
İrfan Paksoy
Kızıl İşgâl-1
GİRİŞ…
Dört bölümden ibaret olan ve bugün ilk bölümü yayımlanmakta olan makalemin konusu 28 Mayıs 1918 tarihinde Tiflis’te Mehmet Emin Resulzâde önderliğinde ilan edilen Azerbaycan Halk Cumhuriyeti (AHC)’nin, 27-28 Nisan 1918 gecesi Kızılordu birlikleri tarafından Bakü’nün işgâl edilmesi sonucu yıkılmasına ve ülkede yetmiş bir yıl sürecek olan sosyalist yönetime ve sonrasına dairdir.
İNGİLİZLERİN GÜNEY KAFKASYA’DAN ÇEKİLMESİ…
Mondros Mütarekesi (30.10.1918) sonrası (bugünkü Gürcistan, Ermenistan ve Azerbaycan Cumhuriyetleri ile Nahçıvan Özerk Cumhuriyetinin coğrafyalarından oluşan) Güney Kafkasya’da etkin hâle gelen İngilizler, Rusya’da Bolşevik [1] güçler ile Beyaz Ordu [2] güçleri arasında devam etmekte iç savaşın ibresinin Bolşevikler tarafına dönmesi üzerine bir süre Bolşevik güçlerin Kafkasya’ya da yayılacağından hareketle Ağustos 1919 ayından sonra Karabağ da dâhil olmak üzere tüm Güney Kafkasya’dan çekilmiştir.
SONRASINDA DAĞLIK KARABAĞ’DA YÜKSELEN TANSİYON…
İngilizlerin Güney Kafkasya’dan çekilmesi, Azerbaycan egemenliğinde olmakla birlikte çoğunluk teşkil etmese de kayda değer bir Ermeni nüfusu da barındıran Dağlık Karabağ’daki Ermenileri ayaklanma konusunda cesaretlendirmiş ve 1919 yılı sonundan itibaren bölgedeki tansiyon hızla yükselmiştir.
BOLŞEVİKLERİN KAFKASYA’YA YÖNELMELERİ…
Rusya’da Bolşevik güçler ile Beyaz Ordu yanlıları arasında devam eden iç savaşta 1919 güzünden itibaren Bolşeviklerin, Güney Rusya’daki General Anton Denikin [3] komutasındaki Beyaz Ordu güçlerine üstün gelmesi ve onları gittikçe artan bir şekilde geriletmesi, Kafkasya’yı da kontrol almak isteyen Bolşevik güçler için şartları elverişli hâle getirmişti.
BOLŞEVİKLERCE KIŞKIRTILAN KARABAĞ ERMENİLERİ…
Bu çerçevede Bolşevikler için zengin petrol rezervleri nedeniyle stratejik bir değeri ve jeo-stratejik önemi olan Azerbaycan ilk sıradaydı. Bu konuda ilk girişimini, daha önce Bakü ve havâlisini kontrol eden Moskova yanlısı Bakü Sovyeti [4] kanalıyla Bakü Katliamını [5] yaparak elde eden Bolşevikler, bu siyâsetlerini daha da ileri götürmek için kararlıydılar.
AZERBAYCAN’IN SAVUNMASIZ KALAN KUZEY SINIRI…
Bolşevikler bu doğrultuda 1920 yılı başından itibaren Ermenilerle birlikte Karabağ’da Müslümanlara tekrar saldırdılar. Bu saldırılar üzerine Azerbaycan Genelkurmayı, Azerbaycan Millî Ordusu’na bağlı Dağıstan sınırındaki birlikler başta olmak üzere kuvvetlerinin büyük kısmını Karabağ’a sevk etmişti. Bu durum Azerbaycan’ın kuzey sınırını, bu cenahtan gelecek dış saldırılara karşı savunmasız hâle getirmiştir.
© 2025. Bu makalenin / yazının içeriğinin telif hakları yazarına ait olup, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereği kaynak gösterilerek yapılacak kısa alıntılar ve yararlanma dışında, hiçbir şekilde önceden izin alınmaksızın kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayımlanamaz ve dağıtılamaz.
