Takip harekâtı

Başarıyla sürdürülen takip harekâtı...

31 Ağustos 1922.

1. Kolordu Komutanı İzzettin (Çalışlar) Paşa telefonla, 1. Ordu Komutanı Nurettin (Konyar) Paşa’yı aramış ve kendisine, “Yunanların (Uşak ilinin Banaz ilçesinin güneyinde yer alan) İslamköy’den batıya çekilmekte olduklarını, ancak Yunanların (İslamköy’ün 4 km kuzeyinde olan) Banaz bölgesinde kuvvetli bir savunma yapabileceklerini belirterek 2. Kolordunun acele devreye girmesini önermiş, eğer bu önlem alınırsa düşmanın yok edilebileceğini” ifade etmişti. İzzettin Paşa’nın telefonundan sonra, 1. Ordu Komutanı gerekli emirleri vermişti.

Yakılan yerleşim merkezleri ve yapılan katliamlar...

Yunanların muharebe alanı dışındaki yakıp-yıkmaları ile ilgili 1. Kolordu Komutanlığına ilk bilgi, İslamköy’den gelmişti. Yunan savaş artıkları, önce burada tutunmak için bir hazırlık yapmışlar, sonra da bu kararlarından vazgeçerek daha gerilere çekilmişlerdi. İşte bu çekiliş sırasında İslamköy’ü ateşe vermişler, masum insanları öldürmüşlerdi. İslamköy’de karşılaşılan manzara civardaki Gedikler Köyünde de görülecekti.

14. Tümen’in öncü birlikleri İslamköy’deki yangını söndürmüş, sonra da takip harekâtına devam etmişti. İslamköy önce 1. Kolorduya, sona da 2. Kolorduya karargâh olmuş ve askerlerini ağırlamıştı.

Dumlupınar’da imhâ ve esir edilmekten kurtulan General Trikupis Grubunun arta kalanları Kızıltaş Vadisinden Uşak’a doğru bozgun hâlinde ve etrafındaki yerleşim merkezlerini de yakıp-yıkarak geri çekiliyordu.

Murat Dağı eteklerinde…

31 Ağustos günü öğleden sonra yapılan takip harekâtı sırasında pek çok esir ve savaş malzemesi ele geçirilmiş, 1 ve 2. Kolordu birlikleri Murat Dağı eteklerinde Yunanlardan çok sayıda esir, top, silah ve cephâne toplamıştı.

Bursa istikâmetine doğru…

30 Ağustos sonrasında Bursa istikâmetine doğru geri çekilen 3. Yunan Kolordusuna yönelik tâkip harekâtını da 2. Orduya bağlı Şükrü Naili (Gökberk) Paşa komutasındaki 3. Kolordu yürütüyordu.

Yunanların mütâreke girişimi…

2 Eylül Cumartesi. Yunanistan, İngiltere’ye müracaat ederek Anadolu’dan çekilmeye karar verdiğini açıklayıp mütâreke için İngiltere’nin acilen yardımını istedi. Bununla beraber, Yunanistan’ın artık çok geç olan karar ve girişimleri bir sonuç da vermedi. Yunanistan’ın Bizans’ı ihyâ etmek ve Megali İdea’yı gerçekleştirmek için 1919 yılının 15 Mayıs’ında çıktığı Küçük Asya Seferi 1921 yılı Eylül’ünde Küçük Asya Macerâsı olmuş, 1922 yılı Eylül’ünde ise Küçük Asya Felâketine dönüşmüştü.

Bölme-İlyaslı-Düdüklü

1 Eylül’de başlatılmış olan takip harekâtında 1. Ordu bağlısı İzzettin Paşa komutasındaki 1. Kolordu Uşak-Güre ile Uşak-Eşme hattında çekilmekte olan Yunan silah artıklarını Bölme-İlyaslı-Düdüklü yoluyla izlemeye devam ediyordu.

Uşak’ın kurtarılması…

1. Ordu bağlısı 4. Kolordunun Komutanı Kemâlettin Sami (Gökçen) Paşa’nın emriyle, yine 1. Orduya bağlı Ali Hikmet (Ayerdem) Paşa komutasındaki 2. Kolordu emrine görevlendirilen 5. Kafkas Tümeni de Albay Dadaylı Albay Halit Bey’in dirâyetli sevk ve idaresinde takip harekâtına devam etmekteydi.

