
Adem Öztürk
2025-2026 eğitim öğretim yılı çalışma takvimi açıklandı
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), 2025-2026 eğitim öğretim yılına ilişkin merakla beklenen çalışma takvimini yayımladı. Türkiye genelinde yaklaşık 18 milyon öğrenci ve 1,2 milyon öğretmenin yanı sıra milyonlarca veli, eğitim yöneticisi ve paydaşı ile 25 milyon insanı doğrudan ilgilendiren bu takvim, planlı ve verimli bir eğitim sürecinin temelini oluşturuyor.
Her yıl olduğu gibi bu yıl da açıklanan takvim, yalnızca eğitim sürecinin başlangıç ve bitiş tarihlerini değil; aynı zamanda öğrencilerin akademik, sosyal ve duygusal gelişimlerine katkı sunacak ara dönemleri, uyum süreçlerini ve mesleki gelişim takvimini de içeriyor.
Eğitimin İlk Adımı: Öğretmenle Başlar
Yeni eğitim öğretim yılı, 1 Eylül 2025 Pazartesi günü öğretmenlerin mesleki gelişim çalışmalarıyla başlayacak. Bu çalışmalar, yalnızca teknik bir hazırlık değil; aynı zamanda öğretmenlerin eğitim-öğretim sürecine zihinsel olarak uyum sağladığı, yenilendiği ve pedagojik anlamda kendini güncellediği bir dönemdir.
Yeni dönemde öğretmenler, ölçme-değerlendirme tekniklerinden sınıf yönetimine, güncellenen müfredatın etkili işlenmesinden dijital araçların kullanımına kadar birçok başlıkta eğitim alacak. Özellikle rehberlik faaliyetlerine dair farkındalık çalışmaları, öğrencilerin duygusal ihtiyaçlarına daha duyarlı bir yaklaşımı da beraberinde getirecek.
Küçük Adımlar, Büyük Başlangıçlar: Uyum Programları
Adrese dayalı nüfus kayıt sisteminden alınacak veriler ile 1 ve 5 sınıf öğrencileri otomatik yerleştirme ile okullarına yerleştirilecek ve sınıf şube seçimi de bakanlık tarafından internet ortamında belirlenecektir.
Okul öncesi ve ilkokul 1. sınıfa başlayan öğrenciler için 1-5 Eylül 2025 tarihleri arasında özel uyum eğitimleri düzenlenecek. Aynı tarihlerde, ortaokul 5. sınıflar, lise hazırlık sınıfları, 9. sınıflar ve pansiyonlu okullara yeni başlayacak öğrenciler için de kapsamlı bir oryantasyon süreci yürütülecek.
Bu programlar, çocukların okula daha güvenli ve motive bir şekilde başlamalarını sağlarken, onların psikolojik uyumunu da desteklemeyi amaçlıyor. Özellikle okul korkusu, sosyal kaygılar ve arkadaş ilişkilerinde yaşanabilecek uyumsuzlukların önüne geçmek için bu programların etkili uygulanması büyük önem taşıyor.
İki Dönem, Bir Hedef: Akademik ve Sosyal Gelişim
Yeni eğitim öğretim yılı, klasik yapıya uygun şekilde iki ana dönemden oluşuyor:
- Birinci Dönem: 8 Eylül 2025 Pazartesi – 16 Ocak 2026 Cuma
- İkinci Dönem: 2 Şubat 2026 Pazartesi – 26 Haziran 2026 Cuma
Her iki dönemde de akademik içerikler, öğrencilerin yaş gelişimlerine uygun olarak planlandı. Ancak sadece bilgi değil; beceri, tutum ve değer odaklı kazanımlar da öne çıkıyor. Yeni dönemde grup çalışmaları, proje tabanlı öğrenme, toplumsal sorumluluk etkinlikleri ve kulüp faaliyetleri de öğrencilerin çok yönlü gelişimini hedefliyor.
