Gelibolu'da 1915 ağustosu-5

GİRİŞ…

Toplam altı bölümden oluşan bu makale dizisinde I. Dünya Savaşı’nda Çanakkale Cephesindeki Gelibolu yarımadasında 25 Nisan 1915 tarihinde beri devam etmekte olan kara muharebelerinde Ağustos 1915 ayında Arıburnu, Conkbayırı ve Anafartalar bölgesinde yapılan muharebelerden bahsedilmektedir. Makale dizisinin daha önceki ilk dört bölümünde konunun öncesi mâhiyetindeki Çanakkale Cephesinde İtilaf Kuvvetlerinin (Müttefiklerin) 18 Mart 1915 tarihinde yaptıkları deniz harekâtının başarısızlıkla sonuçlanması üzerine 25 Nisan’da Gelibolu Yarımadasına çıkarma yaparak Boğazı geçmeye çalışmaları kapsamında Yarımadada başlayan kara muharebelerinde Temmuz ayı sonuna dek meydana gelişmeler, Cephede kilitlenme, Gelibolu’daki İngiliz birliklerinin komutanı General Hamilton’un yeni bir taarruz planı, Seddülbahir bölgesinde yapılan muharebeler, Kanlısırt Muharebeleri, Conkbayırı Muharebeleri, Anafartalar bölgesindeki muharebeler ve gelişmeler kapsamında Anafartalar (Suvla) çıkarması ve Anafartalar’da karşı taarruzun gecikmesinden bahsedilmiş olup bugünkü beşinci bölümünde de Anafartalar bölgesinde “komuta”nın birleştirilmesi ve I. Anafartalar Muharebesi’nden bahsedilmektedir.

ANAFARTALAR BÖLGESİNDE “KOMUTA”NIN BİRLEŞTİRİLMESİ…

Eşzamanlı olarak Suvla Koyu’na mücavir olan ve Anafartalar Grubunun güney cenahında görev yapan Conkbayırı bölgesinde bulunan 19. Tümen Komutanı Albay Mustafa Kemâl 8 Ağustos’ta telefonla Kuzey Grup Komutanlığına yaptığı ve 1. Ordu Komutanlığına iletilmesini istediği teklifte Conkbayırı bölgesindeki mevcut kritik durumun ülkenin esenliği adına önem ve ciddiyet arz ettiğini bildirmiş, bu durumun da (Gelibolu bölgesini savunmakta olan 5.) Ordu Komutanı Mareşal Liman von Sanders’e bildirilmesini talep etmiştir.

Albay Mustafa Kemâl 8 Ağustos’ta bu teklifi yaparken, Mareşal Sanders’in aynı gün sabahleyin Soros Grubu Komutanı Albay Feyzi Bey’e vermiş olduğu aynı günün akşamı beklenilmeden taarruza başlanılmasına ilişkin emrinin gereği de emredilen zamanda yerine getirilmemişti.

Tâkiben Mareşal Sanders, Kurmay Başkanı kanalıyla Albay Mustafa Kemâl ile yaptığı telefon görüşmesinde, genel durumun nasıl gördüğüne ilişkin soru sorulması üzerine Albay Mustafa Kemâl, Conkbayırı’ndaki durumun nezâket arz ettiğini, durumun genelleştiğini, Anafartalar’a çıkmış ve çıkmakta olan büyük düşman kuvvetlerinin dikkate alınması ve ona göre davranılması gerektiğini, bu çerçevede genel tedbirler alarak Anafartalar bölgesinde komutayı birleştirmek gerektiğini, bölgedeki mevcut kuvvetlerin tamamının kendi komutası altında birleştirilmesi gerektiğinden başka çare kalmadığını belirtmesi üzerine, Mareşal Sanders, Albay Mustafa Kemâl’e, bahse konu kuvvetlerin tamamının kendisinin emrine verilmesinin çok gelip-gelmeyeceğini sorması üzerine Albay Mustafa Kemâl bunun az bile olacağını ifâde etmiştir.

Aynı gün saat 21.45’te Ordu Komutanlığından yayımlanan emirle Albay Mustafa Kemâl’in Anafartalar Grubu K.lığına atandığı, derhâl komuta yerine hareket etmesi, 9 Ağustos sabahı da şafakla birlikte taarruz etmesi bildirilir.

I. ANAFARTAR MUHAREBESİ (09.08.1915)

9 Ağustos sabahı Albay Mustafa Kemâl’in, Kuzey Grubu Komutanlığı kanalıyla Ordu Komutanı Mareşal Sanders’e ilettiği öngörü gerçekleşmiş, bu çerçevede İngiliz kuvvetleri tüm cephede (Arıburnu ve Anafartalar’da) taarruza geçmiştir.

İngiliz kuvvetlerinin Anafartalar Ovası’ndaki ilk hedefleri Anafartalar Sırtları-Tekke Tepe ve Kireç Tepe bölgesi idi. General Hamilton’un planına göre bu hattın 7 Ağustos günü İngiliz kuvvetleri tarafından ele geçirilmesi öngörülmüş ise de 8. ve 9. İngiliz Kolorduları tarafından bu hedef gerçekleştirilememiştir.