5. Kafkas Tümeni Uşak dolaylarına sokulmak için geceyi geçirdikleri İslamköy’den 2 Eylül sabahı hareket etmişlerdi. 1. Kolorduya bağlı Albay Ömer Halis (Bıyıktay) Bey komutasındaki 23. Tümen demiryolunun kuzeyinden, 5. Kafkas Tümeni de bu hattın güneyinden Uşak’a gideceklerdi. Uşak’a doğru ilerleyen 1. Ordu bağlısı 1. Kolordu öncüleri akşama doğru karanlık basmadan Uşak’a girdi ve geri çekilen Yunan birlikleri tarafından şehirde başlatılan yangınlar söndürüldü.

Başarıyı genişletmek…

Yunanları Anadolu’dan tamamen atmak için şartlar fevkâlâde olgunlaşmıştı. Bu müstesnâ zaferle elde edilen başarıyı genişletmek icab ediyordu. Nitekim öyle de olacaktı.

Büyük Taarruz’dan Dumlupınar Meydan Muharebesi’ne dek ağır kayıplara uğrayan ve panik hâlinde çekilmekte olan Yunan birlikleri geride yeniden tertiplenme imkânı bulursa 8-10 tümenlik küçümsenmeyecek bir güç oluşturabilirlerdi. Bu nedenle Yunan kuvvetleri bozgun hâlinde çekilirken yakından izlenmeleri gerekiyordu.

Kırık kağnı etrafındaki toplantı…

Gazi ve Müşir Başkumandan, Fevzi Paşa ve İsmet Paşa 31 Ağustos’ta Uşak’ta Murat dağlarının doğusundaki Çal köyünde yıkık bir evin avlusunda kırık bir kağnının etrafında harekâta ilişkin yaptıkları durum değerlendirmesinde Dumlupınar Zaferi’nin, bu harekâtı sonuçlandıracak büyük derecede büyük bir öneme sahip olduğunda görüş birliğine vardılar ve takip harekâtı yapılmasını kararlaştırdılar. Bu karar 1 Eylül’de de Batı Cephesindeki TBMM Ordularına “Başkumandan” imzalı yazılı bir emirle duyurulacaktı.

Tarihî emir…

1 Eylül Perşembe günü Başkumandan, sonu “Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz’dir. İleri!” ifadesi ile biten tarihî emrini verir. Böylece Başkumandan, Büyük Taarruz’la başlayan askerî harekâtın ve şanlı destanın son safhası olan takip harekâtını başlatır.

Takip harekâtı, Dumlupınar muharebesindeki görklü zaferle elde edilen başarının genişletilmesini de mümkün kılacaktı. Bu tarihî emre uygun olarak 1 Eylül’de Batı Cephesindeki tüm birliklerin fiilen takip harekâtı başladı. 5. Süvari Kolordusu Gediz üzerinden Selendi – Kula – Salihli – İzmir istikâmetinde ilerlemeye başladı. 2. Ordu da üç tümeni ile 5. Süvari Kolordusunu takip etti. 1. Ordu 1. ve 2. Kolorduları ile Uşak-İzmir istikametinde Franko Grubunu takip etmeye başladı, 4. Kolordusu da bu istikâmette ikinci hatta takibe katıldı.

Takip Harekâtına ilişkin planlama…

Takip harekâtına ilişkin planlamaya göre;

- Yakup Şevki Paşa komutasındaki 2. Ordu,

** Bağlısı 3. Kolordu ile birlikte Kütahya-İnönü hattında ilerleyerek, 3. Yunan Kolordusunun Eskişehir'den Bursa yönüne çekilmesini önleyecek,

** Bağlısı 6. Kolordu ise Murat Dağları'nın kuzeyinden Yunanların peşine düşecekti.

- Nurettin Paşa komutasındaki 1. Ordu;

** Bütün kuvvetiyle Murat Dağlarının güneyinden Uşak tarafına uzanacak,

** Bağlısı Fahrettin Paşa komutasındaki 5. Süvari Kolordusu da önce sarkacağı Belova gediğinde (Gediz-Kütahya) Kızıltaş Vadisi (Kütahya) ile çevredeki dağlara kaçışan, Yunan Birliklerinin önünü kesecek, sonra Alaşehir (Manisa) istikâmetinde harekâtını sürdürecekti.

Not: Büyük Taarruz’un sonraki aşamalarını farklı başlıklar altındaki makalelerimizle sonraki yazılarımızda anlatmaya devam edeceğiz.

© 2025. Bu makalenin / yazının içeriğinin telif hakları yazarına ait olup, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereği kaynak gösterilerek yapılacak kısa alıntılar ve yararlanma dışında, hiçbir şekilde önceden izin alınmaksızın kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayımlanamaz ve dağıtılamaz.

KAYNAK

Makale, İrfan Paksoy’un “Büyük Taarruz Destanı” (Alka Yayınevi, Trabzon 2023) isimli eserinden derlenmiştir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İrfan Paksoy Arşivi