Trendyol Süper Lig’de heyecan doruğa çıkmış durumda. Bir tarafta düşecek takımların mücadelesi, bir tarafta şampiyonluk için nefes kesen bir yarış. Gerçekten heyecan son haftaya kadar devam edecek gibi görünüyor.

Trendyol Süper Lig’in 28’inci haftasının önemli maçında şampiyonluk mücadelesi veren Fenerbahçe ligin üst sıralarına çıkma fırsatı kollayan Trabzonspor arasındaki mücadele nefes kesti özellikle ikinci yarısı.

Galatasaray’ın bay geçtiği haftada puan farkını 3’e indirme fırsatını kaçırmak istemeyen Fenerbahçe evinde Fatih Tekke’nin teknik direktörlük görevine gelmesinin ardından çıkışa geçen Trabzonspor arasındaki mücadelenin ikinci yarısı nefes kesti desek yeridir.

İlk yarıda Trabzonspor istediğini aldı ve soyunma odasına Fenerbahçe defansının hatasını da iyi değerlendirerek 1-0 önde gitmesini bildi. Hatta bordo mavili forvet oyuncuları daha dikkatli olsalardı daha da farklı bir ilk yarı izliyor olabilirdik.

İkinci yarının başlamasıyla birlikte bambaşka bir Fenerbahçe izledik. Sarı lacivertli takımın teknik direktörü Jose Mourinha sanırım ilk yarıdan gerekli dersleri çıkararak ikinci yarıya başladı ve 4-1 gibi farklı bir galibiyet geldi.

Fenerbahçe’nin mutlaka favori olduğu maçın ilk yarısında Trabzonspor daha organize bir oyun sergiledi. Savunmasını sağlama alıp hızlı oyuncuları ile ani baskınlar yaparak gol aradı. Bunlardan birinden yararlanıp Draguş’un golüyle devreyi önde kapatmasına karşın bu üstünlüğünü ikini yarıda koruyamadı.

İkinci yarının başında Jose Mourinho bu kadar para verilir mi denilen Anderson Talisca’nın oyuna girmesiyle işin rengi değişti, Fenerbahçe’nin oyunu değişti. Talisca attığı 3 golle takımını galibiyete taşıdı.

Talisca sadece 3 gol atmakla kalmadı, oyundan düşen takım arkadaşlarını oyuna ortak etti, seyircisini ateşledi ve sonuçta kazanan Fenerbahçe oldu. Yalnız sormak lazım ilk yarıda bu oyunu neden ortaya koymadınız?

Bir takımın hele ki şampiyonluk mücadelesi veriyorsa ilk 45 dakikayı neden bu kadar hoyratça harcar düşündürücü. Madem bu futbolu oynayabiliyordunuz ilk yarıda neden bunu sahaya yansıtmadınız diye sormazlar mı?

Gerçi bu farklı yenilgide Trabzonspor teknik direktörü Fatih Tekke’nin de rolü büyük. Fenerbahçe’nin ikinci yarıda baskılı oynayacağını bile bile açık futbolu tercih edersen elinde sayısız yıldız oyuncusu bulunan Fenerbahçe illaki gol veya goller bulacaktı.

Trabzonspor ikinci yarının hemen başında kalesinde penaltıdan golü görünce ister istemez paniklediler ve goller peş peşe geldi. Savunması tel tel dökülen bordo mavililer buna önlem alamayınca yenilgi kaçınılmaz oldu.

Fenerbahçe kim ne derse desin haklı bir galibiyet aldı ve yoluna devam ediyor. Şampiyonluk yarışında Trabzonspor galibiyeti gerçekten çok önemliydi ve kazanarak Galatasaray ile puan farkını 3’e indirerek rakibinin ensesinde olduğunu, yarışı ligin son maçına kadar bırakmayacağını gösterdi.

Kazanan her zaman haklıdır derler ya işte Fenerbahçe’nin galibiyetine kimse leke sürmeye kalkmasın. Adamlar ikinci yarıda oynadı, kazandı şampiyonluk yarışından kopmadım dedi.

Bir iki satırda Ankara derbisinden bahsetmeden geçmek istemedim. MKE Ankaragücü ile Gençlerbirliği arasındaki derbide ne heyecan ne de zevk vardı. Gençlerbirliği oynadı, Ankaragücü seyretti kısaca özeti bu oldu maçın.

Gençlerbirliği play-off şansını iyice artırıp ligde üçüncü sıraya yükselirken, Ankaragücü’nde kötü gidişata teknik direktör değişikliği de çare olamadı. Mesut Bakkal’lı Sarı Lacivertliler sahadan 3-0 mağlup ayrılarak küme düşmeye bir adam daha yaklaştı.

Bir Ankaralı olarak gerçekten üzüldüm. Koskoca Ankaragücü bu hallere düşecek miydi? Bir zamanların fırtına gibi esen takımı şimdi kümede kalma mücadelesi veriyor. Bu ayıpta yöneticilere yeter artar sanırım…