YENİ EĞİTİM YILI BAŞLARKEN, ÇOCUKLARIMIZI BEKLEYEN TEHLİKE!

Öncelikle yeni eğitim ve öğretim yılı başlarken, öğretmenlerimize ve öğrencilerimize başarılı bir yıl geçirmelerini en kalbi duygularımla temenni ediyorum.

Eğitimin önemini artık beşikteki çocuk bile biliyor. Elbette bundan başlamayacağız. Nüfusumuzun yaklaşık dörtte biri ders başı yaparken, başta anne ve babalar olmak üzere eğitimcilerimiz ve öğretmenlerimiz büyük bir tedirginlik içerisinde eğitim yılına başladı.

Özellikle bugün okula başlaması gereken, Narin yavrumuzun vefatı bütün velilerin gerginliğini artırdı. Yavrumuza Allah'tan rahmet diliyor mekânı cennet olsun diyoruz. Faili veya failleri her kimse Allah'ın laneti ile lanetliyorum. Ve mutlaka idam geri gelmeli diyorum. Bu konuda bağırıyoruz, bağırmaya da devam edeceğiz.

Veliler tedirgin dedik.

Maalesef ülkemizde bol miktarda tüccar çeşidi var! Her türlü uyuşturucuyu satan tüccarlardan tutun da evlatlarımızın beyinlerini iğfal etmek için her türlü kılıfa giren tüccarlara varıncaya kadar.

Dün tehlike dışardaydı. Bugün okulun içirisinde. Yine maalesef diyoruz dışarıdan aldıkları keyif verici maddeleri okulda kendi arkadaşlarına dağıtmak isteyen öğrencilerimiz olacaktır.

Etkilendikleri veya yaşamaya çalıştıkları LGBT-İ ahlaksızlığını arkadaşlarına enpoze etmeye çalışan çocuklarımız olacaktır.

Yine daha önceden de uyardık, "akran şiddeti" ne maruz kalacak evlatlarımız olacaktır.

Üzülerek ifade ediyorum ki mafya vari davranışlarda bulunan korku ve panik yaratıp öğrencilerin üzerinde hakimiyet kurmaya çalışan öğrencilerimiz olacaktır.

Bazı öğrencilerimizin okula "zararlı!" yayınlar (porno, erotik vs.)getirmeye devam edeceklerdir.

Giyim-kuşam konusunda en aykırı ne varsa okullarımızda göreceğiz.

Özetle dışarıda ne kadar evlatlarımız için zararlı eylem, bilgi, keyif verici maddeler veya gayri insani, gayri milli ne varsa artık okulun içinde de aynen bunlar var olacaktır.

Yani durum polisiye güçlerle önlenecek durumdan çıkmış, okulun içine sirayet etmiştir.

Öncelikle bu ve daha fazlası olan "acı” gerçekleri kabul edelim. Tehlikeleri alt alta sıralayalım. Sonrada tedbirleri. Karşımızdakinin sevgiye, ilgi ve alakaya başının okşanmasına muhtaç birer çocuk olduğunu aklımızdan çıkarmayarak tedbir alalım.

Veli, öğretmen-okul yönetimi ve devlet. Öncelikle yukarıda saydıklarımız veya saymadıklarımıza karşı bu üçlü saç ayağı son derece önemli. Birisi eksik olursa diğerleri kesinlikle başarılı olamaz.

Eğitim ailede başlar gerçeğinden hareketle çocuğun gelişiminde ailenin rolü herkesçe malum. Aile çocuğunu üzmeden, kırmadan, incitmeden rahatsız edici hal ve hareketlerde bulunmadan evladını izlemeli, kontrol altında tutmalı ve çocukta oluşan en ufak bir olumsuzluğu çocuğun öğretmenlerine ve okul yönetimine bildirmelidir. Öğretmenleri ile birlikte hareket etmeli, benim "çocuğum yapmaz" anlayışını kesinlikle terk etmelidir.

Öğretmenlerimiz ve okul yönetimi, bütün sevecenlikleri ile öğrencilere yaklaşmalı. Onlarla, anne, baba, abla, kardeş, arkadaş, dost, sırdaş olabilmeli, dertlerini, sorunlarını, sıkıntılarını dinlemenin bir yolunu bulup çözüme kavuşturmanın çarelerini aramalıdırlar. Özellikle rehber öğretmenler kendilerini sürekli güncellemeli çocuklarla diyaloglarını geliştirmelidirler.

Okulda mutlaka eğitici filmler, tiyatrolar, sergiler, geziler, konferanslar ilgi ve dikkat çeken aktiviteler, değişik dalda projeler düzenlenmeli, yapılmalı, öğrenciler süreki bir şeyler üretmeye teşvik edilmelidir. Öğrenciye kontrol mekanizması işletilirken, sessiz, sakin ve sevecenliği asla elden bırakılmamalı. Ve tabi ki velilerle sürekli irtibatlı olunmalı.

Aile ve okul üstesinden gelemeyeceğine inandığı olayları ilgili yerlere zamanında bildirmelidir. Devlet karşısındakinin ne olursa olsun bir çocuk olduğunu unutmamalıdır.

Bilinenleri sürekli tekrar etmekte fayda olduğunu düşünüyorum. Akıl vermek gibi algılanmamalı, alınganlık gösterilmemelidir. Sürekli tekrarlar daha az hata yapmamızı sağlayacaktır. Bütün görüşlere açık ve saygılı olup, söz konusunun evladımız olduğunu, canımızın bir parçası olduğu gerçeğini asla unutmamamız gerektiği kanaatindeyim. Her türlü görüş dikkatli dinlemeli ve değerlendirilmelidir.

Bütün öğrencilerimize, eğitimcilerimize başarılı bir yıl geçirmelerini temenni ediyorum.

İsmet Taş – İç Anadolu Birliği Genel Başkanı

Türk Dünyası Akademisyenler ve Bürokratlar Birliği Genel Başkanı

Dünya Muhabirler Birliği Türkiye Başkanı

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum
İsmet TAŞ Arşivi