SONNOTLAR
[1] Bolşevik: Rusya Sosyal Demokrat İşçi Partisi (RSDİP)nin 1903 Kongresinde partinin üyelik tanımı üzerinde yaşanan ihtilaf sonucu meydana gelen ayrışma kapsamında parti, bünyesindeki iki farklı hizipten Julius Martov’un liderlik ettiği (ve “azınlıkta kalanlar” anlamında kullanılan) Menşevikler ile Lenin’in liderlik ettiği (ve “çoğunlukta kalanlar” anlamında kullanılan) Bolşevikler şeklinde ikiye gruba bölünmüştür. Kongrede Lenin yanlıları çoğunlukta olduğu için Rusça çoğunluk anlamına gelen Bolşevik olarak, azınlıktaki Martov yanlıları da Menşevik olarak adlandırılacaktır. Kongreden sonra iki taraf arasında birleşme girişimleri olsa da birleşme gerçekleşmeyecek ve 1912 yılında kesin ayrım yaşanacaktır. Bolşevikler Ekim Devrimi ile iktidarı alacaklar ve sonra da SSCB’yi kuracaklardır.
[2] Beyaz Ordu: Ekim Devrimi'nden sonra 1918-1920 yılları arasında Rusya’da Bolşevikler ile muhalifleri arasında yaşanan iç savaşta Rusya’daki merkezi RSFSC iktidarı ve onun silahlı gücü olan Kızılordu birliklerine karşı savaşan Bolşevik karşıtı ve Beyaz Ordu olarak adlandırılan güçler. Bahse konu iç savaşa Beyaz Ordu'ya finansal destek ile silah ve asker yardımında bulunan ABD, İngiltere, Fransa, Polonya ve Japonya da müdâhil olmuştur. Bolşevik güçlerdi. 1920 yılında Beyaz ordu güçlerini yenerek iç savaştan galip çıkmışlar, Rusya coğrafyasının tamamına hâkim olmuşlar ve 1922 yılında da SSCB’yi kurmuşlardır.
[3] Anton Denikin (1872-1947). Rusya’daki Bolşevik Devrimi sonrasında başlayan iç savaşta (1918-1920), Bolşeviklere karşı savaşan Beyaz Ordunun güney cephesi komutanı olan Rus generalidir. Mayıs 1919 ayında büyük bir taarruz düzenleyerek Ukrayna üzerinden Moskova’ya doğru ilerlemiş, ancak Ekim 1919 ayında Kızılordu karşısında yenilgiye uğramış, bunun üzerine önce Novorossiysk’e, ardından da Kırım’a çekilmiş, Nisan 1920 ayında, komutanlığı General Vrangel’e bırakarak Fransa’ya yerleşmiş, 1945 yılında da ABD’ye göç etmiş ve orada ölmüştür.
[4] Bakü Sovyeti, Rusya’ya bağlı Azerbaycan coğrafyasındaki üç guberniya (vilâyet)’dan bir olan Bakü’de 02.11. 1917-26.07.1918 döneminde Lenin’in yakın arkadaşlarından Ermeni kökenli ve Bolşevik önder Stephan Şaumyan’ın başkanlığında kurulmuş geçici hükûmet. Bu hükûmetin çoğunluğunu Bolşevikler ile bunlarla ittifak hâlindeki Taşnak Ermenileri oluşturuyordu. Bakü'de 31 Mart 1918 Katliamı ile iktidar tamamen Bolşeviklerin eline geçtikten sonra 26 Temmuz 1918 Bakü Sovyeti Hükûmeti yıkılana dek olan idare Bakü Komünü olarak bilinir.
[5] 31 Mart Katliamı 30.03-02.04.1918 tarihleri arasında Bakü ve civarında Bakü Sovyeti ve müttefiki Ermeni Taşnak güçlerinin Müsavat Partisi ve zayıf mevcutlu Kafkas Süvari Tümeni arasında meydana gelen çatışmalar ve bu dönemde yapılan Türklere karşı yapılan katliamın en yoğun olduğu tarih 31 Mart olduğu için bu dönemde yapılan katliam 31 Mart Katliamı olarak bilinir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.