Sefer Aşır Eraslan
Bu vatan piyangodan çıkmadı!
Yüz birinci yılını kutladık. İstiklalin, bağımsızlığın yüz birinci yılı. Benim ilkokul numaram da 101 idi. Şu günlerde el yükseltip “o bunu veriyorsa ben de vatan veriyorum” diyen siyasi ahmaklara rastlıyoruz. Ulan oğlum babanın malını mı veriyorsun? Bol keseden veriyorsun ya sen nereye gideceksin. Bir ilacı dahi veresiye vermezken sen bu vatanı peşin peşin kime veriyorsun? Bir tanıdığın idraksiz oğlu Ankara’da gezmeye gittiğinde köylüsü bir kızı görmüş.
Yanındakilere “bu kimin kızı, babamın bütün servetini veririm, bu kızı bana verseler” demiş. Babası işitince “yavaş ol daha beş kardeşin daha vra. Hem sen kimin malını bir güzele feda ediyorsun” demiş. İşte Özgür efendinin tavrı da bu. Sen kime kimin malını veriyorsun. Kazanırken emeği olmayanlar yapar böyle ahmakça işleri.
1994 yılında Beyaz Rusya devlet başkanı A. LUKAŞENKO, “Biz bağımsız bir devlet olmak istemiyoruz. Biz Rusya ile birleşmek istiyoruz” demişti. Özbekistan Devlet Üniversitesi’nde ders veriyorum. Bir arkadaşıma bunu sordum. Verdiği cevap aynen bu günkü bilbortlara asılan ilan gibiydi. Bu sözü otuz yıl önce söylemişti. ”Biz bağımsızlığı can vererek, kan dökerek, ya şehit ya da gazi olmayı göze alarak kazanmadık. Bize lotoryadan çıktı. Onun için kıymeti yok. Siz can verdiniz, kan döktünüz öyle kazandınız, size kıymetli. Ama bizim gibi eski Sovyet Cumhuriyetlerinde tam tersi piyangodan çıktı. Daha anlayamadık kıymetini” demişti. İzmir Büyük Şehir Belediyesi de “Bu vatan piyangodan kazanmadık” şeklinde ilanlar asılıydı…
Bol keseden vatan satanlar, vatan dağıtanlar unutmasınlar ki bu vatanı satanları satmaya kalkanları değişiriz bir sokak kaltağına! Piyangocular ile vatanı pazarlayan ahmaklara haddini bildireceğiz elbette. Bu vatanın ne kadar da çok haini arsızı, satılıkları, varmış meğer. Rahmetli Bahtiyar Vahabzade, o zamanki adı Batı Almanya olan Başkenti Bon olan ülkeye gider. 1980 yılında. Bir grup insanın bir arada bir kenarda sohbet ettiklerini görür. “Bunlar bizimkiler muhtemelen” diyerek Türkiyeli olduklarını tahmin ettiği bu kalabalığın yanına gider. Yer Batı Berlin. Selamdan sonra “Nerelisiniz der”. Kimi Erzincan, kimi Niğde, Kimi Malatya, kimi Mardin… der. Tatillerde vatana gidiyor musunuz”? der. “Yok gitmiyoruz artık burası da vatan oldu” derler.
Rahmetli Vahabzade kızar. “Burası senin vatanın olabilmez. Senin atan, senin anan akrabaların vatanda yatıyor. Burada kazandığın bir lokma çörek için zengildiyebilmezsin (zengildemek, köpek gibi kuyruk sallamak” demektir.)
İşte bizimkilerden bir makam için vatanı gözden çıkarmayı göze alan gözü çıkası siyasiler var. Bir makam için zengildeyenlerdir bunlar. Bu vatanı satanları satmaya hazır olanları bu millet sokaktaki çöp misali süpürüp çöpe atacaktır. Ayranı kabarmasın yoksa az kaldı. Yine Özbeklerin bir sözü ile son vereyim: Gullap Yaşnagey Hür Türkiyem. (Güller gibi yaşa hür Türkiye’m, demektir)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.