Temsil heyeti Kaman’da

Giriş…

Bu makalede, çalışmalarını Ankara’da sürdürmek üzere 18 Aralık 1919 tarihinde Sivas’tan ayrılan Mustafa Kemâl Paşa liderliğindeki bazı Temsil Heyeti üyelerinin güzergâh üzerinde bulunan Kaman’a 25 Aralık’ta yapmış oldukları ziyaretten ve ertesi sabah da Kaman’dan uğurlanışından bahsedilmektedir.

Öncesi…

Osmanlı Devleti’nin ağır bir mağlubiyetle çıktığı I. Dünya Savaşı sonrasında imzalamak zorunda kaldığı Mondros Mütârekesi (30.10.1918) sonrasında ülke topraklarının İtilaf kuvvetleri tarafından sözde gerekçelerle yer yer işgâl ediliyor olmasına rağmen İngiltere’nin insafına sığınarak kötünün iyisi bir barış anlaşması sağlamaya yönelik tutum ve politikalar izleyen ve Türk milletini de adeta sahipsizmiş gibi bir duruma düşüren İstanbul’daki Saray ve hükûmetin bu acziyetine karşı hükûmetin yerine, Sivas Kongresi’nde (04-11.09.1919) Türk milleti adına “yürütme” yetki ve görevini üstlenmek üzere Mustafa Kemâl Paşa başkanlığında bir Temsil Heyeti seçilmişti. Paşa başkanlığında Sivas’ta gerçekleşen Kumandanlar Toplantısında (18-26.11.1919), Batı Anadolu’nun kayda değer ölçüde Yunan işgâlinde olması ve başlatılan millî direnişte asıl mücâdelenin Batı Cephesinde verilecek olması nedeniyle Temsil Heyetinin Ankara’ya taşınması kararlaştırılır.

Bu karar gereği çalışmalarını Ankara’da sürdürmek üzere 18 Aralık’ta Sivas’tan ayrılan Mustafa Kemâl Paşa liderliğindeki bazı Temsil Heyeti üyeleri 19 Aralık’ta güzergâh üzerinde bulunan Kayseri’ye gelmiş, 19-20 Aralık’ta orada ziyâretlerde bulunmuş, 21 Aralık sabahı da saat 09.00’da Kayseri halkına bir beyannâme yayımlanarak güzergâh üzerindeki Kırşehir’in Mucur kazâsına geçmiş, 21-23 Aralık’ta sırasıyla Mucur, Hacıbektaş ve tekrar Mucur’da ziyâretlerde bulunduktan sonra 24 Aralık Çarşamba sabahı Mucur’dan ayrılarak güzergâh üzerindeki Kırşehir’e hareket etmiş, Kırşehir’e geldiklerinde de çoşkulu bir karşılamaya muhatap olmuşlar ve ardından bazı ziyâretlerde bulunmuş, 25 Aralık Perşembe sabahı da Kaman’a hareket etmiştir.

Bektaşoğlu Ali Çavuş…

Paşa ve Temsil Heyetinin Sivas’tan Ankara’ya hareket ettiğinden haberdar olan Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti (MHC)’nin Kaman (bucağı) temsilcisi Bektaşoğlu Ali Çavuş, Kırşehir MHC ile devamlı ile irtibat hâlindedir. Paşa ve Heyetinin bu yolculukları bir yana daha Paşa’nın Samsun’a çıktığı günden beri tüm gelişmeleri Kırşehir MHC ve ileri gelenlerinden devamlı haber alınıp Kaman’da umut ve heyecanla paylaşılır.

Bektaşoğlu Ali Çavuş tâ o günlerden beri Kaman halkının birlik ve beraberliğini sağlarken ülkenin geldiği zor durumu, kurtuluşun da Paşa ve arkadaşlarının öncülüğünde halkımızın destekleriyle olacağını gündüzleri dükkânında, geceleri ise köy odasında devamlı olarak toplantılar yaparak Kaman halkına anlatır. Kamanın ileri gelenlerini, oda sahiplerini, ata binen eli silah tutanlarını odasında toplayarak meşveret ederler. Fırsat buldukça da dükkânları, komşuları ve cami cemaatlerini ziyâret ederek hazırlıklar ve çalışmalar hakkında da bilgi alış verişinde bulunur.

