İsmail Haniye’nin Müslüman bir ülkenin meclisinde konuşma yapmasıdır.

Bu yapılmazsa biz istediğimiz kadar ABD nin soykırımı tescillendi diyelim, İsrail’e olmadık laf edelim hiçbir önemi yok. Adamlar dün nasıl Kızılderilileri yok etmiş soykırıma tabi tutmuşlarsa, bu günde dünyanın her hangi bir ülkesinde aynı şeyi yapmaktan çekinmiyorlar. Bunu da demokrasi adına yaptıklarını söylüyorlar. Ülkelerde bulunan onların “yalaka köpekleri” onlarla aynı dili konuşabiliyorlar. Bizim ülkemizde de olduğu gibi.

Soykırımcı hain açıkça ifade ediyor, “ Doğuya doğru genişleyeceğiz”. Yani önce biz kendimize bakalım. Buyurun savaş kapıda, kendimizi savunabilecek miyiz? Neyle, nasıl, kiminle? Ne mi demek istiyorum?

Cephede silah tutan elin iradesi bırakın sarsılmayı etkisiz hale getirilmeye çalışılıyor.

Başımızın belası LGBT büyük bir hızla ülkemizde yayılmakta ve alınan önlemler son derece yetersiz kalmaktadır. Adamlar açık, aleni bir şekilde LGBT nin reklamını yaparken, bizler seyretmekle yetiniyoruz. Bakın Paris Olimpiyatlarına giden evlatlarımızın kıyafetlerine, renklerine. Kim bunun sorumlusu. Her kimse derhal istifa etmeli, halktan özür dilemelidir. Başkan Erdoğan mutlaka bu kepazeliğe, bu rezilliğe el koymalıdır. Aksi halde LGBT lobileri ve sevicileri cesaretlenip her defasında reklam çıtalarını yükselteceklerdir.

Adamlar daha açık açık nasıl ifade etsinler. “Geliyoruz diyorlar” borazanla bağırıyorlar.

Peki, bu ülkeyi kim koruyacak, kim savaşacak veya kimler savaşma seviş diyecekler. Bu ülkeyi savunurken, kimler savaş karşıtı çığlıklar atacaklar? Şimdi bazı arkadaşlarım ve dostlarım, “sen hiç merak etme, biz burada aslanlar gibi duruyoruz, bizden tek bir çivi dahi sökemezler, canımızda, kanımızda bu ülke için helal”. Eyvallah… Eyvallah da bu ülkeden o kadar çok “çivi” söktüler ki… Örneğin, evlatlarımızı LGBT simgeleri ile giydirdiler. Sesimiz ne kadar gür çıktı sizce…

Çağrımızı bir kez daha tekrarlıyoruz.

Hamas Lideri İsmail Haniye her hangi bir İslam ülkesi Meclisinde konuşmalıdır.

LGBT canavarı çocuklarımızı yutmadan etkin bir mücadele verilmelidir.

İsmet TAŞ - İç Anadolu Birliği Genel Başkanı

Dünya Muhabirler Birliği Türkiye Başkanı

Türk Dünyası Akademisyerler ve Bürokratlar Birliğe Genel Başkanı

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsmet TAŞ Arşivi