Dil Bayramına dair

Millî his ile dil arasındaki bağ çok kuvvetlidir.

Dilin millî ve zengin olması, millî hissin gelişmesinde başlıca etkendir.

Ülkesini, [ve] yüksek istiklâlini korumasını bilen Türk milleti,

dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır.”

Cumhurbaşkanı Mustafa Kemâl, 2 Eylül 1930

Giriş…

Bugünkü yazımın konusu, her yıl 26 Eylül’de kutlanmakta olan Dil Bayramı olup konuyu makale köşemin sınırlılıkları kapsamında okuyucularımla paylaşacağım…

Ne zaman başladı?

Cumhurbaşkanı Mustafa Kemâl Atatürk’ün talimatıyla 1932 yılında düzenlenen I. Türk Dil Kurultayının açılış günü 26 Eylül, ertesi yıldan itibaren Dil Bayramı olarak kutlanmaktadır.

Dilde sadeleşme çabaları…

II. Meşrutiyet Döneminde (1908-1918) özellikle Türkçü aydınlar ile başlatılan Türkçe’nin sadeleştirilmesi isteği, Cumhuriyetin kuruluşuyla da devam etmiş, bu kapsamda Cumhuriyet Döneminde, Türkçeye verilen önemin somut sonuçlarından biri de Dil Bayramıdır.

Atatürk’ün Türkçeye atfettiği önem…

Türkçeyi Türk kültürünün en önemli unsuru olarak görmüş olan Cumhurbaşkanı Mustafa Kemâl bu bağlamda 1926 yılında Bakü’deki I. Türkoloji Kongresini [1] yakından izlemiş, 1928 yılında Harf İnkılâbı gerçekleştirdikten sonra Türk dilinin kökeni, gelişimi ve sadeleştirilmesi ile dünya dilleri arasında hak ettiği yeri bulması için çalışmaları yürütmek üzere 12 Temmuz 1932 tarihinde Türk Dili Tetkik Cemiyetini (Türk Dil Kurumunu) kurdurmuş, aynı yılın 26 Eylül’ünde de teşvikleriyle Türkçenin diğer diller karşısında zengin bir dil olduğunun araştırılıp ortaya çıkarılması için Dolmabahçe Sarayı’nda (İstanbul) I. Türk Dili Kurultayı toplanmıştır.

Türk Dili Tetkik Cemiyeti

Cumhuriyet’in ilanının ardından ülkenin ulusal dili kabul edilen Türkçeyi geliştirip bir bilim ve kültür dili içeriğine kavuşturabilmek için Millî Eğitim Bakanlığına bağlı bağlı Dil Heyeti adlı özel bir kurul oluşturulması öngörülmüş ise de bu kurul uzun bir süre oluşturulamamıştır.

Bu amaç doğrultusunda 23 Mayıs 1928 tarihinde Dil Heyeti ya da Alfabe Encümeni (Heyeti) adıyla dokuz üyeli özel bir kurul oluşturulmuş, bu kurul Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal’in de katıldığı çalışmalarını Dolmabahçe Sarayı’nda Elifba (abece) ve Gramer diye iki koldan sürdürmüştür.

1 Kasım 1928 tarihinde Latinceye dayalı yeni Türk alfabesi kabul edildikten sonra üye sayısı on yediye çıkarılan kurul, Millî Eğitim Bakanlığına bağlanmış; Türkçe dilbilgisi kurallarını belirleme, bir okul sözlüğü ve bir yazım kılavuzu hazırlama, Fransızca Larousse'ın (sözlüğün) saf Türkçe olarak çevrilmesi amacıyla çalışmalar yürütmüştür. Bu kurul “İmlâ Kılavuzu”nu 12 Aralık 1928 tarihinde yayımladıktan sonra 1929 yılında “Türk Sözkitabı” adlı sözlük çalışmasına başlamıştır. Ödeneği kesilen kurulun çalışmaları Temmuz 1931 ayında durur. Sözlük çalışmalarının devamı için, herhangi bir bakanlığa ya da resmî kuruma bağlı olmayan yeni bir teşkilat kurma ihtiyacı ortaya çıkar, tarih çalışmaları için 15 Nisan 1931 tarihinde kurulmuş olan Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti (Türk Tarih Kurumu) örnek alınarak bir dernek kurulmasına karar verilir.

I. Tarih Kurultayı (02.11.07.1932) çalışmalarının devam ettiği 10 Temmuz gecesi, kurultay üyelerinden bir kısmını ve bazı arkadaşlarını davet eden Cumhurbaşkanı Mustafa Kemâl, onlarla Tarih Kurultayı çalışmalarının değerlendirir ve dil meselesinin nasıl çözüleceğini tartışır. 11 Temmuz 1932 akşamı da Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti üyeleri ile birlikte Falih Rıfkı (Atay) ve Ruşen Eşref (Ünaydın) Beyleri Çankaya Köşküne davet eder. Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti'ne benzer bir kurum kurulmasını ve bunun da Türk Dil Tetkik Cemiyeti olarak adlandırılmasını ister. Cemiyetin taslak tüzüğü, kurucu üyeleri, nasıl çalışacağı da Cumhurbaşkanı tarafından belirlenir. Samih Rıfat Beyin başkan, Ruşen Eşref Beyin ise genel sekreter olmasını ister. Ruşen Eşref Beyin önerdiği Yakup Kadri (Karaosmanoğlu) Bey ile Celâl Sâhir (Erozan) Beyin de diğer iki kurucu üye olmasını uygun görür. Böylece Türk Dili Tetkik Cemiyeti, 12 Temmuz 1932 tarihinde kurulur ve ardından da çalışmalarına başlar. Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal de bu kurumun himâyesini üstlenir.

