Her Nusibette Vardır Bir Hayır (Süper Stoper Ambarat)

Fenerbahçe Perşembe akşamı oynanan Avrupa Ligi son 16 turundaki Anderlecht maçındaki oyunu ile tüm futbol kamuoyundan geçer not almıştır sanırım. Şimdi Fenerbahçe için son 2-3 maçtaki oyun gücünün artmasındaki ve gün geçtikçe daha iyi bir takım oyunu ile birlikte değiştirdiği sistemi geliştirmesi ve başarılı olmasının nedenlerine kısaca bir bakalım.

F.Bahçe Teknik Direktörü Jose Morinho’nun ligin başlaması ile birlikte pek başarılı olamayan 4-3-2-1 sistemini terkedip 3-5-2 sistemine geçtiği ocak ayının başından beri sürekli eleştirmiş ve bu sistemin F.Bahçe’nin genlerine uymadığı ve uygulamaya çalışan Vitor Pereira, Jorge Jesus gibi hocaların da hüsrana uğrayarak şampiyonluklar ve kupalar kaçırdıklarını söylemiştik.

Çünkü bu 3-5-2 sisteminin gerektirdiği kadro yatkınlığı yoktu F.Bahçe’de. Hem kaleci açısından, hem de stoperler açısından hep yetersizdi kadro. Bu sistemin gerektirdiği hızlı, çabuk ve akıl koyacak stoper ağının kadroda olmaması, rakibin hızlı futbolcuları ve ani ataklarında arkaya sarkan topları toplayabilecek ve kritik müdahaleler yapabilecek stoperler yoktu, üstelik sağ ve sol kanatta oynayabilecek (Ferdi’den sonra) oyuncusu da yoktu Sarı-Lacivertliler’in. Böyle olunca hatlar arasında kopukluk oluyor, oyun boyu uzuyor, ileride Dzeko, Tadiç ve En Nesyri’ye top çok zor geliyor, hatta hiç gelmiyordu. Bu dönemde En Nesyri ve Dzeko çok fazla gol bulamamışlar, takım çok zor maç kazanır olmuş, hatta bazı maçları kazanamamış ve çok kötü oynadığı için sürekli eleştirilmişti F.Bahçe.

Peki şimdi ne değişti de son 3-4 maçtır F.bahçe’nin oyun gücü arttı ve özellikle son Anderlect maçında mükemmele yakın oynadı takım. Birincisi ara transfer döneminde takıma katılan stoperlerden Skiniar ve biraz da Talisca’nın katkısı var diyelim.

Fakat en büyük etken ise daha önce sakatlanarak sezonu kapatan stoperlerden Osterwolde ve Becao’ya ek olarak eldeki Djicu, Çağlar, genç Yusuf Akçiçek ve yeni transfer edilen Carlos’un sakatlanarak 2 ile 6 hafta arası oynayamayacak olmaları Jose Morinho’yu yeni bir arayışa sürükledi. Bu da elde kalan tek stoper Skiniar’ın yanına Amrabat’ı monte edilmesi ile müthiş gerçekleşti.

Sofian Amrabat geldiği günden beri orta sahada Fred’in yanında oynuyor ve son maçlarda da müthiş bir form düşüklüğü yaşıyordu. Üstelik her topu taa geriden alıp, kendi başına ileriye götürmeye çalışması ve başarılı olamaması ile hem Fred’i hem de Szymanski’yi olumsuz etkiliyor, takım çift santrafor’a top taşıyamıyor üstelik Dzeko’nun da gerilere kadar gelerek ileriye top taşımaya çalışmasına sebep oluyordu. Morinho da bunu fark etmiş ve Amrabat’ı artık yedek bırakmaya başlamıştı.

Ne olduysa Alanya maçında Çağlar’ın sakatlanması ile oldu. Maça yedek kulübesinde başlayan Amrabat takımda başka stoper olmaması yüzünden mecburen Skiniar’ın yanına stoper olarak oyuna alındı. Bu maçta Ambarat müthiş bir stoper örneği sergilemeye başladı. Çünkü Amrabat ne kadar bir stoper için boy dezavantajına sahip olsa da, sezgileri güçlü, artı geriye dönüş hızı ve çabukluğu olan bir oyuncu, ayrıca ayaklarına hakim ve zaten geriden oyun kurmaya alışkın bir oyuncu olduğu için stopere cuk diye oturdu ve Skiniar’ın büyük tecrübesi ile birlikte iyi bir ikili oluşuverdi. Bu kurgu istem dışı gelişmişti fakat Morinho’nun 3’lü defans sistemine cuk diye oturdu. Amrabat’ın stoper oynadığı iki maçta da F.Bahçe hem gol yemedi, hem çok az pozisyon vermeye başladı. Amrabat ceza sahası içi karambollerde güçlü sezgisi ile birçok ani kritik müdahaleler yaparak gol yemeyi önledi, kalecisini çok rahatlattı.