9 Ağustos sabahı saat 04.00’te Bolayır’dan gelen Türk birliklerinin tamamı bu bölgeye ulaşmıştı. Albay Mustafa Kemâl yeni gelen birliklerin tamamının yarım saat içinde hazır olmalarını emretti.

9 Ağustos sabahı her iki tarafın da birbirinden habersiz ileri harekâta [1] başlamasıyla I. Anafartalar Muharebesi [2] başladı. Öğle vakti İngiliz kuvvetleri, 7 Ağustos günü sabahı bulundukları mevkilere geriletilmişlerdi. İngiliz kuvvetleri 9 Ağustos’ta bu bölgede terk etmeğe mecbur bırakıldıkları mevzilere bir daha asla ulaşamadılar.

Anafartalar Grubu Komutanı Albay Mustafa Kemâl de, uzun süren çarpışmalardan dolayı askerler çok yorulduğundan, Türk taarruzunu zapt edilen bu hatlarda durdurdu. 9 Ağustos akşamından sonra sayı üstünlüğü ve inisiyatif artık Türklere geçmiş bulunuyordu.

I. Anafartalar Muharebesi’nde tarafların zâyiatına [3] bakılacak olursa; İngilizlerin zâyiatı 8.400 kişi, Türklerin zâyiatı ise 3.860 kişiydi. İngilizlerin Anafartalar ve Arıburnu bölgelerinde çarpışmalara katılan 50.000 askerinin üç gün içindeki kayıpları 18.000 kişiden az değildi.

İngiliz 9. Kolordusu tarafından Türklerin elinde olan Anafartalar sırtlarını elde etmek amacıyla 10 Ağustos’ta General John M. Lindley komutasında saat 05.00’te başlatılan ve aralıklı olarak akşama kadar devam eden İngiliz birliklerinin taarruzlarının tamamı durdurularak geriye püskürtüldü.

10 Ağustos’ta öğleden sonra Suvla’ya çıkan General Francis Seymour Inglelfield komutasındaki 54. Tümen tarafından 11/12 Ağustos gecesi Anafartalar Ovası’nda ilerlemek ve 12 Ağustos sabahı da Kavaktepe-Teke Tepe hattını ele geçirmek üzere başlatılan 11 ve 12 Ağustos’ta devam eden İngiliz harekâtından da sonuç alınamadı.

15 Ağustos’ta Kireçtepe’deki Türk mevzilerine taarruz eden 30. ve 39. İngiliz Tugayları da bu taarruzlarından sonuç alamadı. Aynı gün İngilizler tarafından ele geçirilen bölgedeki Aslantepe ertesi gün tekrar Türklerin eline geçmiş, öğleden sonra da durum Türklerin lehine dönmüştü.

17-21 Ağustos döneminde İngilizlerin Anafartalar bölgesinde 12. Tümen Cephesine yönelik küçük operasyonları dışında önemsenecek herhangi bir harekâtı vukû bulmadı. Bu zaman zarfında Türklerin de herhangi bir ileri harekâtı söz konusu olmadı.

Devam edecek.

2024. Bu makalenin / yazının içeriğinin telif hakları yazarına ait olup, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereği kaynak gösterilerek yapılacak kısa alıntılar ve yararlanma dışında, hiçbir şekilde önceden izin alınmaksızın kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayımlanamaz ve dağıtılamaz.

SONNOTLAR

[1] Harekât, Arapça “hareket” sözcüğünün çoğulu olan“harekât” terimi, askerî faaliyetlerinin tamamını ifâde eder. Harekât sözcüğü teknik olarak; muharip, muharebe destek ve muharebe hizmet destek birliklerinin kullanımı ve muharebe etme biçimi olmak üzere iki anlamı ifade eder. Örnek vermek gerekirse Sarıkamış Hârekâtı, 18 Mart Deniz Harekâtı gibi…

[2] Savaş: Devletler veya devlet grupları tarafından, millî güç unsurlarının tamamının veya bir kısmının kullanılması suretiyle icrâ edilen ve taraflarca savaş niteliği kabul edilen, kuvvet kullanılmasını içeren, düşmanca niyet ve/veya eylem. Politik bir durumdur. Bir savaş dönemi içinde tarların silahlı güçleri arasında meydana gelen büyük ölçekli silahlı çatışmaların her biri de muharebe olarak tanımlanır.

[3] Askerî anlamda zâyiat; bir sefer, muharebe ya da savaş hâlinde askerî kuvvetlerden çatışmalarda ölen, yaralanan, kaybolan, tabiat şartları nedeniyle ölen, yaralanarak ölen, sağlık teşkillerinde tedavisi devam eden, esir düşen, sakat kalarak ya da hastalık nedeniyle savaşamayan ve benzeri nedenlerle mevcutlardan düşen ve aktif görevde bulunamayanlar için kullanılan bir tâbirdir. Askerî literatür ya da harp tarihi literatürüne yabancı olanlar tarafından bu tâbirin bir çatışma, harekât, muharebe ya da savaş döneminde ölenler / şehir olanlar için kullanılması zaman zaman karşılaşılan hatalı bir durumdur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İrfan Paksoy Arşivi