İhanetin yıldönümünde geçmişle hesaplaşma

Geçtiğimiz pazartesi günü FETÖ’nün organize ettiği 15 Temmuz hain darbe girişimi 8. yılıydı. Türk Silahlı Kuvvetlerine ve devletin hayati öneme sahip organlarına sızan hainler, 15 Temmuz’da sivillerin üstüne ateş açtı ve hatta milli iradenin tecelligahı olan Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni dahi bombalayacak kadar ileriye gittiler. O gece FETÖ’cü hainler Ankara Gölbaşı’nda bulunun Polis Özel Harekat Daire Başkanlığı’nı F-16’larla bombaladı ve 43 polisimiz şehit oldu.

O gece hakkında her şey söylendi. Bunun nasıl bir ihanet olduğu, bu saldırıların ahlaksızlığı, arkasında bulunan karanlık odaklar vesaire vesaire… Ancak bir şeyin üstünde yeterince durulmadı: bir milletin içinden çıkan insanların kendi vatandaşını, kendi polisini yine o milletin silahıyla öldürecek kadar gözü karartmayı başaran anlayış. Bu anlayış FETÖ ile başlamadı, FETÖ’nün tasfiyesiyle de bitecek değil.

Kült örgüt anlayışı içinde hareket eden, önderlerini sorgulanamaz bir konuma koyan grupların her ne olursa olsun devlet işlerinden uzak tutulması gerektiği gerçeğini bu acı tecrübeye rağmen hala anlayamadık. Bu grupların ister tasavvufi amaçlarla ister başka bir amaçla bir araya gelmesinin bir önemi yok. Mevzu dini cemaatlerin ve tarikatların varlığı yahut bunların toplum içindeki işlevi de değildir. Devlet mekanizmasının içinde bu insanların bulunup bulunmaması gerektiği konusundaki tecrübelerin sisteme aktarılamaması yani gerekli dersin bir türlü çıkarılamamasıdır. Samimi niyetle bu tür yapılanmaların içinde bulunanlar ise aynı samimi niyetleriyle devlet işlerinden uzak durmalı, “marifete talip olanlar” devlete talip olmamalıdır. Olmaları halinde ise buna müsaade etmeyecek bir devlet mekanizmasının işlediğinden herkes emin olmalıdır.

15 Temmuz’da şerefli bir şekilde direnen ve o gecenin kırılma noktalarında isimleri bulunan kahramanlar birer birer harcandı. Şehit Ömer Halisdemir’e darbeci Semih Terzi’yi vurması emrini veren ve o gece birçok kritik komutanlığı darbecilerin işgalinden kurtaran Zekai Aksakallı neden tasfiye edildi? O gece vekaleten Genelkurmay Başkanlığı yapan ve seçilmiş hükümete bağlı olduğunu yiğitçe ifade eden Ümit Dündar’ın Genelkurmay Başkanı olması neden engellendi? Peki ya Deniz Kuvvetleri başta olmak üzere birçok FETÖ’cünün ordudan tasfiyesini sağlayan Cihat Yaycı neden ayak oyunlarıyla istifaya zorlandı?

15 Temmuz’un gerçek kahramanları bir bir harcandı meydan ise kolpa kahramanlık hikayeleriyle ortada dolanan eski FETÖ’cülere kaldı. 15 Temmuz’un yıldönümünde “gerçek” kahramanlara saygı ile…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Samet CAN Arşivi