İsmet TAŞ
Hazır ol cenge, ister isen sulh-ü salah!
Makalelerimizi takip eden dostlarımız, aynı isimle 2022 yılı Mart ayında yazdığımızı hatırlayacaklar. Yani bundan tam iki buçuk yıl önce. O gün, hazır ol cenge, ister isen sulh-ü salah yani “barış istiyorsan savaşa hazır ol” demiş, arkadaşlarımızın bir kısmının tepkisini almıştık. “Ne savaşı kardeşim bunu da nereden çıkardın” gibi.
Ve yine o gün demiştik ki, “Bugün hiçbir ülke güven de değildir. Ya fiilen işgal edilmiş ya da bütün ekonomik ve doğal kaynakları ele geçirilerek tahakküm altına alınmıştır. Bunun içinde emperyal devletler yüz yıllardır sömürge ruhundan hiçbir şekilde vazgeçmemişler, güneş batmayan İmparatorluklar kurmuşlardır. Dün, İngiltere, Fransa, İspanya, Almanya, İtalya ön plandaydı. Bu yüz yıl ve sonraki yüz yıllarda başı, ABD, Rusya ve Çin çekecekti. İsimleri ne olursa olsun o cani ruh hiç değişmiyor, ülkeleri nasıl baskı ve zorbalıkla sömürdükleri, baskı altına aldıkları, katliamlar yaptıkları, nasıl kana doymayan vampir haline geldikleri, hukuk ve kural tanımaz oldukları herkesin malumu.
Siz ne kadar güçlü iseniz o kadar güvendesiniz demektir.” Demiştik.
150 yıl evvel Abdülhak Molla tarafından söylenen bu söz o günden bu güne ne kadar doğru bir uyarı olduğunu hep beraber defalarca gördük.
Bu güne gelindiğinde artık sözün bittiği yerdeyiz. Fiili savaş kapımızdan içeri girmek üzere, görünmeyen savaş ise içeride bütün hızıyla devam ediyor.
Savaşı iki kısma ayırıyoruz.
Görünen savaş, ABD, Orta Doğu da mutlak hâkimiyeti için İsrail’i kullanmakta, katliamlar, soy kırımlar, hiçbir hukuk kuralı, hiçbir insani değer tanımadan bütün hızıyla devam ediyor.
Güçlülerin kanunlar koyduğu, istedikleri zaman uydukları, istemedikleri zaman uymadıkları bir dünyada yaşıyoruz. O yüzden de özellikle o dönemde yazdığımız yazıda, “siz ne kadar güçlü iseniz o kadar güvendesiniz,” demiştik.
Şimdi bu söze mutlak doğruluğuna inandığımız yeni bir söz daha ekliyoruz; “Düşmanın uyumadığı bir dönemde, siz ne kadar uyanıksanız o kadar güçlüsünüz” demektir.
Görünen savaşı canlı yayınlarda izliyoruz. Kana doymayan vampir İsrail’in yaktığı yangın büyüyerek devam ediyor. Yangınla bizim aramızda Sayın Cumhurbaşkanının dediği gibi 210 km var.
Suriye’nin Kuzeyinde konuşlanmış yaklaşık 90 bin kişi olduğu tahmin edilen, ABD nin kara gücü olarak kabul edilen, eğitimli, tam donanımlı PKK/YPG kara ordusu var. Fırsatını bulduğu anda saldırmak için hazır bekliyor. Yani İsrail, Türkiye’ye bizzat kendisi değil, vekilleri saldıracak. ABD nin yaptığı gibi kendisi de bir köşeye çekilip seyredecek. Bunu hepimiz görüyor, biliyoruz. 15 Temmuz’a bu yüzden, “İşgal hareketi” demiştik. Şayet başarılı olsalardı Allah korusun bahsettiğimiz o kara ordusu ülkemizi işgal edecekti.
Ve en önemlisi görünmeyen savaş!
Bildiğiniz gibi gördüğünüz düşmanla savaşmak kolay ama görmediğinizle inanılmaz derecede zor. Maalesef ülkemizde, alenen açık açık, hainleri, Yahudileri, Ermenileri ve Rumları savunan ciddi bir kitle var. İsrail’in haydutluğunu görmemezlikten gelen bir kesim var. Bunlar bu ülkenin ekmeğini yiyen, suyunu için ve her türlü hainlik yapmaktan geri kalmayan hain oğlu hainler var.
Ermenilere ve Yahudilere bir laf söylediğinizde, canhıraş bir şekilde savunuyorlar. Bakın sosyal medyaya görürsünüz. Üstelik kendi ecdadına küfredip, kendi insanına hakaret ederek, hainlerle birlikte olanlara kol-kanat gererek fütursuzca dolaşıyorlar.
Siz hainlerle her türlü işbirliğini yapacaksınız, sonrada tutup onları fikir özgürlüğü deyip en üst düzeyde savunup ciyak ciyak bağıracaksınız. Bir vatan haini PKK ve türevleri ile işbirliği içinde olduğu ortaya çıkacak ve siz ortalığı ayağa kaldırarak bu insan müsveddesini savunacaksınız.
Savunma sanayiinizde her türlü gelişmeyi sağlamaya çalışacaksınız sonrada birileri kalkıp, “silah karın doyurmuyor” diyecek. Allah korusun ülkeniz işgal edildiğinde ne hale geleceğimizi Filistin ve Lübnan’a bakarak görebilirsiniz.
Bu örnekleri çoğaltabiliriz. İçimizdeki hain işbirlikçilerle nasıl savaşılır, işte onu herkes kendi çapında yapmalıdır. Şayet sizin vatan, bayrak, devlet, millet hassasiyetiniz varsa, hangi ideolojik düşünceye sahip olursanız olun, bu ve benzerlerine asla geçit vermemeniz gerekir.
Biz de inadına hainlere rağmen, bu ülkeye, bu vatana, bu devlete, bu bayrağa sahip çıkıp, bu vatanın sahipsiz olmadığını bütün cihana göstereceğiz. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın.
İsmet Taş – İç Anadolu Birliği Genel Başkanı
Türk Dünyası Akademisyenler ve Bürokratlar Birliği Genel Başkanı
Dünya Muhabirler Birliği Türkiye Başkanı
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.