
Zafer Çam
Amerika’dan dost olmaz!
Gerçekten Amerika Türkiye’nin dostu mu?
Yetmiş beş yıldır aynı filmi izliyoruz.
Başrollerde değişiklik var belki ama senaryo hep aynı:
Amerika dostmuş, müttefikmiş, stratejik ortakmış!
Yalan!
Hem de koca bir yalan!
Tarih, bu milletin Amerika’ya her güvenişinde sırtından hançerlendiğini yazıyor.
Ama ne hikmetse biz hâlâ Washington’dan gelen lafları "müttefik sesi" sanıyoruz.
Bugün yine birileri çıkmış, "Trump gidilirse dostluk başlar" ipler düzelir" masalları anlatıyor.
Kimi kandırıyorsunuz?
Hafızayı Tazeleyelim!
1964 Johnson Mektubu: Türkiye Kıbrıs için adım atacak, Amerika açıkça tehdit edecek.
1974 Kıbrıs Barış Harekâtı sonrası silah ambargosu: Müttefik dediğiniz ülke, sizi cezalandıracak.
ASALA: Diplomatlarımızı şehit eden Ermeni teröristleri Amerika bağrına basacak.
1992 TCG Muavenet: Türk savaş gemisi, ABD tarafından vuruldu, beş askerimiz öldürüldü.
Süleymaniye: Türk askerinin başına çuval geçirilecek, “ne yapalım müttefikimiz” denilecek.
Peki, sonra ne oldu?
Hiçbir şey.
Ne hesap soran oldu, ne diplomatik tavır alan.
Amerika ne zaman dost oldu?
Ne zaman sözünde durdu?
Hangi krizimizde bizimle birlikte hareket etti?
Aksine, ne zaman bir adım atmaya kalksak, karşımıza PKK’sıyla, FETÖ’süyle, YPG’siyle, IŞİD’iyle çıktı.
Bugün Kuzey Irak’ta, Suriye’de kurulan terör yapıları kimin desteğiyle büyüyor?
İsrail Yahudi devletin yanında duran kim.
İsrail’e güç silah desteğini veren kim?
Gazze’yi kan bulayan, soykırımı yapanların arkasında duran kim.
PKK’nın sırtını sıvazlayan kim?
FETÖ elebaşlarını saklayan kim?
İsrail’e füze kalkanı olan kim?
Amerika Nerede Varsa, Kan Vardır!
Amerika'nın girdiği hiçbir coğrafyada huzur kalmadı.
Gazze yanıyor kan gölü oldu…
Afganistan paramparça.
Irak haritadan silindi.
Suriye ateş çemberi.
Libya, Yemen, Sudan…
Hepsi kan gölüne döndü.
Ve şimdi sıra Türkiye’yi kuşatmakta.
Müttefiklik böyle mi olur?
Müttefik dediğin, terör örgütlerine silah verip senin sınırına dizmez.
Müttefik dediğin, darbe girişimlerine göz yummaz.
Müttefik dediğin, senin askerinin başına çuval geçirmez!
Sonuç: Yılanla Yatılmaz!
Amerika’yla dost olmaya çalışanlara tek sözüm var:
Yılanla yatağa girilmez.
Dostluk zannedersin, sabah zehirlenmiş uyanırsın!
Bu millet ne zaman Amerika’ya yaslandıysa, bedelini kanla, ambargoyla, ihanetle ödedi.
Hâlâ Amerika’dan dostluk uman varsa ya tarih bilmiyor, ya şuurunu kaybetmiş, ya da bilerek millete ihanet ediyor.
Amerika’dan dost olmaz.
Olsa olsa çıkarı bitene kadar seni kullanır, sonra seni de yakar!
Artık bu gerçeği görmek zorundayız.
Amerika’nın gölgesinde büyüyen bir siyaset, bu millete bir damla huzur, bir gram güvenlik getirmez!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.