Öncelikle İsrail’in Gazze’de yapmaya devam ettiği soykırımı Allah’ın laneti ile lanetliyorum. Haydutlukta, canilikte, alçaklıkta sınır tanımayan, katiller sürüsü, çocuk, kadın, yaşlı, genç demeden sivillerin katledilmesi ve bu soykırıma dünyanın sessiz kalması, Gazze’de bütün insanlığın öldüğünün resmidir.

İsrail bununla da kalmadı, Gazze’de görevini yapan gazetecilerin kaldığı çadırı bombalayarak onları diri diri yakması, gazetecilerin topluca katledilmesi, katil İsrail’in insanlığın yanı sıra hakikatin de üzerine bomba yağdırması, katliamın boyutlarının anlaşılması açısından son derece önemli. Katil, soykırımcı İsrail’in, yaşattıklarını bir gün mutlaka yaşayacaklarına gönülden inanıyorum.

Diğer taraftan, uzun bayram tatillerinin en ürkütücü tarafının trafik kazaları olduğu hepimizin malumu. Ne kadar uyarılırsa uyarılsın, benzer acıları sürekli yaşıyoruz. Bu bayramda da yaşadığımız gibi. 72 ölüm 8313 yaralı. Ve milyarlarca lira milli servetin yok edilmesi de ayrı bir üzücü olay.

Trafik kazaları konusunda Avrupa da birinci olduğumuzu söylememe gerek yok sanıyorum. Bütün bunların yanı sıra, trafik kazalarında insanımızın uğradığı mağduriyetler ise başlı başına büyük bir olay. İşte Başkent Trafik ve iş Kaza Mağdurları Derneği bu hafta sonu Ankara-Haymana ilçesinde bütün bunları masaya yatırdılar. Trafik kazalarında mağdur olanların mağduriyetlerini nasıl giderebiliriz, trafik kazalarının önlenmesi konusunda neler yapabiliriz? Ölümlerde, yaralanmalarda, maddi hasarların karşılanması, hak kaybının önlenmesi, mağdurların bir nebze olsun üzüntülerini giderecek tedbirlerin alınması konusunda hukukçular, trafik kaza mağdurlarının mağduriyetlerinin giderilmesi hususunda, hiçbir karşılık beklemeksizin gönüllü olarak bunu kendilerine görev edinen dernek üyelerine anlattılar.

Peki, kısaca nelerden bahsedildi?

-Trafik kazasında hasar gören aracın değer kaybının nasıl karşılanacağı,

-Ölüm, yaralanma, sakat kalma, fiziksel olarak vücutta görünen veya görünmeyen kısımlarda meydana gelen olumsuzlukların tazmini konusunda neler yapılabileceği,

-Kaza sonucu, bakıma muhtaç hale gelinmesi, engellilik durumu, çalışamayacak durumda olması, sürekli veya geçici iş görmemezlik hali bu ve benzeri durumlarda, tazminatların, tedavi ve bakıcı giderlerinin nasıl alınacağı, nasıl karşılanacağı, hangi hukuki yollara başvurulacağı,

-Kaza sonucu yaralanmalara ve vücudun her hangi bir yerinin zarar görmesi halinde hangi tür raporların alınacağı, nerelere başvurulacağı,

-Trafik kazalarında araç hak mahrumiyeti ve ticari kazanç kaybının nasıl karşılanacağı,

-Trafik kazalarında zaman aşımının maddi hasarlı kazalarda iki yıl, yaralanmalı kazalarda altı yıl, ölümlü kazalarda ise sekiz yıl olduğu,

Bu ve benzeri konularda özellikle mağdurların mağduriyetinin nasıl giderileceği konularında son derece doyurucu bilgiler verildi.

Başkent Trafik ve İş Kaza Mağdurları Derneği Genel Başkanı Av. Saffan Kılıç üyelere yönelik; “Bizim görevimiz öncelikle, maddi ve manevi zarar gören, üzülen, incinen, kırılan insanımızın yanında olmak. Onlara her türlü desteği vermek, yanında olduğumuzu, yalnız olmadıklarını, trafik kazasında oluşan bütün sorunlarına destek ve her konuda gönüllü olarak yardımcı olacağımızı ifade etmektir. Trafik kazası geçiren insanımızın acıları, sorunları, sıkıntıları bizin acımız, bizim sıkıntımız, bizim sorunumuz olarak görülmeli ve onlara manevi yardım konusunda her türlü desteği vermeliyiz.” Diyerek bir kez daha insani ve kamu yararının nasıl gözetilebileceğini dile getirdi.

Üç gün süren, İç Anadolu Birliği, Türk Dünyası Akademisyenler ve Bürokratlar Birliği, Dünya Muhabirler Birliği Türkiye Başkanlığı ve Kadın Kolları Genel Başkanlığının da destek verdiği çalıştay, trafik kaza mağdurlarının, mağduriyetlerini gidermek için son derece faydalı bir çalışma olduğunu ifade eden üyeler, bilgilerinin tazelendiğini ifade ederek, mutlu bir şekilde evlerine döndüler.

Bu ve buna benzer sivil toplum kuruluşlarının çoğalması dilek ve temennisiyle bütün okurlarıma kazasız, belasız, sıkıntısız, problemsiz günler diliyorum.