İsmet TAŞ
Ne kadarımız, güvenlik güçlerimizin ne yaptığını biliyoruz?
Huzur ve güven ortamının sağlanması, temel hak ve özgürlüklerin korunması, milli birlik ve beraberliğin muhafazası, insanımızın güvenli bir şekilde hayatını devam ettirebilmesi, seyahatinden çalışmasına, mal varlıklarının korunmasına, eğitim, kültürel, sosyal ve ekonomik faaliyetlerin en verimli şekilde işleyişine varıncaya kadar ve daha birçok konuda güvenlik güçlerimize ihtiyacımız olduğu gerçeği hiçbir zaman unutulmaması gerekir
Klişeleşmiş bir söz ama doğru. Evimizde rahat oturuyorsak, işimize-gücümüze rahat bir şekilde gidip gelebiliyorsak, ülkemiz ve milletimiz düşmanlarından korunuyorsa, bunu güvenlik güçlerimize borçlu olduğumuzu unutmamamız gerekir.
İşimize gelmediği zaman veya bir yerde bir aksaklık gördüğümüz zaman vur abalıya misali güvenlik güçlerimize söylemediğimiz laf kalmıyor. Yazıklar olsun…
Oysaki onların hangi zor şartlar altında görev yaptıkları, neleri göze alarak bizim güvenliğimizi sağlamayı çalıştıkları, hangi badirelerden geçtiklerini kaçımız biliyor? Biz sanıyoruz ki her şey güllük gülistanlık, güvenlik güçlerimiz yan gelip yatıyor beleşten para alıyor!
Bunun hiçbir şekilde doğru olmadığını İçişleri Bakanlığının yıllık faaliyetlerine baktığınızda görürsünüz.
Ülkemizde cirit atan yabancı ülke ajanları ve onların yaktıkları fitne ateşleri, terör örgütlerinin içeride ve dışarıdaki faaliyetleri, organize suç örgütleri, zehir tacirleri, göçmen kaçakçılığı, sosyal medyada terör sevicileri, hırsızlık, yağma, dolandırıcılık, insan öldürme, cinsel suçlar, narkotik suçlar ve daha birçok suçlarla mücadele eden güvenlik güçlerimizin çalışmalarını hangi zor şartlar içinde gerçekleştirdiğini kaçımız biliyor?
İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya’nın belgelerle yaptığı açıklamalarda, “Bir yıl içerisinde; 585 suç örgütünün çökertildiğini, 106 milyar lira mal varlıklarına el konulduğunu, 31 994 operasyon yapıldığını 1022 terörist etkisiz hale getirildiğini, İHA, SİHA, İKU uçuşları ile teröristlerin gökyüzüne bakamaz hale geldiklerini, Fetö ve Deaş operasyonlarında 903 kişinin tutuklandığını ve en önemlisi 119 bombalı olmak üzere 160 eylemin engellendiğini” kaçımız biliyoruz?
Yine Sayın Bakanın açıklamalarında bir yıl içerisinde; “Terör örgütlerinin finansman kaynaklarının kesilmesi konusunda en düzeyde başarılı bir şekilde mücadele edildiğini, 49 üst düzey militanın yakalandığını, suç örgütleri ile mücadelede 1451 operasyon yapıldığını, uluslararası teşkilat olan Mali Eylem Gücü FATF’nin kurulduğunu ve son derece başarılı çalışmalar yaptığını, Interpol-Europol iş birliği ile 497 suçlunun iadesinin yapıldığını, suç oranında çok büyük bir düşüş yaşandığını” kaçımız biliyoruz?
Kara Vatanda, Mavi Vatanda, Siber Vatanda, eşkıyaların, zehir tacirlerinin, sosyal medyada terör sevicilerinin, bot hesapların yakalanmasında, verilen mücadeleyi, düzensiz göçmen konusunda yapılan başarılı çalışmaları kaçımız biliyoruz?
Büyük bir kısmımız bilmiyoruz.
Güvenlik güçlerimizin vermiş olduğu bu amansız mücadelenin tek başına olması asla mümkün değildir. Halkın destek ve katkısı, medya, STK’lar, üniversiteler ve devletin diğer kurumlarının işbirliği ortaklaşa ve destekleriyle bu mücadele ancak başarıya ulaşır.
O halde asıl soru şu; biz ne kadar güvenlik güçlerimize inanıyor, güveniyor ve destek oluyoruz?
Topyekûn bir mücadele olmadığı sürece, başarı oranı da o derece sınırlı olacaktır. Yediden yetmişe herkesin bu mücadeleye destek vermesi, omuz vermesi önceliğimiz olmalıdır. Kendimiz, ailemiz, çocuklarımız, yaşadığımız toplum, vatanımız ve geleceğimiz için bunu yapmak zorundayız.
Şayet biz nemi lazımcılığa, bana ne veya üç maymunu oynarsak, birlikte olacağımız ne bir aile, yaşayacağımız ne bir toprak, ne de bir vatanımız olacaktır.
Bir başka devletin boyunduruğu altında köle olarak yaşamaya razı olacağız demektir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.