Hangi çağda olursa olsun teknolojik gelişmeler insan hayatının gerekliliğinden doğar. Dünya üzerindeki canlılardan gücü en çok seven canlı olan insanlar, egemenliklerini kaybetmemek adına hiçbir zaman az ile yetinmeyerek hep daha iyisini keşfetmeye çalışır.
Ünlü filozof Thomas Hobbes’un “İnsan insanın kurdudur.” sözü, güç ve hükmetmek adına sınırlarını zorlayan bir ırkın kendi keşiflerini tehdit olarak görmesindeki durumun tanımıdır. Kendi eliyle yarattığı, kendi zekâsının taklididir aslında.
Her ne kadar hukukun temel ilkeleriyle sınırlandırılsa da bu durumda asıl ortaya çıkan kavram “etik”tir. OECD yapay zekânın insan haklarına ve demokratik değerlere saygılı kullanımına teşvikte bulunmuştur. Mayıs 2019’da kabul edilen yapay zekâ değer ilkeleri; kapsayıcı büyüme, sürdürülebilirlik, kalkınma ve refah, insan merkezli değerler, adalet, güvenlik ve şeffaflıkla açıklanmaktadır.
2023 yılında ABD’de yapılan bir askeri tatbikatta yapay zekâ destekli askeri aracın operatörünü tehdit olarak algılayıp öldürmesini, Amazon şirketinin personel işe alımında kullandığı yapay zekâ sisteminin kadın ve siyahi adaylara daha düşük puan vermesini hangi etiğe sığdırabiliriz? Yapay zekâyla oluşturulan görüntüler, fotoğraflar, simülasyonlar, videolar, rıza alınmadan erişilen kişisel verilerle birleştirildiğinde ortaya çıkan sonuçlar, insan ırkının güç kaygısıyla oluşan sorunlardır. Yapay zekâ ve etik ilişkisinin başlıca sorunsalı, yapay zekânın en çok sosyal ve bilişsel boyutu olan alanlarda kullanılıyor olmasıdır.
Bilim insanları tarafından heyecanla yapılan çalışmaların kötü niyetli kimselerce suistimal edilmesiyle, sanki tüm bu çalışmalar insanlığın zararınaymış kanısı oluşmaktadır. Bu kanıda, yapay zekâyla oluşan bilişim suçlarının karşılığı olan kanunların yetersizliği büyük rol oynamaktadır. Her teknolojik gelişme gibi yapay zekâ da insanlığın gelişmesi için etik bir şekilde kullanıldığında eşsiz bir kaynaktır. Yapay zekâ uygulamaları bilim ve hukukun çerçevesinden çıktığında insanlık için tehlike çanları çalıyor demektir.
Yapay zekâ hususunda bilim ve etik eğitimlerinin geliştirilerek insanlara entegre edilmesi ve bu entegrasyonun hukuki dayanağa oturtulması en doğru çözüm olacaktır kanaatimce.
Bilimin etik değerlere sahip zihinlerde ve ellerde şekil bulması temennisiyle…
Sağlıcakla kalın…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.