KIZIL İŞGÂL-3

GİRİŞ…

Dört bölümden ibaret olan ve bugün de üçüncü bölümü yayımlanmakta olan makalemin konusu 28 Mayıs 1918 tarihinde Tiflis’te Mehmet Emin Resulzâde önderliğinde ilan edilen Azerbaycan Halk Cumhuriyeti (AHC)’nin, 27-28 Nisan 1918 gecesi Kızılordu birlikleri tarafından Bakü’nün işgâl edilmesi sonucu yıkılmasına ve ülkede yetmiş bir yıl sürecek olan sosyalist yönetime ve sonrasına dairdir.

Makale serisinin daha önce yayımlanmış olan ilk iki bölümünde Ağustos 1919 ayından sonra İngilizlerin Güney Kafkasya’dan çekilmesi, bu durumun, Azerbaycan egemenliğinde olan Dağlık Karabağ’daki Ermenileri ayaklanma konusunda cesaretlendirmesi ve bölgede yükselen tansiyon, Rusya’da devam eden iç savaşta 1919 güzünden itibaren Bolşeviklerin, Beyaz Ordu güçlerini gittikçe artan bir şekilde geriletmesinin Kafkasya’yı da kontrol almak isteyen Bolşevik güçler için şartları elverişli hâle getirmesi, Bolşevikler için zengin petrol rezervleri nedeniyle Azerbaycan’ın ilk sırada olması, Karabağ’da yükselen siyasî tansiyon sonucu Azerbaycan ordusunun dikkatlerini Karabağ’a yöneltmesi nedeniyle Azerbaycan’ın kuzey sınırının adeta savunmasız kalması, içte ve dıştaki Bolşevik unsurlar arasında iş birliği sağlanması sonucu kuzeydeki Kızılordu birliklerinin Bakü’yü işgâl etmeleri için önlerinde engel kalmaması, Lenin ve Stalin tarafından Kuzey Kafkasya’daki 11. Kızılordu’ya, Azerbaycan’daki işbaşındaki Müsâvât Hükûmeti’ni yıkmak için emir verilmesi ile Azerbaycan komünistlerinin Bolşevikler ile işbirliği hâlinde olmasından bahsedilmişti.

ÜLTİMATOM VE İŞGÂLİN BAŞLAMASI…

Ültimatomun 27 Nisan’da Bakü’ye ulaştırılmasının ardından Bolşeviklerin Kafkas Cephesi Komutanı Mihail Tuhaçevski, [1] Kızılordu birliklerine tüm Azerbaycan topraklarının işgâl edilmesi emrini vermiş, 11. Kızılordu zırhlı trenlerle hiçbir engelle karşılaşmadan Azerbaycan sınırını geçerek Bakü istikâmetinde ileri harekâta başlamıştır.

PARLAMENTODAKİ SONUÇ ALINAMAYAN OTURUM…

Kızıl Ordunun Azerbaycan topraklarına girdiği bilgisini alan ülkedeki Bolşevik temsilciler, parlamentoya bir heyet göndererek parlamento ve hükûmetin feshedilmesini ve hâkimiyetin 24 saat içinde kendilerine devredilmesini istedi. Çünkü Orconikidze emrindeki Bolşevik ordusu Bakü’ye otuz mil gibi çok yakın bir mesafede bulunuyordu. Hükûmet bu direktifi parlamentonun görüşüne sunmuş ve aynı gün Mehmet Emin Resulzâde başkanlığında bir meclis oturumu yapılmıştı. Resulzâde ve Şâfî Rüstembekov bu oturumda çok sert konuşmalar yaptılar. Resulzâde, ülkeye giren Kızılordu‘nun sonuç olarak Rusya’ya ait işgâl ordusu olduğunu, Anadolu’ya gidebilmek için Azerbaycan’ı işgâl ettiğini, Türkiye’nin, Azerbaycan’ın kurtarıcısı ve milletin ikbâlini yücelten mukaddes bir ülke olduğunu anlattı, Türkiye’nin kurtuluşu için gelen her kuvveti memnuniyetle yolcu edeceklerini ama bu kuvvetin, Azerbaycan’ın bağımsızlığını çiğnememesi gerektiğini, Azerbaycan’ın rızası olmadan topraklarına tecavüz eden bir gücün dost olarak kabul edilemeyeceğini, Bolşeviklerin parlamentoya sundukları yazının ise düşmanca bir ültimatom olduğunu söyledi. Resulzâde bu konuşmasında Rus ordusunun Azerbaycan’a geliş nedeninin, 1914 sınırlarını yeniden tesis etmek, Anadolu’nun yardımına gitmek bahânesiyle Azerbaycan’ı işgâl etmek olduğunu, Rusya ile anlaşmak için Bolşeviklerin ültimatomunu kabul etmeye gerek olmadığını, bu ültimatomun nefretle reddedilmesi gerektiğini, ültimatomun kabulü hâlinde, bunun, hükûmeti dost kılığına girmiş düşmana teslim etmek anlamına geleceğini savunmakta, meclise milletin iradesiyle girdiklerini ve oradan ancak süngü yoluyla çıkarılabileceklerini ilan etmekteydi.