Kaman’da heyecanlı bekleyiş…

Bektaşoğlu Ali Çavuş, Mustafa Kemâl Paşa ve Temsil Heyetinin yemeklerini de hazırlamak için Kırşehirli Mehmet Efendilerin Ziya Beyin Hanımı Azime Hanımla kendi hanımı Şöhret Hanımı gelen konukları ağırlamak üzere keyfanı (ak saçlı âkîl kişiler) olarak görevlendir. Keyfanı ve yardımcıları Ali Çavuşun kardeşi Bekir Ağanın evinde hazırlıklarına başlarlar.

25 Aralık Perşembe sabahı da Kaman Halkının gözü doğuya çevrilidir. Yüksek tepelerde hafif kar olmasına rağmen Baran Dağından doğacak güneşte o gün ayrı bir özellik, 19 Mayıs 1919’dan beri süregelen bir umut vardı. Kamanlılar iple çekiyorlardı Paşa ve arkadaşlarının Kaman’a geleceği günü...

Kaman’a yolunda…

Kırşehir’den Kaman’a hareket eden Paşa ve Temsil Heyetine, Kırşehir atlıları da yol boyu arabaların etrafında cirit oynayarak eşlik ederler. Özbağ, Çiçekdağ, Cemele, Çuğun yol ayrımını geçen heyeti, Karanı Yazıda, Aydınlar, İsahocalı ve Kurancılı atlıları karşılarlar.

Cirit gösterileri…

Konukları taşıyan araçlar hiç durmadan yollarına devam ederken iki gurubun atlıları da tüm hünerleri ile cirit gösterisini sunarak araçların iki yanında yarış yaparak Aydınlar Köyüne doğru yol alırlar.

Aydınlar köyünde…

Aydınlar Köyünün küçük köy meydanındaki bakkalın önünde saat 11.00 sularında köyün imamı Mehmet Efendi ve köyün ileri gelen büyükleriyle diğer köylerden gelen konuklar köy halkı, kadın erkek, çoluk çocuk heyecanla ve coşkuyla karşılarlar Paşa ve arkadaşlarını. İmam Efendinin “Amin” diyerek başlattığı dua ancak durdurabilir bu coşkulu dalgalanmayı. Dua sonrası kısa bir konuşma yapan İmam Efendi; “Hoş geldiniz Paşalarım, Aslanlarım. Hepimiz sizin emirlerinizdeyiz” der. Köy halkı hep birden bağırırlar. “Öl de ölelim, paşam” diye. Ortalığın sakinleşmesinden sonra Paşa, arabadan inmeden kısa ve öz konuşarak, düşmandan kurtulmanın müjdesini vererek yollarına devam ederler.

Nöbet devir ve teslimi…

Kırşehir atlıları Kırşehir’e dönerlerken, üç köyün atlıları da Samanlı Gediğinde bekleyen Kaman atlılarıyla buluşup, kısa bir cirit gösterisi sonunda nöbetlerini teslim etmenin gururuyla köylerine dönerler.

Tekmil…

Kaman atlıları içinde Paşa’yı tanıyan baş atlı, arabaya yaklaşıp selamını verdikten sonra tekmilini vererek, “Kaman’ın 100 Kuvay-ı Milliye atlısı emrinizdedir Paşam.” der. Paşa da elini kaldırıp bu adanmış ruhun selamını alır ve atlılara; “Sağ olun aslanlarım. Ben ve arkadaşlarım sizlere güvenerek geldik buralara. Bir an evvel giderek işimize bakalım,” diyerek yola devam işaretini verir.

