İrfan Paksoy
Bir milli siyaset belgesi: Misak-ı Milli (1)
Milli vatan ve millî devlet düşüncesinin oluşturulmasını sağlayan ve Türkiye’nin doğal sınırlarını belirleyen
Misak-ı Millî isimli tarihî millî siyaset belgesi sadece o dönemde Mebusan Meclisi’ndeki mebusların değil,
aynı zamanda bizzat Türk milletinin yeminidir.
GENEL
Toplam altı bölümden oluşan, 28 Ocak 1920 tarihinde son Osmanlı Mebusân (Yasama) Meclisi tarafından kabul edilen ve 17 Şubat 1920 tarihinde de kamuoyuna duyurulan Türkiye'nin barışa yönelik temel ilkelerini ifade eden beyannâme ve resmî belge olan Misak-ı Millî süreci ve önemini içeren bu yazı dizisi kapsamında bugün okuyucularla yazı dizisinin ilk bölümü paylaşılmaktadır.
SONA EREN SAVAŞ…
Temmuz 1914 ayı sonunda başlayan ve Osmanlı Devleti’nin de aynı yılın Kasım ayı başında girdiği küresel ölçekteki I. Dünya Savaşı 1918 yılı güzünde Merkezî Devletler (İttifak Devletleri) ordularının Müttefik Devletler (İtilaf Devletleri) orduları karşısında peş peşe mağlubiyetler alması sonucu Müttefik Devletler lehine sonuçlanmıştı.
MONDROS MÜTÂREKESİ…
Bu süreçte Osmanlı Devleti de 30 Ekim 1918 tarihinde (Müttefik Devletler adına) İngiltere ile Midilli adasının Mudros koyunda demirli bulunan İngiltere’ye ait Agamemnon zırhlısında (isimli savaş gemisinde) adeta kayıtsız şartsız teslim, kendini düşmanlarının insafına terk etme ve fiilen de yok olma anlamına gelecek Mondros Mütârekesi’ni imzalamıştı.
KAVRAMSAL OLARAK MÜTÂREKE VE MAKSADI…
Daha anlaşılır bir ifade ile silah bırakışması anlamına gelen mütâreke, devam eden savaş hâli esnasında taraflar arasındaki silahlı çatışmanın son bulmasıdır. Mütâreke genellikle geçici bir durum olup maksadı da taraflar arasında normal diplomatik ilişkilerin kurulmasını mümkün kılacak olan bir barış anlaşmasının yapılmasıdır.
MÜTÂREKENİN İHLALÎ…
Mütâreke ile birlikte askerî operasyonların da durması gerekirken İtilaf Devletleri, Mondros Mütârekesi’nin (Müttefik Devletlerin Osmanlı ülkesinde kendi güvenliklerini tehlikede görecek herhangi bir yeri işgâl etme hakkına sahip olacaklarına ilişkin) muğlak 7. maddesine istinaden Türk vatanının dört bir yandan yer yer işgâl etmeye başladılar.
KISSINGER’IN SÖZÜ…
ABD’nin dış politika duayenlerinden Henry Kissenger (1923-2023)“Güce dayanmayan bir politika sonuç alamaz” der. Doğrudur da. Mondros Mütârekesini imzalamış bir Osmanlı Devleti’nde Saray ve Osmanlı Hükûmetinin Mütâreke sonrasında mesnetsiz gerekçelerle ülkesini yer yer işgâl edilmesine karşı koyacak güç ve kudreti de yoktu.
MİLLÎ GÜÇ VE DİPLOMASİ İLİŞKİSİ…
Millî gücün unsurları “coğrafî güç, ekonomik güç, politik ve idarî güç, psiko-soyal güç, askerî güç ve insan gücü” şeklinde olup, diplomasi masasındayken gücünüz ve alacağınız sonuç da şüphesiz ki millî gücünüz nispetinde olacaktır
PARİS BARIŞ KONFERANSI…
Savaşın galibi Müttefik Devletler, savaşın mağluplarına dayatacakları barış antlaşmalarının şartlarını görüşmek üzere 18 Ocak 1919 tarihinde Paris Barış Konferansını toplarlar. Uluslararası nitelikteki bu konferansa Müttefik, kısmen müttefik ve ortak devlet gibi farklı gruplara ayrılmış 32 devletin temsilcileri katılmıştır. Bu devletler, İttifak Devletleri ile savaşmış veya onlara savaş ilan etmiş ülkelerdi. Konferans 18 Ocak 1919 tarihinde açılır. Bu tarih 1870-1871 Prusya-Fransa Savaşı’nın ezici galibi Prusya önderliğinde 18 Ocak 1871 tarihinde Paris’te Versay Sarayında Alman İmparatorluğu’nun ilanının yıldönümüydü.
İMZALANAN BARIŞ ANTLAŞMALARI…
İtilaf Devletleri, Almanya ile 28 Haziran 1919 tarihinde Versay Barış Antlaşması’nı, Avusturya ile 10 Eylül 1919 tarihinde Saint-Germain Barış Antlaşması’nı, Bulgaristan ile 27 Kasım 1919 tarihinde Neuilly Barış Antlaşması’nı, Macaristan ile 4 Ağustos 1920 tarihinde Trianon Barış Antlaşması’nı, Osmanlı Devleti ile de 10 Ağustos 1920 tarihinde Sevr Barış Antlaşması’nı imzalamışlardır.
ABD’NİN TEPKİSİ…
Konferansta savaş sırasında imzalanmış olan (Sykes-Picot Anlaşması ve Petrograd Protokolü şeklindeki) gizli antlaşmaların uygulanması karara bağlanmış, İngiltere ve Fransa her ne kadar Wilson İlkeleri’ne [1] ters düşmemek için “savaş tazminatı” yerine “savaş onarımı”, “sömürgecilik” yerine ise “manda – himaye sistemini” “gündeme getirmişler ise de bir bütün olarak bakıldığında İngiltere başta olmak üzere gerek İngiltere-Fransa cenahının konferansta savaştan galip ayrılmalarının verdikleri rahatlıkla Wilson İlkeleri'ni göz ardı ederek yenilen devletlere imzalatmak amacıyla çok ağır şartlar taşıyan antlaşma taslakları hazırlamaları sonucunda, 1917 yılında İtilaf Devletleri safında savaşa girmiş olan ABD bu konferanstan sonra Avrupa ile olan ilişkilerini en alt düzeye indirmiştir.
Not: Devam edecek.
© 2025. Bu makalenin / yazının içeriğinin telif hakları yazarına ait olup, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereği kaynak gösterilerek yapılacak kısa alıntılar ve yararlanma dışında, hiçbir şekilde önceden izin alınmaksızın kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayımlanamaz ve dağıtılamaz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.