Adem Öztürk
Sokak Ve Kamusal Alan Devletin Namusudur…
BURALARDA İŞLENEN SUÇLAR TERÖR SUÇLARI KAPSAMINA ALINMALIDIR…
Ülkemizde son dönemde sokakta, caddede veya alışveriş merkezlerinde çatışmalar, hesaplaşmalar, kişisel kavgalar ve intikam cinayetleri işlenmeye başlamıştır. Kişilerin kendilerini güvende hissettiği ve güvenliği devlet tarafından garanti edilen bu yerlerde işlenen suçların artması, toplumda ciddi sorgulamalara ve endişelere yol açmaktadır.
Bu hafta, evlatlarımızın ve bizlerin sokak ve kamusal alan güvenliğini incelemek istiyoruz.
Sokak ve kamusal alan, devletin namusu ve en mahrem alanıdır. Güvenliği birinci derecede önemlidir. Orada işlenen suçlar, amacı ne olursa olsun, devleti yıkmaya ve anayasal düzeni değiştirmeye teşebbüs yani terör suçu sayılmalıdır.
Türk Ceza Kanunu (TCK), sokakta işlenen suçları değerlendirirken, genellikle kişisel sebepleri göz önünde bulundurur. Ancak, sokakta işlenen suçlar ile terör suçu olarak değerlendirilen eylemler arasında önemli farklar bulunmaktadır.
Terör suçları, devleti yıkmaya veya anayasal düzeni bozmaya yönelik eylemler olarak tanımlandığından, çok daha ağır cezalara tabidir. Sokakta işlenen suçlar (kasten adam öldürme, yaralama, darp vb.), TCK'nın genel hükümleri kapsamında değerlendirilir ve suçun ağırlığına göre cezalandırılır. Bu tür suçlar için belirli bir ceza artırımı, suçun işlenme yeri olan kamusal alan göz önünde bulundurularak doğrudan uygulanmaz.
TCK'nın terör suçları ve devleti yıkmaya veya anayasal düzeni bozmaya yönelik suçlar için öngördüğü cezalar çok daha ağırdır. Bu tür suçlar, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin temel yapılarına ve toplumun güvenliğine doğrudan tehdit oluşturdukları için sert yaptırımlar içerir. Terör suçları, devleti yıkmaya veya anayasal düzeni bozmaya yönelik olduğu için, sokakta işlenen suçlara göre çok daha ağır yaptırımlara tabidir. Bu durum, terör suçlarının toplum ve devlet üzerindeki yıkıcı etkileri göz önünde bulundurularak ceza politikalarının belirlenmesinde önemli bir rol oynar.
Sokakta işlenen suçlar, toplumsal düzeni ve bireylerin güvenliğini ciddi şekilde tehdit eden olaylar arasında yer alır. Özellikle sokak gibi kamusal alanlarda işlenen suçlar, toplumun genel güvenlik algısını zedelediği için daha dikkatli bir şekilde ele alınmalıdır. Türk Ceza Kanunu (TCK), bu tür suçları ve cezalarını belirlerken çeşitli faktörleri göz önünde bulundurur. Sokakta işlenen suçlar genellikle kasten adam öldürme (TCK m.81-82), kasten yaralama (TCK m.86-87), darp ve benzeri suçlar olarak karşımıza çıkar. Bu suçlar, kamu düzenini ve bireylerin huzurunu bozduğu için özel bir öneme sahiptir.
Kamusal alanda işlenen suçlar, genel olarak suçun daha fazla dikkat çekmesi ve toplum üzerinde daha büyük bir korku ve güvensizlik yaratması nedeniyle ayrı bir öneme sahiptir. Bu tür suçlar, herkesin güvenli bir şekilde bulunması gereken alanlarda işlendiği için daha caydırıcı cezaların verilmesi gerekmektedir. Kamusal alanda işlenen suçlar için ekstra cezalar öngörülmesi, suçu önleyici ve caydırıcı bir etki yaratacaktır. Bu tür cezaların uygulanması, suç işleme oranlarını düşürecek ve toplumda güvenlik hissini artıracaktır.
Kamusal alanda işlenen suçlar için ekstra cezaların verilmesi, hukuk sistemi ve toplum üzerinde olumlu etkiler yaratır. Hukuk sistemi, adaletin sağlanmasında daha etkili olurken, toplumda genel güvenlik algısı ve huzur artar. Bu tür önlemler, aynı zamanda suç işlemeyi düşünen bireyler üzerinde caydırıcı bir etki oluşturur.
Sokak suçları, toplum üzerinde ciddi ekonomik ve sosyal etkiler yaratır. Ekonomik açıdan bakıldığında, suç oranlarının yüksek olduğu bölgelerde mülkiyet değerleri düşer, işletmeler zarar görür ve yatırımcılar bu bölgelerden uzak durur. Suçların önlenmesi ve suçluların yakalanması için harcanan kaynaklar, devlet bütçesine ek bir yük getirir.
Sosyal açıdan ise sokak suçları, toplumda korku ve güvensizlik yaratır. Bireylerin kamusal alanlarda bulunmaktan çekinmesi, toplumsal hayatı olumsuz etkiler ve sosyal izolasyona yol açar. Ayrıca, mağdurların yaşadığı travmalar uzun vadede psikolojik sorunlara ve sosyal ilişkilerde bozulmalara neden olabilir. Bu nedenle, sokak suçlarının önlenmesi, hem ekonomik hem de sosyal refahın korunması için büyük önem taşır.
Eğer bir toplum savunmasız vatandaşlarının kamusal alanda ve sokakta yaşam güvenliğini sağlayamıyorsa, burada düşünmek gerek.
Çağrımız: SOKAK VE KAMUSAL ALAN SUÇLARI TERÖRLE MÜCADELE SUÇLARI KAPSAMINA ALINMALIDIR…
İnşallah yetkililer değerlendirir.
Saygılarımla.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.