Terörsüz Türkiye: Barışın gölgesinde yeni bir gelecek

Kırk yıldan fazladır süregelen terör meselesi, Türkiye’nin hem iç barışını hem de ekonomik ve sosyal kalkınmasını olumsuz etkilemiştir. Türkiye’de 1984’te başlayan PKK terörü, özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesi başta olmak üzere tüm yurtta güvenlik, ekonomi, sosyal yapı ve eğitim üzerinde derin izler bırakmıştır. Ancak gelinen noktada artık umut vadeden bir gelişme söz konusudur: Terör örgütü PKK'nın silah bırakması ve terörün sona ermesi yönünde oluşan irade, Türkiye'nin geleceğini yeniden inşa etmesi için tarihi bir fırsattır.

1. Terörün 40 Yıllık Faturası

Türkiye’de terör nedeniyle;

  • 40 binden fazla Vatan evladı hayatını kaybetmiştir. Bu rakamın 7 binden fazlası Şehit olan güvenlik görevlisi evlatlarımızdır.
  • Yaklaşık 386 bin kişi terör nedeniyle, göç etmek zorunda kalmıştır.
  • Terörle mücadele kapsamında son 40 yılda doğrudan ve dolaylı olarak 1.5 trilyon Dolar üzerinde ekonomik kaynak harcanmıştır.
  • Bölgesel kalkınma, eğitim, istihdam ve altyapı yatırımları terör tehdidi nedeniyle uzun yıllar aksatılmıştır.

Sadece ekonomik değil, aynı zamanda psikolojik ve toplumsal bağlamda da derin etkiler yaşanmıştır. Kardeşlik, komşuluk, hısımlık gibi toplumsal dinamikler yara almış, birçok aile paramparça olmuştur.

2. PKK’nın Silah Bırakması ve Barış Ortamının Doğuşu

PKK’nın silah bırakması, yalnızca bir güvenlik meselesi olarak değil; toplumsal iyileşme, demokratikleşme ve bölgesel entegrasyon açısından da hayati önemdedir. Bu süreç;

  • Güneydoğu illerindeki yatırım ortamının güçlenmesini,
  • Gençlerin dağa çıkmak yerine üniversiteye gitmesini,
  • Kadınların daha çok istihdam ve eğitim fırsatına ulaşmasını,
  • Kültürel ve dilsel çeşitliliğin bir tehdit değil, zenginlik olarak kabul edilmesini sağlayacaktır.

Bingöl, Diyarbakır, Mardin, Şırnak gibi illerde son yıllarda artan turizm ve tarım yatırımları, barış ortamının ilk meyvelerini vermeye başlamıştır.

3. Ortadoğu Coğrafyasının Sorumluluğu ve Türkiye’nin Misyonu

Anadolu toprakları sadece Türkiye için değil, tüm İslam coğrafyası için bir istikrar ve akıl merkezi olagelmiştir. Halep’in ruhu nasıl Anadolu’da yaşıyorsa, Bağdat’ın hüznü de İstanbul’un kalbinde hissedilmektedir. Bu kadim coğrafyada barışın temini, sadece askeri değil manevi, ahlaki ve insani dayanışmayla mümkündür.

İslam coğrafyasındaki çocuk nüfusu dikkat çekicidir:

  • Ortadoğu’da 6-18 yaş arasında olan çocuk sayısı yaklaşık 120 milyon civarındadır.
  • Bu sayı Almanya, Fransa ve İngiltere gibi Avrupa ülkelerinin toplam nüfusundan fazladır.
  • Ancak bu çocukların neredeyse %40’ı okula gidememekte,
  • %60’tan fazlası da nitelikli eğitime erişememektedir.

Bu gerçekler, insan sermayesi açısından büyük bir kaybı ifade etmektedir. Terörsüz, savaşsız, huzurlu bir bölge inşa edildiğinde, bu milyonlarca çocuğun eğitimle tanışması demek; gelecekte barış elçilerinin, bilim insanlarının, sanatçıların ve liderlerin yetişmesi demektir.

4. Eğitim, En Büyük Yatırım

Terörün bitmesiyle birlikte Türkiye'nin ve bölge ülkelerinin en öncelikli hedefi nitelikli

Eğitimi yaygınlaştırmak olmalıdır.

Bu kapsamda yapılması gerekenler:

  • Yatılı bölge okulları ve köy okullarının yeniden canlandırılması,
  • Meslek liselerinin bölgesel ihtiyaçlara göre planlanması,
  • Kız çocuklarının eğitime erişiminin desteklenmesi,
  • Yerel halk ile işbirliği içinde ana dili Türkçe dışında da destekleyici içeriklerin sunulması.

Unutulmamalıdır ki terörü doğuran en önemli sebeplerden biri cehalettir. Cehaletin yerini bilgi ve umut aldığında silahların sesi susar, kalemler konuşmaya başlar.

5. Yeni Nesil, Yeni Barış Kuşağı

Bugün Türkiye'de 0-14 yaş aralığında yaklaşık 19 milyon çocuk yaşamaktadır. Terörsüz bir Türkiye’de büyüyecek bu nesil, artık;

  • Kardeşiyle değil, arkadaşıyla oyun kuran,
  • Kimliğini değil, insanlığını ön plana alan,
  • Devletiyle kavga değil, muhabbet kuran,
  • Üreten, sorgulayan ve barışı inşa eden bireyler olacaktır.

Sonuç: Barışla Güzelleşen Bir Dünya

Kadim coğrafyanın mazlum halkları, atalarının bıraktığı erdem, adalet ve şefkat mirasına sahip çıktığında; bu topraklarda medeniyet yeniden yeşerecek, bölgenin kara yazgısı aydınlığa dönüşecektir. Terörsüz bir Türkiye sadece Türkiye’nin değil, tüm bölgenin ve insanlığın kazanımıdır.

İşte o zaman dünya daha güzel olacak…

Saygılarımla…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Adem Öztürk Arşivi