İrfan Paksoy
8 NOYABR ZAFER GÜNÜ (1)
GİRİŞ
8 Kasım’ın Azerbaycanlı soydaşlarımız için müstesnâ bir önemi bulunmaktadır. Sebebi ise Azerbaycan’ın adeta yeniden dirilişi anlamına gelen 8 Noyabr (Kasım) 2020 tarihinde gerçekleşen Karabağ Zaferi’ne işaret etmesidir. Bu konuya ilişkin üç bölüm olarak planlanan yazı dizisinin bugünkü ilk bölümünde bölgesel sorunun geçmişi ve tarihî arka planı ile I. Karabağ Savaşı’ndan bahsedilmektedir.
BÖLGESEL SORUNUN GEÇMİŞİ…
Karabağ [1] Sorunu, Azerbaycan ve Ermenistan arasında, etnik ve bölgesel gerekçelerle temellendirilen, yaklaşık iki yüz yıllık geçmişi olan bir ihtilaftır. Bu bağlamda Ermenistan 1991 yılında Azerbaycan Cumhuriyetinin kuruluşu esnasında yaşanan istikrarsızlıklardan da faydalanarak Azerbaycan topraklarının % 20‟lik bir kısmını oluşturan Karabağ’ı herhangi bir hukukî dayanağı olmaksızın işgâl etmiştir.
Karabağ Sorunu, 19. Yüzyıl başlarında meydana gelen Azerbaycan-Ermenistan anlaşmazlığının devamı olarak günümüze dek gelmiştir. Azerbaycan ile Ermenistan arasında süregelen bu iki asırlık problem, özünde 18. yüzyıl başlarında Rusya’nın bölge ile ilgili politikaları doğrultusunda oluşturulmuş yapay bir sorundur. Buna göre 18. yüzyıldan itibaren, Rusya’nın yayılmacı politikaları doğrultusunda bölgenin demografik yapısı alt-üst edilmesi sonucu bölge problemli hâle getirilmiştir. Taraflar arasındaki etnisite-millî sınırlar iddiaları çerçevesinde giderek büyüyen problem, Şubat 1988-Mayıs 1994 döneminde gerçekleşmiş I. Karabağ Savaşı’nda Ermenistan’ın, Azerbaycan’a ait Karabağ’ı işgâl etmesinin ardından konu bölgesel olmaktan çıkıp uluslararası bir sorun niteliğine bürünmüştür.
I. KARABAĞ SAVAŞI
I. Karabağ Savaşı, Azerbaycan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti (SSC)'ne bağlı Karabağ Özerk Bölgesinin Ermenistan SSC’ye bağlanmasını isteyen Ermeniler ile bunu kabul etmeyen Azerbaycanlılar arasında düşük yoğunluklu olarak başlayan ve SSCB’nin dağılmasından sonra yüksek yoğunluklu bir çatışmaya dönüşen Şubat 1988-Mayıs 1994 tarihleri arasında gerçekleşmiş bir savaştır.
1980’li yılların sonuna doğru SSCB’nin dağılma sürecinde Karabağ’da yaşayan Ermeniler, ayrılıkçı bir hareket başlatırlar. 1991 yılında Ermenistan ve Azerbaycan bağımsızlıklarını ilan ettiklerinde, bu ayrılıkçı hareket Ermenistan ve Rusya’dan destek görerek güç kazanır. Bu savaşın 1992 yılında yaşanan yüksek yoğunluklu evresinde Karabağ bölgesinde Ermeni silahlı unsurlar tarafından Sumqayıt Pogromu (Şubat 1988) [2], Kirovabad Pogromu (Kasım 1998) gibi pogromlar ile Hocalı Katliamı (25.02.1992), Malıbeyli Katliamı (Şubat 1992), Kuşçular Katliamı (Şubat 1992) ve Maragha Katliamı (Nisan 1992) yapılmıştır.
Soğuk Savaş’ın sona ermesinden (1991) hemen sonra Ermenistan’ın ve Rusya’nın da desteğini alan Karabağ bölgesindeki Ermeniler sayı ve silah bakımından üstün kuvvetlerle bölgedeki Müslüman Türk yerleşim merkezlerine saldırarak 1991’de Hankenti’ni, 1992’de Şuşa ve Hocalı’yı işgâl eder. Daha sonra Laçin, Hocavend, Kelbecer ve Ağdere'yi de ele geçiren Ermeniler, 1993 yılında da Ağdam'a girer. Ağdam'ı, Cebrayıl, Fuzuli, Kubadlı ve Zengilan illerinin işgâli izler. Ermeniler bu süreçte Azerbaycan Türklerine karşı ağır katliamlar yapmış, Azerbaycan topraklarının % 20'sine karşılık gelen Karabağ bölgesini işgâl etmiş, 1 milyona yakın Azerbaycanlı da yaşadıkları bölgeleri terk etmek zorunda kalmış, sonunda, 1994 yılında imzalanan Bişkek Ateşkes Anlaşması ile silahlı çatışmalara son verilmiştir. Bu savaşın faturası Azerbaycan’a çok ağır olmuş, savaş nedeniyle 30.000 civarında Azerbaycanlı hayatını kaybetmiş, sadece, Ermenilerin 1992 yılında yaptığı Hocalı katliamında çok canice ve vahşi şekillerde 613 kişi öldürülmüş, savaş Azerbaycan 22 milyar dolar da maddî zarara uğramıştır.
SONNOTLAR
[1] Gerek SSCB döneminde gerekse daha önceki dönemlerde her yönüyle Azerbaycan’ın bir parçası olarak kabul edilen Dağlık Karabağ, eski Karabağ vilayetinin yaklaşık dörtte birini oluşturmaktadır. Ancak günümüzde bölge “Karabağ” şeklinde adlandırmaktadır Kura ve Aras sularıyla sulanan Karabağ toprakları, verimli bir bölgedir. 4.392 km2’lik Karabağ, coğrafi olarak Azerbaycan Cumhuriyeti’nin batı kısmında; Kür, Aras nehirleriyle günümüzde Ermenistan sınırları içinde bulunan Gökçe gölü arasındaki dağlık bölge ile bu bölgeye bağlı ovalardan oluşan bir yerdir. 1990’lı yıllarda bölgenin Ermenistan tarafından işgaline kadar, Dağlık Karabağ Özerk Bölgesi, bütünüyle Azerbaycan topraklarıyla kuşatılmış olup başka bir ülke ile herhangi bir sınırı bulunmamaktaydı. Karabağ bölgesi, coğrafî konumu itibariyle Ermenistan ve İran’ı kontrol edebilecek jeopolitik bir öneme sahip bir yerde bulunmakta olduğundan bölge hakkındaki anlaşmazlık, ekonomik olmaktan ziyade tarihî ve politik temelli olarak değerlendirilebilir.
[2] Pogrom; dinsel, etnik veya siyasi nedenlerle bir gruba karşı yapılan şiddet hareketleri olup bu şiddet hareketleri genellikle evleri, iş yerlerini veya ibadet yerlerini tahrip etmek, insanları dövmek, yaralamak, tecavüz etmek veya öldürmekten oluşur.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.