BÜYÜK TAARRUZ-3 (DUMLUPINAR’A DOĞRU)

“Dün bütün cephelerde ve bilhassa Afyonkarahisar mıntıkasındaki
muharebeler muvaffakiyetle devam etmiştir.
Afyonkarahisar zapt edilerek çok sayıda esir ve ganimet alındı.”

Hâkimiyet-i Milliye gazetesi. 28 Ağustos 1922

ÖNCESİ…

Anadolu’daki işgalci Yunan kuvvetlerini kutsal vatan topraklarından söküp atmak üzere 26 Ağustos 1922 Cumartesi günü Başkumandan Mustafa Kemâl Paşa’nın komutasında Afyon güneyindeki Kocatepe’den başlatılan Yunan taarruzunun ertesi günü Yunan savunma hatları yarılmış, Yunan kuvvetleri Afyon’u da boşaltarak Dumlupınar ovasına doğru çekilmeye başlamıştı.

28 AĞUSTOS 1922…
28 Ağustos Pazartesi. Büyük Taarruz’da üçüncü gün…
Devam eden şiddetli muharebelerde Türk birlikleri tüm hatlarda yiğitçe ve şevkle harp etmeye devam ettiler.
İzmir’deki Yunan Küçük Asya Ordusu (KAO) Başkomutanlığı, İzmir’e giden hatlarının tutulmasını emrettiyse de Yunan Afyon Cephe Komutanı General Trikupis bu emri alamadı.

YUNAN BAŞKOMUTANLIĞININ GAFLET HÂLİ…
KAO Komutanı Korgeneral Hacıanesti’nin İzmir’deki başkomutanlık karargâhındaki irtibat subayı E. Kazanidis sanki komedi türü bir tiyatro oynuyormuşçasına Batılı gazetecilere şöyle diyordu:
“Mustafa Kemâl, Ankara’da perişan olan saygınlığını pekiştirmek için bir savaş başvurmuştur. Kim bilir belki de iki gün sonra esir Mustafa Kemâl’i size burada takdim edebilirim.”
Lâkin Afyon Cephesinden gelen vahim haberler nedeniyle Korgeneral Hacıanesti, KAO Başkomutanlığı görevinden istifa edecektir.

AFYON CEPHESİNDEN İZMİR’E GÖNDERİLEN VAHİM HABERLER…
Afyon bölgesini savunmakla sorumlu 1. Yunan Kolordusu Komutanı Tümgeneral Trikupis’e bağlı 1. Piyade Tümeni Komutanı Tümgeneral Franko devam eden çatışmalardaki carî duruma ilişkin gönderdiği raporda, zayiatın büyük olduğunu, askerlerin savaşmak istemediğini, devam eden çarpışmalarda askerlerin saftan ayrılma eğilimlerinin görüldüğünü bildirdi.

KURTULUŞ COŞKUSU…
Sincanlı… Afyon’dan Uşak ve Antalya’ya giden karayolları arasında ve Afyon’un 33 km batısında (ve bugünkü ismi de Sinanpaşa olan) bir kaza. Türk askeri gün içinde orasını da kurtardı Yunan işgâlinden.
Kurtuluş coşkusuyla bir ana-baba günü yaşayan Afyonlular, komutanlara ve askerlere sevgi gösterilerinde bulunuyor, şehirden geçen askerlere ikramda bulunmakta yarış ediyor, onlara su, helva ve pilav dağıtıyor.

Gün sonunda Yunan kuvvetlerinin ilk hatları tamamen ele geçirildi ve çekilme yolu da tamamen tutuldu.
Gazi ve Müşir Başkumandan saat 20.30’da Afyon’a girdi.

