
Eyüp Kara
15 Temmuz'dan akılda kalanlar
Sevgili Ankara Ulus Gazetesi okurları 15 Temmuz 2016 FETÖ darbesinin üzerinden 9 yıl geçti. Sizlere şöyle kısa bir hatırlatmada bulunmak istedim. İstedim ki bir daha bu aziz millet kendisine darbe yapanları unutmasın diye.
Pensilvanya, Fetullah, Fetö, cemaat, darbe, isyan, ihanet, hain, dış ve iç düşmanlar, 1 dolar, tank, F-16, helikopter, asker, polis, sivil, özel güvenlik, mit, bomba, ezan, minare, selâ, şehit, genç, yaşlı, kadın, erkek, dost, düşman, savaş, devlet, TBMM, Recep Tayyip Erdoğan, dönemin Başbakanı Binali Yıldırım… vs.
Yaşadığımız 15 Temmuz gecesindeki bu anı ve günün nirengi noktalarını özetleyen mini girizgâhtan sonra “Bulanık sudan balık avlayan” pusuya yatmış “İç ve dış düşmanlardan” söz ederek, bilgilerinizi tazelememin doğru davranış olduğunu düşünüyorum.
Osmanlı’nın parçalara ayrılması, yıkılması ve bu milletin tarihe gömülmesi için 1915’te başlatılan ‘böl-parçala-yut’ kafana göre kurduracağın yönetimli devletçikleri sömür mantığının faturasını Çanakkale’de, Sarıkamış’ta, dahası tüm yurt sathında kan dökerek, can vererek ödemedik mi?
Dikkatinizi çekerim: Her üç Türk’ün arkasında, gizlenmiş, pusuya yatmış, emperyalist emellerine alet etmek isteyen ABD, RUS, ERMENİ, RUM, YAHUDİ ajanı var. Bu ajanların avuçlarının içine aldıkları, emellerine alet ettikleri ‘basit-bayağı-ucuz’ yerli piyonları, maşaları var. Bu söylemim millî duygularla şaha kaldırılmış mesnetsiz bir iddiamın da ötesindedir. Kanıt mı? Buyurun, 15 Temmuz’da püskürtülen, durdurulan başarısız darbe girişimi… ASALA’nın birden bire yok oluşuyla, ‘dışı başka-içi başka’ dahası ‘adı başka-amacı başka’ PKK ortaya çıktı. DHKP-C, DİASPORA ve PARALEL YAPI da bunlara destek olan si- lahlı ve silahsız dayanaklarıdır.
Kendimize gelelim. Aklımızı başımıza alalım. Atatürk’ümüz her ne kadar “Yurtta sulh, cihanda sulh!” prensibini uygulayın demişse de; ‘Milenyum Çağı’nda artık ‘Eski çamlar bardak oldu!” bilesiniz. “Böl-parçala-yut!” kuralına göre kolay ve ucuz lokma olmayalım. Çünkü başka Türkiye yok! Bin yıllardır içimizde yaşayan, bu güzîde güzelim vatanımızın topraklarındaki nimetlerle beslenen ve şu anda lobi faaliyetleriyle yurt dışında acımasızca, düşmanca aleyhimize çalışanlar var. Bunların destekçileri de gaflet uykusundaki ‘uyuyanlarımız’ da artık 15 Temmuz sabahı uyandılar. Bu ‘Lobi’lerin ‘PARALEL’cilerle, PKK ve DHKP-C gibi yerel işbirlikçilerin tüm yanlarını gördüklerini ve bu acımasız şebekenin öteki yüzlerini, meziyetlerini öğrendikleri kanaatindeyim.
Su uyuyor, ama ‘İç ve Dış Düşmanlarımız’ asla uyumuyor… İç düşmanlarımızla dış düşmanlarımız sarmaş dolaş olmuşlar ve bu toprakların hakiki sahibi necip milletin öz evlâtlarını vuruyor, ya da piyon ve maşalarına vurduruyor. 15 Temmuz gecesi suçsuz, günahsız, asker, polis, sivil, masûm nice canlar şehit edildiler. “Kısasa-kısas” veciz sözü, işte böylesine bir hareketin faillerine uygulanacak kuralı ve yaptırımı hatırlatıyor bizlere… Daha fazla düşünmeye ne gerek var? Artık idam yeniden getirilmelidir…
15 Temmuz'da yaşananlara ‘RTE’nin ‘Başkan olmak için’ yazıp; başrolünü oynadığı bir tiyatrodur, diyenler de Allah’tan korkup, kuldan utanmalılar. Dolayısıyla darbelerdeki zayiatın ağır ve acı faturasının bedelini milletçe top yekûn ödemiyor muyuz? O zaman bu olaya milletçe tepki vermek bir yeni- den ‘kuruluş, yeniden diriliş, yeniden kurtuluş’ mücadelesidir.
Sözün özü: 1. Siyonizmi örnek alan, legal görünümlü illegal örgütlere dik- katinizi çekerim. Maşa, provakatör, casus, ajan ve sair ‘gizli-açık’ tüm terim ve tanımlar örgün ve yaygın eğitimin kapsama alanına girmeli, yakın tarihimize ilişkin millî güvenlik hak- kındaki bilgi eksikliği telâfi edilerek belgesel yapılmalı. Alınması gereken ibretlik ders, gençlere ve öğrencilere millî şuur, ta yolun başında aşılan- malı. Atalarımızın deyimiyle: “Kuvay-ı Millîye Ruhu”nun yeniden şahlanışına hemen ilk adımla başlanmalıdır.
2. “İt derisinden post, emperyalist ABD’den dost olmaz!” bu böyle biline. Şunu unutmayın millet olarak birlik ve beraberlik içinde olduğumuz sürece bizi kimse yıkamaz, bir daha darbeye teşebbüs edemiz… Hoşça kalınız.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.