
İsmet TAŞ
Kendimize soralım; ben bir “sahtekarmıyım!” diye?
Tuhaf, garip, bir başlık olduğunun farkındayım. Acaba yazının sonunda da aynı düşüncede olacak mısınız merak ediyorum.
Sadece son günlerde olanlara bakalım. Diploma sahtekârlığı, telefon sahtekârlığı, dolandırıcılığın ve hilenin her çeşidi, riyakârlık, hilebazlık, adam kandırma, yalanın her çeşidi, egoizm, bencillik, çıkar ve menfaatine göre hareket etme, daha aklıma gelmeyen sahtekârlığın ve yolsuzluğun bin bir çeşidi. Bütün bunlar hayatımızın her alanında var olan sahtekârlıklar.
Peki, o zaman bunlardan sadece ama sadece birini yapmayan var mı? Sen, ben, biz, onlar yani hepimiz. İstisna var mı? Tabi ki vardır. Ancak biz toplumun çok büyük bir genelinden bahsediyoruz.
Bırakın bizi, kendimizi, koskoca devletlerin başkanları bile yalan söylüyorlar, sahtekârlık yapıyorlar. Hem de bütün dünyanın gözlerinin içine baka baka, “en büyük sensin, senden büyük yok, sen Nobel Barış ödülüne layıksın, savaşları durduran, barış ve huzuru getiren sensin!” gibi hamaset nutuklarla, bir birlerini yıkama yağlama olayına da, dünya sahtekârlığı, dünya yalancılığı, dünya yağcılığı diyoruz. Ve bu olayı televizyonlardan çocuklarımız bile izlerken akıllarından neler geçtiğini tahmin bile edemezsiniz .
Yani yalan, sahtekârlık, yağcılık, yıkama, yalama olayları sadece bize has değil, uluslararası ciddi bir sorun. Kim kimi nasıl daha iyi kandırır, aldatırsa, yalanına ikna ederse o zafer kazanmış oluyor.
İşte asıl problemde burada başlıyor. Toplumda öyle bir algı oluştu ki kim daha iyi yalan söyler, aldatırsa o başarıyı yakalamış oluyor? Ve en büyük tehlike çocuklarımız bile bunun böyle olduğuna inanmış ve ona göre hareket ediyorlar. “Ben babamı ben annemi şöyle kandırdım, şöyle yalan söyledim” diye keyfini çıkarta çıkarta anlatan çocuklarımızın bu duruma gelmesinin sorumlusu kim? Hiçbir şekilde emek harcamadan, çalışmadan, uğraşmadan, didinip çırpınmadan, beleşten para kazanmanın yollarını anlatan, kumarın her çeşidine alıştıran kim?
Hani diyoruz ya bir kereden bir şey olmaz diye. İşte o bir kere çok kısa zaman sonra çok kere oluveriyor.
İşin en acı noktası ise, dostun dostu kandırması, aldatması, yalan söylemesi, hileli işlere başvurması. Ne uğruna? Üç kuruş çıkar ve menfaat. Yani özetle sahtekârlığın binlerce çeşidini sayabiliriz. Unutmayalım ki pembe yalan yoktur, yalan vardır.
ŞİMDİ KENDİMİZE TEKRAR SORALIM! NE KADAR SAHTEKÂRIZ? NE KADAR İNSANLARIN HATTA EN YAKINIMIZIN HAKKINA VE HUKUKUNA GİRİYORUZ? ONA YALAN SÖYLÜYOR, ALDATIYOR, KANDIRIYORUZ? BAŞKASININ ARKASINAN KONUŞUYOR MUYUZ?“HİÇ” DERSENİZ, SİZ O ZAMAN, ZAMANIN EVLİYASISINIZ! KENDİNİZİ DÜZELTME GİBİ BİR DERDİNİZ OLMAZSA, TOPLUMDAKİ YOZLAŞMANIN NEDENLERİNDEN BİRİ OLURSUNUZ.
Devlet, sahtekârlık karşısında yeni tedbirler almaya hazırlanıyor.
- Devlet önce ailenin bu konuda ciddi bir şekilde eğitim almasını sağlamalı.
- Eğitimin okullardaki en büyük önceliği bu olmalı. Eğitimin her alanında bu konu işlenmeli.
- Evlatlarımızı at gibi koşturur gibi, sınavdan sınava sokmak yerine, erdemli bir insan olmanın faziletleri anlatılmalı.
- Herkes bu konuda bir birine örnek olmalı.
- Cezalarla insanların terbiye edilemeyeceği bilinmeli. (cezalandırmayalım anlamında söylemiyorum tabi ki. Elbette önce eğitim diyorum)
- Kul hakkı, insana saygı, erdemli olmak, edep, haya ve ahlakın ne kadar önemli değerler olduğu insanımızın kafasına kazınmalı. Elbette, aileden anaokuluna, anaokulundan hayatın sonuna kadar öğrenerek.
- Ve bütün bunlar fayda etmiyorsa, kesinlikle cezalar caydırıcı olmalı. Adam beş yıl içeride yatıyor. Çıkıyor aynı işi yapmaya devam ediyorsa, oturup düşünülmeli.
Önce kendimiz, dürüst, erdemli, yalan söylemeyen, sözünde duran, asla sahtekârlık yapmayan, hiç kimsenin arkasından konuşup dedi-kodusunu yapmayan biri olmalıyız ki başkasına söyleyecek sözümüz olsun.
Şimdi tekrar soralım kendimize, toplumun yozlaşmasında ben ne kadar sorumluyum!
İslami değerler külliyesinde toplu sünnet şöleni
06 Ağustos 2025 Çarşamba 01:00Yangınlarda Fetö parmağı idam mutlaka geri gelmeli
30 Temmuz 2025 Çarşamba 01:00Korkuyorsunuz değil mi? İtiraf edin!
23 Temmuz 2025 Çarşamba 01:00PKK’nın Silah Bırakması Gerçek Mi, Show Mu?
16 Temmuz 2025 Çarşamba 01:00Ülkemi yakıyorlar!
09 Temmuz 2025 Çarşamba 16:28Alçakça kurgulanmış provokatör karikatür
02 Temmuz 2025 Çarşamba 14:20İslam Ordusu Tekrar Canlandırılmalıdır
25 Haziran 2025 Çarşamba 00:05Yaşattığınızı yaşamadıkça ölmezsiniz!
18 Haziran 2025 Çarşamba 05:34Kurban kesmekle sadece Allah’ın rızasını kazanmış olmuyorsunuz?
11 Haziran 2025 Çarşamba 05:58Bu ülkenin kahramanları bitmez
04 Haziran 2025 Çarşamba 05:47




Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.