ÜÇE BÖLÜNEN YUNAN KUVVETLERİ…
Bu esnada cephedeki Yunan kuvvetleri de üçe bölünmüş durumdaydı. General Petros Sumilas komutasındaki 3. Yunan Kolordusu dört tümen hâlinde Eskişehir’de, General Trikupis komutasındaki 1. Yunan Kolordusu dört tümen hâlinde (Kütahya’nın Dumlupınar gibi Afyon’a komşu ilçelerinden olup, Kütahya’nın doğusunda, Dumlupınar’ın kuzeyinde, Afyon’un da kuzeybatısındaki) Altıntaş – (Afyon’un Sincanlı ya da yeni ismiyle Sinanpaşa ilçesine bağlı bir köy olan) Balmahmut arasında, General Kimon Diyenis komutasındaki Ordu/Cephe ihtiyatı görevindeki 2. Kolordu da üç tümeni ile Afyon kuzeybatısındaydı.
Gün sonunda Yunan kuvvetlerinin ikinci kademe mevzîlerde tertiplenmesi de önlendi. Yunan kuvvetleri bir an evvel Dumlupınar’a çekilip ayrı düşmüş Franko Grubu ile birleşip yeniden cephe tutmak ve tertiplenmek isterken, TBMM Orduları da Yunan kuvvetlerinin başka yerde savunması için tertiplenmesine fırsat vermeden imhâ etmek istiyordu.

1.jpg

AFYON’DAKİ BAŞARININ BASINA YANSIMASI…
Ankara mahreçli Hâkimiyet-i Milliye gazetesi:
“Dün bütün cephelerde ve bilhassa Afyonkarahisar mıntıkasındaki muharebeler muvaffakiyetle devam etmiştir. Afyonkarahisar zapt edilerek çok sayıda esir ve ganimet alındı.”
İstanbul mahreçli Yenigün gazetesi:
“Ordumuz, cephenin her noktasında düşman saflarını yardı. Düşman mevzilerini zapt ederek ilerlemekte. Eskişehir ve Kütahya’ya Afyon’dan gidilir.
Son dakika: Müjdeleriz! Afyon’u aldık!”
Konya mahreçli Babalık gazetesi:
“Gazanfer ordumuz bütün cephelerde taarruza geçti. Nasrunminallâhi ve fethun karîp.” (Yardım ve zafer Allah'tan ve pek yakın bir fetih. Saf Sûresi - 13. âyet)

YABANCI DİPLOMATLARIN İLK DEĞERLENDİRMELERİ…
27 Ağustos’ta sakin bir Pazar günü geçiren Anadolu’daki İtilaf Devletleri diplomatlarının çoğu Büyük Taarruz’u 28 Ağustos’ta da geç saatlere kadar öğrenemediler.
Günün geç saatlerinde İngilizlerin İzmir Başkonsolosu Sir Harry Lamb, Türklerin Uşak doğusunda demiryolunu keserek Afyon’u tecrit ettiklerini, hatta Afyon’un Türkler tarafından alındığının kendisine haber verildiğini telgrafla Londra’ya bildirdi.
Amerikan Yüksek Komiseri Amiral Bristol’un [1] Washington’a gönderdiği telgraf ise şu şekildeydi:
“Türkler bütün cephelerde taarruza geçmiş olduklarından, Anadolu ile bütün haberleşme kesilmiştir.”
Devam edecek…
© 2024. Bu makalenin / yazının içeriğinin telif hakları yazarına ait olup, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereği kaynak gösterilerek yapılacak kısa alıntılar ve yararlanma dışında, hiçbir şekilde önceden izin alınmaksızın kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayımlanamaz ve dağıtılamaz.

SONNOT
[1] Amiral Mark Lambert Bristol (1868-1939), ABD Deniz Kuvvetlerinde tuğamiral, rütbesine yükselen ve bu sıfatla aktif ve muharip görevlerde bulunan bir deniz subay ve amirali. Aynı zamanda, 1919-1927 arasındaki kritik geçiş döneminde ABD ile Türkiye arasındaki ilişkilerde, ülkesini Yüksek Komiser sıfatıyla temsil görevini üstlenmişti.
KAYNAK

İrfan Paksoy, Büyük Taarruz Destanı, Alka Yayınevi, Trabzon 2023.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İrfan Paksoy Arşivi