Ziraat Türkiye Kupası çeyrek finalinin son maçında dün gece Beşiktaş kendi evinde Göztepe’ye 3-1 yenilerek kupaya erken veda etti.

Aslında Siyah-Beyazlılar ilk 30 dakikasında nispeten rakibine nazaran iyi oynadığı bir maçta bir anda 36. dakikada gelen kırmızı kart ile bütün dengeleri değiştirdi ve bu dakikadan sonra adeta kendi evinde Göztepe karşısında yok oldu gitti ve 10 kişi kalması ile de hiçbir varlık gösteremedi.

İzmir’in Sarı Kırmızılı temsilcisi bu dakikadan sonra çok akıllı oynadı, eksik rakibine hiç boş alan bırakmayarak ve defansında da çok top tutmadan sürekli Beşiktaş yarı sahasında oynamayı başardı ve ikinci yarıda da bulduğu biri penaltıdan 2 golle net bir galibiyet elde etti.

Aslında Siyah Beyazlı Kara kartal daha 4-5 gün önce oynadığı ve rakibini sürklase ettiği lig lideri Galatasaray maçındaki görüntüsünü bir türlü veremedi. Beşiktaş’ın hocası Solskjaer Galatasaray maçında 4-6-0 gibi bir sistemle oynamış, bunda başarılı olmuştu. Göztepe karşısına da yine aynı kurgu ile çıkan hoca işte burada yanılmıştı. Her rakibe aynı sistem ve taktikle çıkılmaması gerektiğini kavrayamamıştı. Her rakip farklı yapıda ve oyun anlayışına sahiptir. Aynı yanlışı bir gün önce Fenerbahçe Teknik Direktörü Jose Mourinho da yapmış ve hüsrana uğramıştı. Kartal’ın hocası Solskjaer’in bunu görmemesi ve anlayamaması şaşılacak şeydi.

Üstelik aylardır sakat olan ve maç eksiği bir hayli fazla olan Tayyip Talha’nın stoperde oynaması, Paulesta’nın yedekte beklemesi, ayrıca yine aylardır forma şansı bulamayan kaleci Ersin’in ilk 11’de oynayıp Mert Günok’un yedekte beklemesi inanılır gibi değildi.

Çünkü Beşiktaş’ın ligde 3’üncülükten başka iddiası bulunmazken, tek hedefinin Ziraat Türkiye Kupası olmasının ötesinde başka bir hedefi de yokken böyle bir maça kadro zaafı ile çıkılması inanılır gibi değil. Üstelik böyle bir maça santroforsuz çıkmak da işin cabası. En kötü santrafor hiç olmamasından iyidir misalini unutmamak gerekirdi.

G.Saray maçının yıldızı Rafa Silva’nın ilk 30 dakikadan sonra maç içerisinde kaybolması, arkadaşlarının ona ayak uyduramadığının bir belirtisiydi adeta. O da ilerleyen dakikalarda kırılan hevesinin kurbanı oldu ve fazla bir varlık gösteremedi.

Semih Kılıçsoy gibi hızı, fizik ve mücadele gücü yüksek bir oyuncuyu uzun süre yedekte tutmak, Mustafa gibi genç ve dinamik bir santraforu iş işten geçtikten sonra almak, İmmobile gibi tecrübe abidesini yine maç elden gittikten sonra oyuna dahil etmek giden tura çare olamadı dolayısıyla.

Şimdi gelelim Göztepe cephesine. Süper Ligde bu sezon mücadele eden takımların en iyilerinden biri Göztepe olduğunu dün akşam yine gösterdi bütün futbolseverlere. Çok disiplinli ve takım oyunu oynatan ve elindeki futbolcularını çok iyi tanıyan çok iyi bir hocaları var. Yıllar önce Fenerbahçe’de futbol oynamış ve iyi bir futbolcu olan Stoilov iyi bir hoca olduğunu da gösterdi dünkü maçta tüm futbolseverlere.
Mütevazı ve akıllı bir yapıda olan Stoilov yine aynı özelliklerini bu maça da yansıttı ve çok başarılı oldu gördüğümüz gibi. Daha 4 gün önce Trabzon’da çok iyi bir ikinci yarı oynayıp rakibini elinden kaçıran Göztepe yine bu maçta da ikinci yarı çok üstün bir futbol gösterisi sundu tüm futbol severlere. Fakat bunu bir tek Beşiktaş teknik direktörü Solskjaer çözememiş gördüğümüz kadarıyla.

