İrfan Paksoy
BÜYÜK TAARRUZ-7 (TARİHÎ EMİR)
“…Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz’dir. İleri!
Türkiye Büyük Millet Meclisi Reisi Başkumandan Mustafa Kemâl”
ÖNCESİ…
Yunan kuvvetlerini Anadolu’dan söküp atmak üzere 26 Ağustos 19222 tarihinde Afyon güneyinden başlatılan Büyük Taarruz başarılı bir şekilde gelişmiş, ikinci gün Yunan savunma hatları yarılmış ve Afyon zaptedilmiş üçüncü ve dördüncü günlerde Yunan Afyon grubu Dumlupınar’da kuşatılmış, 30 Ağustos’ta gerçekleşen Dumlupınar Meydan Muharebesi’nde Yunan kuvvetleri ezici bir mağlubiyete uğratılmış, aynı günün akşamı ve gecesi Uşak ve Eskişehir yönünde takip harekâtına başlanmıştı.
BAŞARIYI GENİŞLETMEK…
Bir kara harekâtında hasım taraflardan biri kazandığı bir başarının ardının bu başarıdan faydalanmak üzere gâyesini / amacını genişletebilir ya da başlamış bir harekatta hasım taraflardan birinin elde ettiği bir başarı ve elverişli durum başarılı tarafı başarıyı genişletmeye yöneltebilir. Bu çerçevede başarılı taraf kendisi açıdan mevcut elverişli durumdan faydalanmak üzere genişlettiği gayeyi/başarıyı genişletmek üzere yeni kara manevrâlarına yönelebilir. Girme, yarma, takip, çevirme, imha da bu kapsamda uygulanacak mânevra yahut harekât şekilleridir.
OLGUNLAŞAN ŞARTLAR…
Şartlar fevkâlâde olgunlaşmıştı, Yunanı Anadolu’dan tamamen atmak için. Bu müstesnâ zaferle elde edilen başarıyı genişletmek icab ediyordu. Öyle de olacaktı.
RİSK…
Dumlupınar Meydan Muharebesi’nde ağır kayıplara uğrayan ve panik hâlinde çekilmekte olan Yunan birlikleri geride yeniden tertiplenme imkânı bulursa 8-10 tümenlik küçümsenmeyecek bir güç oluşturabilirlerdi. Bu nedenle Yunan kuvvetleri bozgun hâlinde çekilirken yakından izlenmeleri gerekiyordu.
ÇAL KÖYÜ’NDEKİ TOPLANTI…
Gazi ve Müşir Başkumandan, Fevzi Paşa ve İsmet Paşa 31 Ağustos’ta (Altıntaş-Kütahya) Çal köyünde yıkık bir evin avlusunda kırık bir kağnı arabasının döşeme ve oklarına ilişerek durumu görüştüler, bir gün önce Dumlupınar’da kazanılan zaferin bu harekâtı sonuçlandıracak büyük ve önemde olduğunda görüş birliğine varıldı ve İzmir’e yürünmesi kararlaştırıldı. Bu da takip harekâtı anlamına gelmekteydi. Bu karar Batı Cephesindeki TBMM Ordularına “Başkumandan” imzalı yazılı bir emirle duyurulacaktı.
TARİHÎ EMİR…
1. Kolordu Kumandanı İzzettin Paşa 31 Ağustos sabahı gün ışırken düşman kumandanının elinde kalan kuvvetlerle (Uşak’ın 21 km kuzeydoğusundaki) Karacahisar üzerinden, Uşak'a doğru geri çekilmekte olduklarına dair bir haber alır. Batı Cephesi Kurmay Başkanı Asım (Gündüz) Paşa bu haberi gecikmeden Başkumandan’a iletir. Bunun üzerine Başkumandan’ın dudaklarında târifi imkânsız bir tebessüm belirir ve şöyle der: “Asım! Hepsi ya teslim olacak ya da toptan imhâ edilecekler.”
Büyük Taarruz’un yedinci günü olan 1 Eylül’de Başkumandan tarihî emrini verir:
“Türkiye Büyük Millet Meclisi Orduları!
Afyonkarahisar - Dumlupınar büyük meydan muharebesinde zalim ve mağrur bir ordunun asıl muharebe birliklerini inanılmayacak kadar az bir zamanda imhâ ettiniz. Büyük ve necip milletimizin fedâkârlıklarına lâyık olduğunuzu ispat ediyorsunuz. Sahibimiz olan büyük Türk Milleti, istikbâlinden emin olmaya haklıdır.
Muharebe meydanlarındaki mahâret ve fedâkârlıklarınızı yakından müşâhede ve takip ediyorum. Milletimizin, hakkınızdaki takdirlerine vasıtâ olmak görevimi durmadan ve sürekli bir şekilde yerine getireceğim. Başkumandanlığa tekliflerde bulunulmasını cephe kumandanlığına emrettim.
Bütün arkadaşlarımın Anadolu’da daha başka meydan muharebeleri verileceğini göz önüne alarak ilerlemesini ve herkesin fikrî güçlerini, kahramanlık ve vatanseverliğini, birbirleriyle yarışırcasına göstermeye devam eylemesini talep ederim.
Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz’dir. İleri!
Türkiye Büyük Millet Meclisi Reisi Başkumandan M. Kemâl”
TAKİP HAREKÂTI…
Böylece Gazi ve Müşir Başkumandan, Büyük Taarruz’la başlayan askerî harekâtın ve şanlı destanın son safhası olan ve işgâlci Yunan kuvvetlerini Anadolu’dan söküp atacak olan takip harekâtını başlattı.
Devam edecek…
© 2024. Bu makalenin / yazının içeriğinin telif hakları yazarına ait olup, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereği kaynak gösterilerek yapılacak kısa alıntılar ve yararlanma dışında, hiçbir şekilde önceden izin alınmaksızın kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayımlanamaz ve dağıtılamaz.
KAYNAK: İrfan Paksoy, Büyük Taarruz Destanı, Alka Yayınevi, Trabzon 2023.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.