Türk Dili Kurultayı…

Çok sayıda bilim insanı, gazeteci, yazar, devlet adamı ve sanatçı gibi önemli meslek gruplarının temsilcilerinin katıldığı I. Türk Dili Kurultayının (26.09-05.10.1932) dokuz gün süren tüm oturumlarına katılan Cumhurbaşkanı Mustafa Kemâl, bildirileri dinlemiş, notlar almış ve oturum aralarında da dil bilimcilerle sohbet etmişti. Yurt dışından uzmanların da katıldığı Kurultayı, 3.000’e yakın dinleyici takip etmişti.

26 Eylül Dil Bayramı…

Kurultay’ın son günü (05.10.1932), Kurultay Başkanı Kâzım (Özalp) Paşa Bey, şair ve yazar Halit Fahri (Ozansoy)’nin “bu büyük toplantının Türk dilinin bayramı olması nedeniyle açılış günü olan 26 Eylül’ün Dil Bayramı olarak kutlanmasını teklif ettiğini” bildirmiş, Kurultay üyeleri de oy birliği ile bu önergeyi kabul etmişti. O günden sonra 26 Eylül günü, ülkemizde “Dil Bayramı” olarak kutlanmaktadır.

Her ne kadar resmî tatil olmasa da resmî olarak kutlanmakta olan Dil Bayramının 93. Yıldönümü vesilesiyle dilimizin geliştirilmesi, zenginleştirilmesi ve korunmasına katkıda bulunan herkese şükranlarımızı sunar, bu amaca yönelik çabaların geliştirilerek sürdürülmesini dileriz.

© 2025. Bu makalenin / yazının içeriğinin telif hakları yazarına ait olup, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereği kaynak gösterilerek yapılacak kısa alıntılar ve yararlanma dışında, hiçbir şekilde önceden izin alınmaksızın kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayımlanamaz ve dağıtılamaz.

SONNOTLAR

[1] I. Türkoloji Kongresi, 26.02-06.03.1926 tarihlerinde Bakü’de düzenlenen bir kongre olup Sovyetler Birliği sınırları içinde yaşayan Türk halklarının tarihi, edebiyatı, dili, alfabesi, etnografyası ve kültürü ile ilgili önemli kararların alındığı bir etkinliktir. Kongrede Latin Alfabesine geçişin bilimsel ve metodolojik prensipleri detaylı bir şekilde ele alınmış ve hazırlanmıştır. Kongre katılımcılarının 11-12 yıl sonra Stalin yönetimi tarafından mâruz kaldıkları durum ise ziyâdesiyle trajikti. Bahse konu kongreye katılan 100'den fazla katılımcı daha sonra 1937-1938 döneminde Stalin tarafından başlatılan Büyük Tasfiye kapsamında siyasî baskıya mâruz kalmış, çoğu akademisyen ve düşünür mesnetsiz ithamlarla suçlanmış, sözde mahkemelerin verdiği kararlarla hapis, sürgün ve fiziksel yıkıma uğramıştır. Bahse konu kongrenin önemli bir sonucu olan Türk halklarının Latin alfabesine geçişi 1939 yılında SSCB lideri Stalin tarafından iptal edilmiş ve Sovyetler Birliği topraklarında yaşayan Türk halkları için Kril alfabesi yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır.

KAYNAKLAR

Alyılmaz, Selma; “Atatürk ve Türk Dili”, https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/844445, Erişim Tarihi: 22.09.2025.

Kalyocuoğlu, Yasemin; “88 yıl önce bugün ilan edilen bayram: Türk Dil Bayramı”, 26.9.2020, https:// www.aa.com.tr/ tr/kultur-sanat/88-yil-once-bugun-ilan-edilen-bayram-turk-dil-bayrami/1986313, Erişim Tarihi: 22.09.2025.

Sakaoğlu, Saim; “Atatürk’ün Dil ve Kültür Anlayışı”, Çukurova Üniversitesi Türkoloji Araştırmaları Merkezi, https:// turkoloji. cu.edu.tr/GENEL/19.php, Erişim Tarihi: 24.09.2025.

Yılmaz Önder, Sevim; “Dil Bayramı” https://ataturkansiklopedisi.gov.tr/bilgi/dil-bayrami/?pdf=3693, Erişim Tarihi: 24.09. 2025.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İrfan Paksoy Arşivi