CUMHURİYET NASIL İLAN EDİLDİ? (3)

GİRİŞ…

Cumhuriyet’in İlanının 101. Yıldönümü münâsebetiyle kaleme alınan bu makele serisinin daha önceki bölümlerinde Lozan Barış Antlaşması sonrası Gazi Paşa’nın yeni hedefleri, Gazi Paşa’nın zihninde cumhuriyetin belirginleşmesi, siyasî çevrelerin cumhuriyete yönelik farklı algılamaları, devletin rejiminin ve adının konulması gerekliliği, 23 Nisan 1920 tarihinden itibaren devam eden Meclis Hükûmeti sisteminin zorlukları ve adeta çalışamaz hâle gelen Bakanlar Kurulundan bahsedilmişti. Bugünkü makalede de Gazi Paşa’nın gözlem ve tespitleri, istifa eden Bakanların yerine seçilecek olan yeni Bakanların seçimi sürecinde meydana gelen krizin giderilmesine yönelik hamleler, meydana gelen hükûmet krizi ve ülkenin hükûmetsiz kalması, krize kalıcı çözüm bulmak için Çankaya’da yapılan zirve ve önerilen modelden bahsedilmektedir.

GAZİ PAŞA’NIN GÖZLEM VE TESPİTLERİ …

Yeni Meclisin, ilk döneminde gizli muhalefet yapan küçük bir grubun tuzağına düşmek durumuyla karşılaştığını değerlendiren Gazi, Hükûmet Başkanı olan Fethi (Okyar) Bey ve arkadaşlarının Hükûmet işlerini sağlıklı bir şekilde yürütemeyecek hâle getirildiğini, Fethi Bey’in bu durumdan defalarca şikâyetçi olduğunu ve Hükûmetten çekilmek istediğini belirtir. Bu kişilerin söz konusu makamlar için aday gösterilmelerini uygun bulmayan Gazi, HF içindeki muhaliflerin çektiği blöfe “rest” diyerek, Başvekil Fethi Bey ile diğer Bakanlara istifa etmeleri ve yeniden seçilecek olsalar dahi Kabinede görev almamaları için talimat verir. Şimdi, muhalefetin kendi kabine listesini hazırlaması gerekWecekti.

KRİZİN GİDERİLMESİNE YÖNELİK HAMLELER…

Meclis içinde gizli ve muhalif bir grubun varlığını keşfeden Gazi Paşa, muhaliflerin kuvvetini ölçmek için onlara bir fırsat vermeyi düşünür. Gazi 25 ve 26 Ekim günleri, doğal başkanı olması sıfatıyla, Bakanlar Kurulunu Çankaya’da toplar. Ordunun idare ve komutasında herhangi bir zâfiyet meydana gelmemesi için Gnkur.Bşk. Fevzi (Çakmak) Paşa dışındaki Bakanlara, görevlerinden istifa etmelerinin zamanı geldiğini, Meclis tarafından tekrar seçilecek olurlarsa yine istifa ederek Bakanlar Kuruluna girmemeleri gerektiğini söyler ve bu hususta da onlarla mutabakat sağlar. Böylece muhalif grubun Hükûmet kurmasına fırsat verilecek, hatta bir süre ona yardımcı da olunacaktı. Gazi böylece, renklerini açıkça belli ederek kendisiyle savaşa girmeleri için Meclis üyelerine meydan okumuştu ki muhalefet cenahının bunu yapamayacağını da pekâlâ biliyordu.

HÜKÛMET KRİZİ VE ÜLKENİN HÜKÛMETSİZ KALMASI…

27 Ekim 1923 tarihinde Bakanlar Kurulunun istifasının ardından muhalif grup, yer yer toplantılar yaparak muhtelif Bakanlar Kurulu listeleri hazırlamaya başlar. Muhalefet grupları, Rauf Bey’in yokluğunda, aralarındaki uzlaşmazlıkları yatıştırmaya ve hepsinin onaylayacağı bir kabine listesi hazırlamaya çalışırlar. Bu durum 28 Ekim günü geç vakte kadar devam ettiyse de girişimlerinde başarılı olamazlar. Böylece aralarında fikir birliği ve ortak bir gâyesi olmayan muhalifler bütün çabalarına rağmen bir Bakanlar Kurulu listesi çıkaramayınca ülke için zararlı bir hükûmet bunalımı baş gösterir. Gazi de Mecliste meydana gelen bu durumu “anarşi” olarak niteler.

ÇANKAYA’DAKİ ZİRVE…

Ülkenin, iki gün boyunca hükûmetsiz kalması üzerine Gazi harekete geçer. 28 Ekim 1923 akşamı Gazi, bazı yakın arkadaşlarını Çankaya’ya yemeğe davet eder. Edirne Mebusu İsmet Paşa, Karesi Mebusu Kâzım (Özalp) Paşa, İstanbul Mebusu Fethi (Okyar) Bey, Afyon Milletvekili Ruşen Eşref (Ünaydın) Bey, Sinop Mebusu Kemâlettin Sami (Gökçen) Paşa, Şark Cephesinde görev yapmış Halit (Karsıalan) Paşa ve Rize Milletvekili Yarbay Fuat (Bulca) ile birlikte ortaya çıkan Hükûmet bunalımının nasıl aşılacağına ilişkin düşüncelerini onlarla paylaşır.

Gazi, Mecliste yaşanan zorluğun Anayasa’dan doğduğunu, çünkü yasama organı ile yürütme organı arasındaki ilişkilerin iyi düzenlenmediğini öne sürer ve bu çerçevede cumhuriyetin ilanını mümkün kılacak şekilde Anayasa’yı değiştirmeyi teklif eder.

ÖNERİLEN MODEL…

Devletin başında Meclis tarafından seçilmiş bir Cumhurbaşkanı bulunacaktı. Cumhurbaşkanı, Başvekili seçecek ve isterse Meclise ve Vekiller Heyetine başkanlık edebilecekti. Başbakan ile Kabine, Meclisin onayından geçecekti. Sofrada bulunanlar Gazi’nin bu fikirlerine iştirak ettiler.

Gazi, Fethi Bey ile diğer arkadaşlarına, izleyecekleri taktik konusunda talimat verdikten sonra, konuklar dağıldılar Konukların dağılmasını takiben baş başa kalan Gazi ve İsmet Paşa, sabaha kadar yaptıkları çalışmada, Cumhuriyet tasarısına, mevcut Anayasa üzerinde yapılacak birtakım değişiklikler hâlinde son şeklini verdiler.

Anayasa’nın (sadeleştirilmiş Türkçe ifade ile “Hakimiyet; kayıtsız, şartsız milletindir. İdare usulü halkın geleceğini bizzat ve bilfiil idare etmesi esasına dayanır. şeklindeki) 1. maddesine Türkiye Devletinin hükûmet şekli Cumhuriyettir.” cümlesi eklenecekti.

Not: Devam edecek…

© 2024. Bu makalenin / yazının içeriğinin telif hakları yazarına ait olup, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereği kaynak gösterilerek yapılacak kısa alıntılar ve yararlanma dışında, hiçbir şekilde önceden izin alınmaksızın kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayımlanamaz ve dağıtılamaz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İrfan Paksoy Arşivi