Eğitim artık sadece sınav başarısı değil, kişisel başarı da demek. Bu yıl öğrencilerin, ilgi alanlarını keşfedecekleri; küçük denemelerle kariyer ufuklarını genişletecekleri birçok fırsat kapılarını aralıyor.
Ara Tatiller: Dinlenmenin Ötesinde Bir Şans
Bakanlık, öğrencilerin ve öğretmenlerin yorgunluklarını atabilecekleri ve aynı zamanda yenilenebilecekleri dinlenme dönemlerini de takvime dahil etti:
- Birinci Dönem Ara Tatili: 10-14 Kasım 2025
- Yarıyıl Tatili: 19-30 Ocak 2026
- İkinci Dönem Ara Tatili: 16-20 Mart 2026
Ara tatiller yalnızca bir “ara” değil, kişisel gelişim için de bir fırsat. Bu dönemlerde kitap okumak, müze ziyaretleri, doğa yürüyüşleri ya da bir müzik aletiyle tanışmak bile öğrencilerin zihinsel tazelenmesi açısından büyük katkı sağlayabilir.
Eğitimciler için de bu tatiller, sınıf dışı gözlem, planlama ve yeni fikirlerle sınıfa dönmek açısından değerli bir mola anlamı taşıyor.
Yerel Esneklik ve Bölgesel Koordinasyon
Her bölgenin dinamiği farklı olduğu için takvimde yerel esneklik payı da bırakıldı. İl Milli Eğitim Müdürlükleri, valiliklerin koordinasyonuyla yerel ihtiyaçlara göre küçük ölçekli değişiklikler yapabilecek. Özellikle olumsuz hava koşulları, bölgesel etkinlikler ve güvenlik önlemleri göz önünde bulundurularak eğitim takviminde revizyonlar söz konusu olabilir.
Bu noktada velilere düşen önemli görev, il ve ilçe milli eğitim müdürlüklerinin duyurularını düzenli takip etmeleri.
Velilere, Öğrencilere ve Eğitimcilere Öneriler: Sessizce Yol Gösteren Rehberler
Eğitimde başarı, sadece ders kitaplarıyla değil; yaşamla da kurulan bağla mümkündür. Takvimin sunduğu tarihler bir çerçeve oluştururken, asıl tabloyu içini nasıl doldurduğumuz belirler.
- Velilere:
Çocukların ilgi ve yeteneklerini fark edin. Sadece akademik başarıya değil, onların duygusal gelişimlerine de yatırım yapın. Mümkünse birlikte kitap okuyun, birlikte düşünün. Çocukların okul dışında da öğrenebileceğini unutmayın. - Öğrencilere:
Kendinizi sadece sınavlara değil, hayata hazırlayın. Tatillerde bir beceri öğrenin, bir hobi edinin, bir konuda derinleşin. Öğrenmek bazen kitap dışı dünyada başlar. Ve en önemlisi: Sormaktan, merak etmekten, denemekten korkmayın. - Öğretmenlere:
Mesleki gelişim süreçleri sadece hizmet içi eğitimle sınırlı değil. Bir öğrencinin gözlerindeki değişimi, cümlelerindeki dönüşümü fark etmek de büyük bir gelişimdir. Rehberlik, empati ve sabır; bu yılın en kıymetli kazanımları olacaktır.
Sonuç: Takvimde Tarih Değil, Gelecek Var
2025-2026 eğitim öğretim yılı, yalnızca bir takvim açıklaması değil; aynı zamanda Türkiye’nin geleceğine yapılan ciddi bir yatırımdır. Her gün okul kapısından içeri adım atan bir çocuğun, geleceğin doktoru, yazılımcısı, öğretmeni ya da sanatçısı olabileceğini unutmadan; hep birlikte bu süreci desteklemek hepimizin sorumluluğu.
Eğitimde yolculuk başladı. Her bireyin, bu yolculukta bir iz bırakması dileğiyle...
Tüm eğitim camiasına ve milletimize sağlıklı, huzurlu ve başarılarla dolu bir yıl diliyoruz.
Saygılarımla...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.