ÜLKEDE KABUL EDİLMEK ZORUNDA KALINAN SOVYET İKTİDARI…

Bu görüşmeler esnasında Rusya’nın Hazar filosu, silahlarını parlamento binasına yöneltmişti. Parlamento Muhafız Alayı, binayı koruyabilecek durumda değildi. Savunma Bakanı Mehmandarov silahlı direnişin mümkün olmadığını anlamış, küçük bir milletvekili grubu, hükûmetin bir savunma stratejisi geliştirebilmek için Gence’ye taşınmasını önermişti. Buna karşılık Sosyalistler ve ülkedeki İttihatçı unsurlar, Sovyet iktidarını memnuniyetle karşılayıp kabul ettiklerini açıkladılar.

BAKÜ’NÜN İŞGÂLİ…

Azerbaycan Komünist Partisi yöneticileri, parlamentodaki görüşmelere aldırmaksızın ısrarlı saldırılarını sürdürmekte devam ediyorlardı. Çünkü arkalarında her türlü himâye ve destek sözünü veren Bolşevikler onlara çok yakındı. Nitekim 27 Nisan gecesi saat 23.00 sularında 11. Kızılordu, Bakü’yü işgâl etti.

TİFLİS’TEKİ İNGİLİZ TEMSİLCİ LYUK’TAN YARDIM TALEBİ…

Azerbaycan Parlamentosu, bu işgâl akabinde Tiflis’te bulunan İngiliz temsilcisi Lyuk’a müracaat ederek ondan yardım talebinde bulunmuş ise de Lyuk bu talebe olumsuz cevap vermiştir.

BOLŞEVİKLERE SUNULAN ŞARTLAR…

Azerbaycan Parlamentosu bu olumsuz cevap karşısında meseleyi kendi içinde görüşmeye karar vermiş, çekişmeli geçen görüşmeler sonucu, Bolşeviklere aşağıdaki şartların sunulması kararlaştırılmıştır:

- Azerbaycan’a, Sovyet idaresi altında, tam bağımsızlık sağlanacak.

- Azerbaycan Komünist Partisi tarafından kurulacak hükûmetin otoritesi geçici olacak.

- Azerbaycan yönetiminin nihâî biçimi, hiçbir dış baskı olmaksızın, Azerbaycan’ın en yüksek yasal organı olan Azerbaycan İşçi Köylü ve Asker Sovyeti tarafından belirlenecek.

- Tüm idarî memuriyetler devam edecek, sadece yüksek mevkiler ve sorumlular değiştirilecek.

- Yeni oluşturulan geçici komünist hükûmet, mevcut hükûmetin ve parlamentonun üyelerinin can ve mal güvenliğini temin edecek.

- Yeni hükûmet, Kızılordu’nun Azerbaycan’a askerî müdahalesini engelleyecek.

- Yeni hükûmet, Azerbaycan’ın bağımsızlığını ortadan kaldırmaya çalışan dış güçlere karşı sert tedbirlere başvuracak.

© 2025. Bu makalenin / yazının içeriğinin telif hakları yazarına ait olup, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereği kaynak gösterilerek yapılacak kısa alıntılar ve yararlanma dışında, hiçbir şekilde önceden izin alınmaksızın kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayımlanamaz ve dağıtılamaz.

SONNOT

[1] Mihaîl Tuhaçevski (1893-1937) Kızılordu subayı ve mareşali. 27 Nisan – 10 Mayıs 1920 döneminde Azerbaycan’ı işgâl ve istilâ eden 11. Kızılordu Komutanı.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İrfan Paksoy Arşivi