Stoilov’un elinde Romulo gibi hem uzun boylu, hem hızlı ve güçlü bir santraforun olması büyük avantaj. Çok akıllı ve gereği gibi oynayan Romulo adeta maça tek başına damga vurdu. Kırmızı kart pozisyonunda kazanılan frikiği çok iyi kullanıp takımına önce beraberliği kazandırdı. Bu pozisyonda kaleci Ersin ve Beşiktaş defansının yanlış baraj kurması ve yanlış kaleci duruşunun kurbanı oldu ve golü kalelerinde görüverdiler.

Bu dakikadan sonra 10 kişi ile mücadele edemeyen Beşiktaş’ın da sonu belli olmuştu zaten yavaş yavaş. Göztepe defansını tebrik etmek gerekir. Uzun boylu stoperlerden oluşan defansın solunda eski Beşiktaş’lı İsmail Köybaşı ise yine mükemmel oynadı. Orta sahada Doğan arı gibi her tarafa koştu, her topa müdahale etti ve Beşiktaş orta sahasına ve sonradan oyuna giren forvet elemanlarına geçit vermedi.
Beşiktaş’ta iyi oynayan bir Gedson Fernandes vardı ama onun da tek başına çabası yetmedi ve sonunda o da maçın sonlarına doğru yorularak mücadeleyi bıraktı.

Gelelim maçın hakemi Atilla Karaoğlan’a, bir gün önceki Fenerbahçe-Galatasaray maçındaki Fenerbahçe’yi yakan Cihan Aydın gibi o da Beşiktaş’ı yaktı diye düşünüyorum. Çünkü Gedson Fernandes’e yapılan faul hareketini içeriden aldı dışarıya taşıdı bence, o pozisyon penaltı olmalıydı. Çünkü her ne kadar hareket dışarıda başlasa da içeride sonlanmıştı ve net bir şekilde ceza sahası içindeydi hareketin son şekli. VAR hakemi müdahale edebilirdi, fakat VAR’ların hala neye karışıp, neye karışmadıklarını kimse doğru dürüst çözebilmiş değil. Bazen bu tip pozisyonlara giriyor, bazen girmiyorlar. Sanki keyfe keder bir uygulama gibi gözüküyor. Eğer bu penaltı verilmiş olsaydı belki maçın gidişatı değişebilirdi.

Ayrıca bazı faul kararlarında ve avantaj uygulamalarında taktir haklarını daha fazla Göztepe tarafına kullandı Atilla Karaoğlan. Göztepe takımının iyi oyununa gölge düşürmek istemiyorum, fakat görünen köy de kılavuz istemez misali.

Neticede turu Göztepe takımı hak etti ve geçti. Göztepe iyi bir takım ve iyi futbol oynuyorlar. Lig maçında da Beşiktaş’ı kendi evinde yenmişti, Beşiktaş kurmayları bu maçlardan ders çıkarmalıydı. Ayrıca Göztepe’nin deplasmanda oynadığı son Trabzon maçını iyi tahlil etmeleri gerekirdi. Bunu yapmamışlar veya rakibi hafife almışlar gibi gözüküyor.

Yarı finalde Göztepe takımı yine Trabzon’da Trabzonspor ile karşılaşacak, bu maçı çok merak ediyorum, Göztepe yine aynı başarılı çizgisini gösterirse finale kalabilir. Trabzonspor ise Göztepe’yi iyi tahlil eder, ciddiye alır ve iyi bir sistem ve iyi bir motive ile maça hazırlanırsa şansı var. Aslında şu anda şanslar yarı yarıya eşit. Bekleyip göreceğiz.

Beşiktaş için ise bundan sonraki hedef ligde üçüncülük olacaktır. Burada da tek rakibi Samsunspor. Eğer ki Beşiktaş dalgalı sonuçlar almaya devam ederse o hedef de hüsran olur. Yok bundan sonra bir istikrar yakalayabilirse ligi üçüncü olarak bitirebilir.