Anderlect maçında yanlarına tekrar genç Yusuf Akçiçek’in monte edilmesi de işin üstüne ballı börek oldu. Bu genç çocuk da zaten sakatlanmadan önce bu sistem için uygun olduğunu göstermişti 1-2 maçta. Anderlect maçında hem Amrabat, hem Yusuf, Skiniar’a ayak uydurdular ve mükemmel oynadılar. Bir de Amrabat’ın stopere çekilmesi ile Fred ve Syzmanski’nin performansı arttı, İsmail de orta alanda yer bulmaya başladı. Bunlar hep F.Bahçe’nin oyun gücünün artmasına sebep iyi işler olarak gözüktü.

Ayrıca Morinho’nun 3-5-2 sisteminde Kostiç’e de ayrı bir paragraf açmak istiyorum. Avrupa ligi kadrosunda takıma geç katıldığı için grup aşamasında yer almayan Kostiç’in bu sistem için ne kadar önemli olduğunu gördük dün akşam. Öyle Alan Maksimen gibi kendi kendine 5 kere çalım atıp, topu kaptırmıyor. Gerekeni yapıyor, aldığı topları hem iyi götürüyor, hem de çok etkili ortalar yapıyor. Çünkü senin uzun boylu ve iyi kafa vuruşları yapan 2 santraforun var. Gereken şey onlara iyi ortalar atmaktı. Maksimen bunu yapamıyordu ve tüm topları eziyordu. Morinho’nun yaptığı iyi işlerden biri de bu oyuncuyu kesip oraya Kostiç’i monte etmek oldu.

Sağ kanatta ise Türkiye lig maçlarında Oğuz Aydın bu sistemin adamı zaten, fakat Oğuz’u Avrupa kadrosuna yazamadılar sistem gereği. Bence aslında Talisca’nın yerine Oğuz yazılabilirdi, ama Morinho hoca ise Talisca’nın tecrübesi ve akıl ve tekniğine biraz daha güvendiği için yazmamış olabilir, sağda farklı alternatifler üretiyor baktığımızda. Örneğin Syzmanski’yi de kanatta oynatabiliyor. Aslında Syzmanski önemli bir oyuncu, çok koşuyor, çok çalışıyor, bazen bencillik yapmasa daha faydalı olacak. Osayi Samuel eski formundan çok uzak, Mert Müldür sakatlıktan kurtuldu artık o oynar sanırım.

Bir iki söz de G.Saray için söyleyelim. Her ne kadar süper ligi sürükleyip götürse de Cim-Bom’da düşüş devam ediyor. Son iki Avrupa maçında hem çok kötü oynaması, hem de farklı mağlubiyetler alması ile iyice dibe indi. Fakat AZ Alkmaar maçında çok önemli eksikleri vardı. Osimen, Torrera, Yunus ve defansta Sanchez’in olmaması çok etkiledi Galatasaray’ı. Oyun kurgusunu bir türlü eski seviyesine getiremedi Okan Hoca. Çünkü Sarı-Kırmızılılar’ın yedek kulübesi de çok zayıf.

Üstelik G.Saray Türkiye liginde hakemler tarafından kartlarda korunmasına ve çok kolay penaltılar almasına rağmen Avrupa maçlarında bu kozundan faydalanamıyor. Bu durum da etkiledi Cim-Bom’u. Okan Hoca’nın ve G.Saray yönetiminin bu işe bir çözüm bulması gerekiyor. Yeni transferlerden Morata Osimhen’in yokluğunda kayboldu sahada, Cuesta stoper olarak neler verecek göreceğiz ileride. Dün G.Saray için çok eksiğinin olması ve yerlerine oynayanların zayıf kalması ile fazla bir eleştiri yapamayız ama şu da bir gerçek ki takım oyun ve gücünde bir hayli düşüş gözüküyor. Bir an önce toparlanması dileğiyle…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ömer Aydos Arşivi