Şevket Çavuş’un Hanında…

Üç araba ve onlara refâkât eden atlılar bir anda gelirler Darıözü’nde’ki Şevket Çavuş’un Hanına. Arabalar hanın avlusuna çekilir. Konuklar hazırlanmış atlarına binerek hiç vakit kaybetmeden Kaman atlılarının arasında Kocapınar’a doğru hareket ederler.

Heyecanlı bekleyiş…

Kaman’ın kuzey doğusunda ve üç kilometre kadar uzağında bulunan Kocapınar'da, Kaman MHC Başkanı Bektaşoğlu Ali Çavuş, üyeler Çakıroğlu Musâ Kahya, Kara Ömeroğlu Mehmet Efendi, Evişoğlu Hüseyin ve bucak halkı, atlısı ve yayası toplanırlar önceden. Başta Bektaşoğlu Ali Çavuş, beraberce konukları bekledikleri MHC’deki arkadaşları ve Kaman’ın eşrafına; “Değerli hemşerilerim. Paşamız gelince, ortalığı daraltmayalım. Ne söylerse iyi dinleyelim, sağ ol paşam, diyelim.” şeklinde tembihlerini durmadan tekrarlar.

Nihayet konuklar gelir ve ortalık heyecana gark olur. Sarmaş dolaş, sevinç gözyaşlarıyla kısa süren karşılama sonrası Kocapınar’dan hareket eden kafile, köy meydanına gelmeden atlarından inip yüzlerce atlının eşliğinde yürüyerek Kaman halkının arasına girerler.

Kaman Halkına konuşma…

Paşa, arkadaşlarına işaret ederek elleri ile selamlamaya başlarlar dört bir yanı. Bektaşoğlu Ali Çavuş, Safâların odasının güneyindeki binek taşının üstüne çıkarak gür sesiyle konuşmaya başlar; “Kıymetli komşularım. Kıymetli köylülerim. Baylar, bayanlar. Çok şükür ki beklediğimiz büyük kurtarıcı, yiğit adam sağ selamet arkadaşlarıyla birlikte Kaman’ımıza geldiler. Bizlere onur verdiler. Gurur verdiler. Kendilerine sizin adınıza ve kendi adıma hoş geldiniz, sefalar getirdiniz Paşalarım diyorum. Kaman halkı, büyük küçük, kadın erkek hepimiz emrinizdeyiz. Yeter ki şu cennet vatanımızı düşmanın elinden bir kurtaralım.” diyerek halkın sabrını daha fazla taşırmadan Paşayı buyur eder binek taşının üstüne.

Kaman halkının coşkuları arasında binek taşının üzerine çıkarak halkı izleyen Paşa bir süre bekledikten sonra konuşmasına başlar: “Sevgili Kamanlılar, Anadolu Halkı vefakâr ve cefakârdır. Biliyorsunuz yurdumuzun dört bir yanını düşmanlar sardı. Hatta paylaşmaya bile başladılar. Bu güzel yurdumuzun düşman çizmeleri altında çiğnenmesine hanginiz razı olursunuz. Hangimiz razı oluruz. Sizin bize verdiğiniz güçle yurdumuzu düşmanlardan kurtarıp refah içinde hep beraber yaşayacağız” diye yaptığı konuşmayı; “Razı olmayız Paşam, razı olamayız Paşam, yanındayız ve emrindeyiz Paşam, öl de ölelim. Yeter ki vatanımız kurtulsun.” diye bağırmalarla keserler Paşanın konuşmasını.

Halkın alkışları arasında Bektaşoğlu Ali Çavuş, Paşa’yı elinden tutarak indirir binek taşından. Tekrar taşın üzerine çıkar ve onlara; “Değerli hemşerilerim. Konuklarımız uzun yoldan gelerek yoruldular. Şimdilik izin veriniz de biraz dinlensinler,” der, ardından da Paşa ve Temsil Heyeti ile birlikte biraz ilerde hazırlanan atlara binerek Hacıpınar mevkiindeki odalarına doğru hareket ederler.

Yer sofrasında akşam yemeği…

Akşam yemeği yer sofrasında hep birlikte yenilir. Paşa, yemekleri yapan hanıma da gıyâben teşekkürleri sunar. Çay ve kahveler içilerek yapılan sohbetler sonrası odasına çekilen Paşa bir süre notlarını yazar.

Kaman’dan uğurlanış…

Sabah erken kalkılır. Keyfanının hazırladığı yol azığı görevlilere çoktan verilmiştir. Hazırlanan atlarına binen konukların yanında Bayramoğlu Ali Çavuş, konuklarını uğurlamaya gelen Kaman eşrafı ve aynı kalabalık atlılarla evden ayrılarak Kocapınar’ın yolu tutulur. Şevket Çavuşun hanındaki arabalar da daha önceden getirilerek hazırlanmıştır. Atlarından inen Paşa ve arkadaşları, başta Bayramoğlu Ali Çavuş olmak üzere uğurlamaya gelenler ile vedalaşır, arabalarına binerek Ankara’ya doğru ilerlerlerken cirit oynayan atlıların arasında da el sallayarak gözden uzaklaşırlar.

O günden günümüze dek...

Geride kalanlar Kaman’a dönerler gözyaşları ve kurtuluş umutlarıyla. Pek konuşmazlar bir türlü. Zirâ herkesin kafasında yegâne düşünce ve umut kurtuluştur. Bayramoğlu Ali Çavuşun konağı dolar taşar konuklarla. Paşa ve arkadaşlarının gelişleri konuşulur, yorumlar yapılır. Tâ o günden günümüze dek...

Not: Mustafa Kemâl Paşa ve beraberindeki bazı Temsil Heyeti üyelerinin Sivas’tan Ankara’ya olan yolculuklarını anlatmaya çalıştığımız bu makale serisi kapsamındaki son (bir sonraki) makalemizde Temsil Heyetinin Ankara’ya gelişini ve orada görklü bir şekilde karşılanmasını anlatacağız. Sonrasında da Şanlı Millî Mücâdele’yi uygun vesilelerle anlatmayı sürdüreceğiz.

© 2025 Bu makâlenin içeriğinin telif hakları yazarına ait olup, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereği kaynak gösterilerek yapılacak kısa alıntılar ve yararlanma dışında, hiçbir şekilde önceden izin alınmaksızın kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayımlanamaz ve dağıtılamaz.

KAYNAKLAR

Kemâl Seyitgazioğlu, “Mustafa Kemâl ve Temsil Heyeti'nin Kaman'a gelişi”, 20.12.2016, https://www.kirsehircigdem.com/ mustafa-Kemâl-ve-temsil-heyetinin-kamana-gelisi, Erişim Tarihi: 01.12.2025.

Mahmut Goloğlu, Millî Mücadele Tarihi-III, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 1. Baskı, İstanbul 2010.

Ramazan Yazar, “Mustafa Kemal Paşa Samsun, Kırşehir, Kaman, Ankara“, 25.12.2023, https://www.kirsehiranadoluhaber. com/mustafa-kemal-pasa-samsun-kirsehir-kaman-ankara-16758h.html, Erişim Tarihi: 05.12.2025.

Yaşar Şahin ve Mümtaz Boyacıoğlu, “Atatürk ve Kaman” https://test.kaman.bel.tr/ataturk, Erişim Tarihi: 01.12.2025.

Yavuz Özüçetin, “Kırşehir ve Kırşehirlilerin Millî Mücadele’de Üstlerine Düşen Görev”, Tarihin Peşinde -Uluslararası Tarih ve Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl 2024, Sayı: 31, https://www.tarihinpesinde.com/dergimiz/sayi31/07.pdf, Erişim Tarihi: 05.12.2025.

Zeki Sarıhan, Kurtuluş Savaşı Günlüğü, C. II, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara 1994.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İrfan Paksoy Arşivi